POLİTİKA
YAĞMUR UYGUR/ EGEPOSTASI - CHP’li Bayındır Belediyesi’nin Arıkbaşı Mahallesi sınırlarında bulunan 80 dönümlük araziyi ihaleyle 675 bin lira karşılığında CHP PM üyesi ve Tunceli Milletvekili Gürsel Erol’a ait Gür- Ya şirketine sattığı iddiaları sonrası, satışa direnen İl Yöneticisi Yücel Özen İl Yönetim Kurulu’na istifa edeceğini bildirdi.
Konunun basına yansıması ardından Egepostası’na konuşan CHP PM üyesi ve Tunceli Milletvekili ve Parti Meclisi Üyesi Gürsel Erol, söz konusu şirketle yasal bir bağının bulunmadığını vurgulayarak konuya açıklık getirdi. Erol konunun gündeme getirilmesinin art niyetli olduğunu belirterek “Hukuken söz konusu şirket ile yasal bağlantım yok. Şirketlerin kuruluş amacı ticaret ve iş yapmaktır. Bir yıl önce yapılan bir işlemin bugün gündeme gelmesini çok iyi niyetli bir değerlendirme olarak görmüyorum. Ayrıca AKP’nin kendi iç karışıklığı döneminde, partili arkadaşlarımızın, olmayan bir şeyi, bilgi kirliliği oluşturarak kamuoyuna farklı yansıtmalarını da hayretle karşılıyorum” dedi.
“PARTİNİN İLGİLİ ORGANLARINA TAŞIYABİLİRLERDİ”
Belediyenin uygulamasıyla ilgili bir sorun görülüyorsa, bunun partinin ilgili organlarına taşınarak incelenmesinin talep edilebileceğini belirten Erol “Eğer bir konuyla ilgili belediyenin uygulamasıyla ilgili sorun varsa, bu konuyla ilgili, ilgili arkadaşlar, partimizin yetkili organlarına, ellerindeki bilgi ve belgeleri sunarak inceleme isteyebilirler. Bunun dışındaki tüm davranış ve söylemler art niyetli davranışlardır. Süreç İzmir siyasetine, kongre sürecine malzeme haline getirilmek istenen bir süreçtir” diye konuştu.
“DAVA SONRASI BİLGİM OLDU”
Arsa satışıyla ilgili bilgisinin, belediyenin dava edilmesi sonrası olduğunu vurgulayan Erol süreci şöyle anlattı; “Benim konuyla ilgili bilgim olduğu kadarıyla, şirketin yasal avukatı bugün İzmir milletvekilimiz olan Murat Bakan’dır. AKP’nin Bayındır Belediye Başkanlığı döneminde şirketin alcaklarından kaynaklı icra işlemi başlatılmıştır. Belediye’yi 2014 yılında CHP alınca icra işlemleri durdurulmuştur. Ve iki yıl kadar bir süre içinde hiçbir şekilde icra işlemi yapılmamıştır. Belediye borcunu ödemek için tartışmalara söz konusu olan zeytinliği ilan yoluyla ihaleye çıkarmış, bu ihaleye söz konusu arsa zeytinlik olduğu ve atıl bir bölgede olduğu için hiçbir firma ve kişi iştirak etmemiş, yalnızca söz konusu firma ihaleye iştirak ederek, bölgedeki özel mülkiyetlerin değerinin de üstünde fiyat vererek, arsayı satın almış, tapu işlemleri gerçekleştirildikten sonra, firma yetkilileri arsa yerini kontrol ettiklerinde arsanın 3’te birinin zeytinlik olmadığını, orman işletmesinin bu bölgeyi niteliksiz ağaçlarla ağaçlandırdığını, zeytinlik diye geçen bölgede de aşılı hiçbir zeytin ağacının olmadığını, buna rağmen alanın zeytinlik olarak tanımlandığını görünce Belediyeye resmi müracaat ederek arsanın satışınını iptalini bu gerekçelerle talep etmiştir.
BENİM SONRADAN HABERİM OLDU
Belediye ise, satış iptalinin mümkün olmadığını söyleyerek reddetmiştir. Benim bu konuyla ilgili bilgim tapu işleminden sonra oldu. Şirket bunun üzerine, şirket avukatı Murat Bakan’dan belediyenin ayıplı mal satmasından kaynaklı tapu iptal davası açmasını rica etmiş, Murat Bakan da şirket adına tapu iptal davası açmıştır. Burada Belediye arsayı değerinden yüksek sattığı ve mahkemelik olmak istemediği için beni arayarak sorunları olduğu şirketin tapu iptal davası açmaktan vazgeçmesini rica etti. Ben de şirket yetkilisi ve Murat Bey’le konuştum tapu iptal davasından vazgeçmelerini rica ettim.”
“ARSA ŞİMDİ DE SATILIK”
Arsanın niteliksiz durumda olmasından dolayı şirketinde arsayı satamadığını belirten Erol “Bu konuyla ilgil söz konusu arsayı firma aldığı günden itibaren, aldığı fiyattan satışa çıkarmış durumda. Niteliksiz arsa vasfında olduğu için alıcı da bulunmamakta. Arkadaşlarımızın böyle bir talebi varsa, belediye de kaynak yaratarak ya da özel olarak almak isteyen varsa alabilir. Söylediğim gibi benim süreçle ilgili, şirketin tapu iptal davası açtıktan sonra bilgim oldu. Süreç bundan kaynaklı” ifadelerini kullandı.
“ZAMANI GELDİĞİNDE…”
Gündeme gelen haberlerden rahatsız olduğunu vurgulayan Erol şöyle devam etti; “Çıkan haberlerden dolayı rahatsız oldum. İnsanlar ticaret yapabilir. 10 liralık mal 5 liraya satılsa evet haklılardı ama. Belediyeden 10 liralık malı 15 liraya bir şirket almışsa burada kamu yararı var. Arkadaşlarımız bu konuda merak ediyorlarsa fiyat araştırması yapabilirler. Bu iddialarda bulunan arkadaşları da iddialarını da ciddiye almıyorum. Bunlar hayatında üretim ve başarı endeksli hiç bir hikaye yaratamamış günlük dedikodularla siyaset yapmaya çalışan zavallılar. Yazıklar olsun. Bunun tartışılmasından son derece rahatsızım. Gündemde bu kadar sorun varken partililerimizin olmayan bir şeyi İzmir gündemine oturtmaya çalışmaları üzücüdür. Zamanı geldiğinde de partiye zarar veren davranışlarda bulunan herkes bunun hukuki sorumluluğunu üstlenebilmelidir. Açıklamalarıyla haddini bilmeyenlerin partimize verdikleri zararın hukuki ve siyasi hesabını vereceklerinden şüpheleri olmasın.”
Erol, ayrıca partili iş adamlarının partili belediyelerle iş yapmasının yadırganmasının akıl dışı olduğunu ifade ederek “Bir de partili iş adamlarımızın CHP’li belediyelerde ve bakanlıklarda iş yapmaları yadırganıyor. Bu son derece akıl dışı bir değerlendirme. Tabi ki kişiler veya şirketler ticari ve hukuki kurallar içerisinde iş yapabilmeli. Keşke sosyal demokrat iş adamlarımız çoğalsa. Bu kompleksten kurtulmalıyız. Biz iş yapılmasına deği,l hırsızlığa ve hukuksuzluğa karşı çıkmalıyız. Bu konuda hiç bir soruya değerlendirmeye ve yoruma muhatap olmak istemiyorum. İlgililer iddialarını bundan sonra partimizin resmi organlarına iletsinler” şeklinde konuştu.
Sayfa başına git
