Ege Postası
Geri

Kılıç: CHP tuzu kuruların partisi değil

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Parti Meclisi (PM) Üyesi Avukat Sevda Erdan Kılıç, delege seçimlerinde aktif olmayan üyelerin belirleyici olmaması, üyelerin yapılacak bir Tüzük Kurultayı ile aktif ve pasif şeklinde ayrılmasının önemli olduğunu belirtti.  Meral Akşener’in kuracağı partiyle ilgilenmediklerini ve korkmadıklarını dile getiren PM Üyesi Sevda Erdan Kılıç, "Asıl AKP korksun" dedi. PM üyesi Kılıç'tan çarpıcı açıklamalar
Kılıç: CHP tuzu kuruların partisi değil
Haberler / Yerel Politika
22 Ekim 2017 Pazar 09:09
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

Halide DEMİR POLATLI/EGEPOSTASI- Sadece aktif üyelerin seçme ve seçilme hakkına sahip olması gerektiğini belirten CHP PM Üyesi Sevda Erdan Kılıç, “O partinin ideolojisine amacına inanan ve kendini ait hisseden, il ve ilçe binasına giden, resmi törenlere, ilin ve ilçenin etkinliklerine giden kişidir üye. Aktif bir üye değilseniz delege seçimlerinde belirleyici olmamalısınız. İsteyen herkes üye olmalı ama kongrelerde belirleyici olacak üyelerin aktif olanları olmalı. Üyelerin Tüzük Kurultayı ile aktif ve pasif üye diye ayrılması lazım. Üyesiniz ama orada öylece duruyorsunuz ama delege seçimlerinde oy kullanıyorsunuz. Bunun sakıncalarını görüyoruz. Her ay ilçe binasına gelen, eylem ve etkinliklerine katılan, seçimlerde çalışanlar aktif üye olmalı. Aktif üyeler seçme ve seçilme hakkına sahip olmalı” dedi. Meral Akşener'in kurduğu partiyle ilgili görüşlerini de açıklayan Kılıç, "Biz İzmirlileri anlıyoruz. Başka partinin kurulup kurulmaması bizi ilgilendirmiyor. AKP kendi açısından değerlendirsin. Asıl onlar korksun.” dedi. 

MAALESEF BAZI ESKİ ALIŞKANLIKLARDAN KOLAY ARINILMIYOR

Partisinin tamamlanan delege seçim sürecinde bazı yerlerde yaşanan sıkıntıların abartılmaması gerektiğini belirten CHP PM Üyesi ve İl eski Sekreteri Sevda Erdan Kılıç, “Maalesef bazı eski alışkanlıklardan kolay arınılmıyor. Mahalle delege seçimlerinin bu kadar büyütülmemesi ve basında bu kadar yer almaması gerektiğini düşünüyorum. İçeride çok sesli ama dışarıda tek sesli bir parti olmalıyız. Parti kültürünü alan bir üye bunu kabullenir. Adalet için yürüyen, sahada çalışan insanların emeğine de saygısızlık olduğunu düşünüyorum” dedi.

ÇOK DAHA CİDDİ SORUNLAR VAR

“Adalet, hukuk kalmamış. Kimsenin kimseye güveni kalmamış. Her an iftira atılıp suç istinat edilebilir hepinize. İlçe başkanının kim olduğu, delegenin kim olduğunun hiçbir önemi yok. Takip ediyorum ama kesinlikle ilgilenmiyorum. Çok daha ciddi sorunlar var. Oğlumun demokrasinin olduğu bir ülkede yaşamasını istiyorum. O yüzden benim hiç önceliğim değil” diyen PM Üyesi Kılıç, belediye başkanlarının delege seçim sürecine hiç müdahil olmamasının pratikte mümkün olmadığını ancak belediye imkanlarının kullanılmasının doğru olmadığını belirtti.

