Arslan kanun teklifine ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu;
“İzmir, gelişmiş ekonomisi, modern yapıları, tarihi ve kültürel değerleri ile ülkemizin dünyaya açılan penceresidir. Kadim uygarlıklara da ev sahipliği yapmış İzmir aynı zamanda geleceği yakalayan, Cumhuriyet devrimleriyle bütünleşmiş bir kenttir. İzmir, eğitim ve öğretim alanındaki birikimi ve alt yapısı, nitelikli üniversiteleri, genç nüfusu ile bir öğrenci kentidir. Ekonomik, sosyal ve kültürel alanda gelişmişlik düzeyi, yaşam standartlarının yüksekliği nedeniyle yükseköğretim tercihlerinde ilk sıralarda yer almaktadır. Her yıl yurdumuzun değişik yerlerinden on binlerce öğrenci üniversite eğitimi için İzmir’e geliyorlar.
Geçtiğimiz yıl en fazla göç alan dördüncü il olan İzmir’in nüfusu son on yılda 540 bin kişi artmıştır. Diğer bir ifade ile İzmir’e son 10 yılda Çanakkale, Çorum, Osmaniye illerinin nüfusuna yakın bir nüfus eklenmiştir. Bu artış öğrenci sayısını da artırmıştır. İzmir’de 6’sı devlet 3’ü vakıf olmak üzere 9 üniversitemiz var. Ankara’da 21, İstanbul’da ise 61 üniversite bulunmaktadır. Verilen kanun teklifimiz ile Bakırçay Üniversitesi’nin adı İzmir Hasan Tahsin Üniversitesi olarak değiştirilerek üniversiteye yeni bölüm ve enstitüler eklenmektedir.
Hasan Tahsin’in gibi vatan evlatlarının memleket sevdası bu ülkenin mayasıdır.
Yeni bölüm ve enstitülerle öğrencilerin tercih alanını genişletirken, bilim-teknoloji alanında gelişme ve yenilikler desteklenecektir. Aynı zamanda bir sanayi kenti olan İzmir’e büyük katkı sağlayacaktır. Yeni mesleklerin tanınması ve gelişmesi için önemli bir adım atılmış olacaktır.
Dünyanın pek çok ülkesinde o ülkenin tarihinde derin izler bırakan, tarihin akışını değiştiren bilim, sanat insanları, devlet adamları, kahramanlar cadde, sokak, anıt park, okullar ve üniversitelere isimleri verilerek yaşatılır. Bu değerler gelecek kuşaklara aktarılır. Hasan Tahsin gibi vatan evlatlarının memleket sevdası bu ülkenin mayasıdır. Bu değerlerimizi yeni kuşaklara en iyi şekilde anlatmalıyız.
Hasan Tahsin ülkesine bağlı, vatansever bir gazeteci, gözünü kırpmadan canını veren kahraman bir İzmirlidir. Kurtuluş Savaşı’nın ilk kurşununu atan ve direniş ateşini yakan bu kahraman gazetecinin adının anlamsal bütünlük içinde bilim, iletişim ve tarih alanında uzmanlaşacak üniversite ile gelecek kuşaklara aktarılması gerekmektedir. Dünya da eğitim sisteminde gördüğümüz ihtisas üniversiteleri kavramının ülkemizde gelişmesi ve yerleşmesi, yetişecek öğrencilerin alanlarında daha etkin uzmanlar olmasına yardımcı olacaktır. Yeni bölümler ve enstitüler eklenerek üniversitenin iletişim, tarih ve siyasal bilimler alanlarında birbirini destekleyen akademik dalların yer alacağı bir ihtisas üniversitesine dönüşmesi amaçlanmıştır. Üniversitenin yeni adının İzmir Hasan Tahsin Üniversitesi olması hem ülkemizin kuruluş sürecinde hangi bedellerin ödendiğini, hem de ülkemizin hangi zorluklar içinde kurulduğunu anlatacaktır.
İzmir Bakırçay Üniversitesi’nin isminin, İzmir Hasan Tahsin Üniversitesi olarak değiştirilmesi için bir kanun teklifi hazırladık. Bu teklife iktidar ve muhalefetiyle bütün partilerin destek vereceğini düşünmekteyiz. Çünkü bağımsızlık ve hürriyete giden yolu, Cumhuriyete uzanan destanı bu büyük insanlar yazmıştır. Ulus olarak bu büyük insanlar için ne yapsak azdır.
POLİTİKA
Sayfa başına git