BELEDİYE BAŞKANI SİYASET YAPMASIN DENEMEZ AMA…

Kılıç, “Belediye başkanına ‘sen siyaset yapma’ diyemezsin. Milletvekilleri de ilçe başkanları da yapıyor. Belediye başkanı siyaset yapmasın denemez. Kimin ilçe başkanı olacağı açısından, kiminle birlikte kol kola yürümek için fikir sahibi olması ve fikir vermesi doğal. Ama belediye imkanlarını kullanıp, ille de bu insan olacak denmesi yanlış ve sakıncalı. Seçilecek ilçe başkanı, grup başkanı aynı zamanda. Vatandaş ve belediye arasında köprü olur ilçe başkanı. Mahalle seçimlerinde belediye araçlarıyla üye taşırsanız, belediye binalarına üyeleri tek tek çağırıp da müdahale etmeye kalkarsanız buna karşı çıkarım. PM, milletvekili, il başkanı ya da belediye başkanı olsun hepsi üyelerin oylarıyla seçiliyor. Örgütten aldığımız gücü örgüt ve üyelere karşı kullanmaya çalışmak evrensel sol değerlere inanan partilerde olmaz. Örgütten aldığımız gücü örgüte karşı kullanmamalıyız” değerlendirmesini yaptı.

SADE BİR PARTİ ÜYESİ OLMAK DA ONUR VERİCİ

Sözlerini, “Bu partide büyüdüm. 19 yaşında girdim, şimdi 37 yaşındayım. Benim ailem bu parti. PM üyesi olabilirim ama makam, mevki sevdalısı değilim. İzmir örgütü benim ailem. Siyasete giriş amacımda bir şey olmak olmadığı için sıranın yani olduğum sıranın da bir önemi yoktu. En son kurultay delegesi adayı oldum ve çıktım. Bu kurultayda da PM’ye seçildim. Hepsinde emek vererek, seçilerek ve mücadele ederek geldim. Sade bir parti üyesi olmak da onur verici. Partinin kurumsallığından yanayım. Kişiler değişebilir” diye sürdüren CHP PM Üyesi Kılıç, PM çalışmalarına katılmak için sık sık Ankara’ya gidiyor. Partisinin verdiği denetmenlik görevleri için de Samsun’dan Amasya’ya kadar tüm Anadolu’yu geziyor.

NEREDE HAKSIZLIK VARSA HEMEN ORAYA GİDİYORUZ

CHP’li Sevda Erdan Kılıç, Anadolu gözlemlerinin kendisine çok şey kattığını belirterek, “Olabildiğince PM’ye katkı koyuyorum. En son denetmen olarak Samsun ve Amasya’da görevlendirildim. Olabildiğince partime katkı koymaya çalışıyorum. Anadolu’da inanılmaz baskı var. Kolay değil. İl ve ilçe örgütlerinin imkanı neredeyse yok. Örgütlerimiz İzmir kadar rahat değil. Anadolu’yu gezdim. Denetmen olduğum iller dışına da gittim. İzmir örgütü olarak teknik imkanlarımız var. Vatandaş bizi anlıyor, ulaşabiliyoruz. Ancak Anadolu’da ahizeli telefonu olmayan, tuvaleti bulunmayan ilçeler var. PM gündemli toplantılar oluyor. Gündem üzerinden başlayıp dilek ve temenniler üzerinden yapılan çalıştayların birçok ana planı PM’den çıkıyor. İllerden gelen sorunlar ele alınıyor. İllere dağılıyoruz, geri geliyoruz. Vatandaş bizi nasıl algılıyo? Önemli olan bu.  Partimiz CHP  herkesin sorununa ve her alana ulaşmaya çalışıyor. Fındık üreticisinin sorunları mı var hemen oraya gidiyoruz.  Tütünün sorunu mu var hemen oraya ulaşıyoruz. Üzüm için geçenlerde Manisa’ya gittik. Sanayicinin sorunları için Denizli’ye gidiyoruz. Kim nerede haksızlık yaşıyorsa CHP orada ve yanında oluyor. Çok çalışkan bir meclis grubumuz var. Herkes çok özverili. Hedef CHP’nin iktidarı” diye konuştu.

BİRŞEY ‘OLMAK’ İÇİN DEĞİL ‘YAPMAK’ İÇİN ÇALIŞIRSANIZ…

İşçi ailesinden geldiğini, üniversiteyi bursla okuduğunu kaydeden Kılıç, yirmi yıla yakın bir süre içinde aldığı her görevi layıkıyla yapmaya çalışmaya çalıştığını belirterek, “Babam işçi emeklisi. İşçi ailesinde büyüdüm. Annem hala çalışıyor. 3 kız kardeşiz. Üniversiteyi devlet bursuyla okudum, zor koşullarda okudum. CHP’de siyaset yapmak istedim. Emek verdim çalıştım. Seçilerek, sırasıyla belli görevlere geldim. PM üyeliği onur verici bir görev. İnanırsanız, partinizin her kademesinde sabırla, samimiyetle çalışırsanız, bir şey olmak için değil bir şeyler yapmak için çalışırsanız sonuç alırsınız. Gençlere de önerim bu” dedi.

İÇERİDE ÇOK SESLİ DIŞARIDA TEK SESLİ OLMALIYIZ

CHP PM Üyesi Sevda Erdan Kılıç, partisinin İzmir teşkilatında tamamlanan delege seçimlerini de değerlendirdi. Bazı yerlerde yaşanan tartışma ve sıkıntıların büyütülmemesi gerektiğini vurgulayarak, şu değerlendirmeyi yaptı: “Adalet, hukuk kalmamış. Kimsenin kimseye güveni kalmamış. Her an iftira atılıp suç istinat edilebilir hepinize. Böyle bir ortamda ilçe başkanın ya da delegenin kim olduğunun hiçbir önemi yok. Takip ediyorum ama kesinlikle ilgilenmiyorum. Çok daha ciddi sorunlar var. Oğlumun demokrasinin olduğu bir ülkede yaşamasını istiyorum. O yüzden benim hiç önceliğim değil. Maalesef bazen eski alışkanlıklardan kolay arınılmıyor. Mahalle delege seçimlerinin bu kadar büyütülmemesi ve basında bu kadar yer almaması gerektiğini düşünüyorum. İçeride çok sesli ama dışarıda tek sesli bir parti olmalıyız. Parti kültürünü alan bir üye bunu kabullenir. Adalet için yürüyen, sahada çalışan insanların emeğine de saygısızlık olduğunu düşünüyorum.”

CHP TUZU KURULARIN PARTİSİ DEĞİL

Kılıç, CHP’nin tuzu kuruların partisi olduğu algısının gerçeği yansıtmadığını belirterek, çat kapı çalışmalarının önemine işaret etti: “Çat kapı çalışmaları önemli. Bunu sağlamak önemli. Broşür bırakmakla veya bir kez gitmekle olmaz. Periyodik olarak ve sık sık gidilmeli. Bir kere gittim oyunuzu bana verin demekle olmaz. Gençler de katılmalı siyasete. Empati kurulması önemli. CHP tuzu kuruların ve elitlerin partisi değil. Ben kendim de işçi ailesinin çocuğuyum. Elit yok aramızda. Yanlış bir algı var. Kendi hikayelerimizi anlatmalıyız. Sizden biriyiz. Halka inelim demeye gerek yok. Biz zaten halkız. Ben anneyim, veliyim, halkım.”

ASIL ONLAR KORKSUN

Meral Akşener’in kuracağı partiyle ilgilenmediklerini ve korkmadıklarını dile getiren PM Üyesi Sevda Erdan Kılıç, şunları söyledi:

“Birçok tartışma programında da tartışılıyor. Akşener’in kuracağı parti hitap ettiği kesimi ilgilendiriyor. Bu ülkenin demokratikleşmesi için CHP’ye ihtiyacı var. Bizi başka oluşumlar ilgilendirmiyor. İzmir açısından yerel seçimler açısından değerlendirirsek, belediye başkanları çalışıyor. İzmir halkına belediyelerin çalışmalarını gösteriyoruz. Başka partinin kurulup kurulmaması bizi ilgilendirmiyor. Biz İzmirlileri anlıyoruz, onlar da bizi anlıyor. AKP kendi açısından değerlendirsin. Asıl onlar korksun.”

 

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Ege Postası