Ege Postası
Geri

Soma davasında rapor okundu: Olası kasıtla...

Manisa'nın Soma İlçesi'nde 301 madencinin yaşamını yitirdiği faciayla ilgili 6'sı tutuklu 46 sanıklı davanın Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşması yoklamayla başladı. Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı, duruşmanın da 12 Ekim tarihine ertelendiğini açıkladı.
Soma davasında rapor okundu: Olası kasıtla...
Haberler / Güncel
23 Ağustos 2016 Salı 17:15
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı'nın salonda bulunan ailelere, sanıklara yönelik tepki göstermemeleri ve sessiz olmaları uyarısından sonra bilirkişi heyeti raporu okundu. 

Soma davasında bilirkişi raporu tartışması

AİLELERİN AVUKATLARINDAN BİLİRKİŞİ RAPORU DEĞERLENDİNMESİ 

Raporun okunmasının tamlanmasıyla verilen aradan sonra ilk olarak mağdur ailelerin avukatları bilirkişi raporuna yönelik değerlendirmelerini bildirdi. Avukatlardan Denizer Şanlı, bilirkişi heyetinin raporundaki değerlendirmelerin, var olan eksikliklerin, iş güvenliği önlemlerinin ve üretim baskısının gözler önüne serilmesinin aşağısında olduğunu söyledi. 

Soruşturma dosyasında bulunan önceki bilirkişi raporlarında da, ocaktaki eksikliklerin anlatıldığını hatırlatan Denizer Şanlı, "Raporda, ihmalden bahsedilmiş, ancak havalandırma bacası, kömür rezervi kaybının olmaması ve maliyetini artmaması için yapılmadı. Göz göre yapılan bir ihmal var. Maden işletmesinin alt yapısıyla ilgili ihmal değerlendirmesini yetersiz karşılıyoruz. Manzara vahim, ancak bu durumu bilirkişi tam olarak değerlendirmemiş. Örneğin bilirkişi raporunda, U 3 bölgesinde yeterli sensör bulunmadığı söyleniyor. Burada belli ki gaz ölçümü yapmak şirketin işine gelmemiş" dedi. 

KOZAĞAÇLI: RAPORU KABUL EDİYORUZ MAHKEME HÜKÜM VEREBİLİR

Avukat Denizer Şanlı'dan sonra söz alan Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Genel Başkanı avukat Selçuk Kozağaçlı da, bilirkişi raporundaki değerlendirmeleri kabul ettiklerini ve ek rapor talebinde bulunmayacaklarını ifade etti. Yargılama boyunca etkin teknik bir çalışma yürüttüklerini de vurgulayan Selçuk Kozağaçlı, "Bilirkişi raporundan sonra, doğru bir yol izlediğimiz anlaşılıyor. Biz de metan gazından bahsettik, çünkü A panosundan düzenli bir gaz kaçağının olduğu belliydi" dedi. 

Sanık avukatlarının kömür yangını olmadığını ispatlamak için defalarca yapılmasını istedikleri sondajların önemli veriler sunduğunu da anlatan Kozağaçlı, "Ocağa yapılan 50 sondaj çalışması sonrasında, mükemmel bir sonuç çıktı. Sondajlar, o bölgede nasıl bir felakete neden olunduğunu ortaya koydu. Faciayla ilgili değerlendirmede, bilirkişiler doğru değerlendirmelerde bulunmuşlar. Faciayla ilgili bizden farklı dayanakları da var" dedi. 

"OLASI KASTLA YARGILANMALILAR"

Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olmak suçundan yargılanan sanıkların olası kasttan yargılanması gerektiğini de savunan Selçuk Kozağaçlı, bunun gerekçesini ise bilirkişi raporundaki S panosundaki değerlendirmelerine dayandırdı. Kozağaçlı, "S panosunda, 260'dan fazla çalışan katledildi. Bu bizim içini çok önemli. Eğer şirketin revize planları yerine getirilmiş olsaydı o insanlar ölmeyecekti. Bilirkişiler de bu değerlendirmede bulunmuş" dedi. 

Şirketin patronu Alp Gürkan ve şirketin yönetim kurulu üyeleri hakkında da kendilerinin suç duyurusunda bulunacağını, ancak mahkemenin de aynı şekilde suç duyurusunda bulunması gerektiğini söyleyen Selçuk Kozağaçlı, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Şirketin yöneticilerinden Hayri Kebapçılar'ın 8 aydır peşindeydik. Yargılama dosyasında neden olmadığını soruyorduk. S panosunda uygulanmayan revize planların altında onun imzası var. Bilirkişi bunu tespit etmiş. Yine şirketin patronu Alp Gürkan'ın bu S panosundaki işlemlerin yapılmamasında sorumluluğu var. Bu da raporda yer alıyor. Oradaki sorumluluk yerinde bir şekilde anlatılmış. Bilirkişinin bir yerde bize armağanı olmuş bu tespitleri. Yine tutuksuz yargılanan havalandırma baş mühendisi Fuat Ünal Aydın var. Havalandırma sorunundan dolayı bu kadar insanın hayatını kaybettiği ocakta, onun tutuksuz yargılanması yerinde değildi. Daha önce tutuklanmasını talep etmiştik. Yine tutuklanmasını talep ediyoruz." 

Rapora göre ocağın köstebek yuvası gibi kazıldığını, sorunlu bölgelerin önüne yapılan barajların bakımının yapılmadığını anladıklarını ifade eden Selçuk Kozağaçlı, rapordaki eksiklikleri ise şöyle belirtti:

"Bilirkişi daha önce gündeme getirdiğimiz risk analizi konusuna hiç girmemiş. Oysa, sırf yüksek gazı ölçtüğü sırada ses çıkardığı için yaşanan rahatsızlıktan, seslerinin kısılması risk analizi değil, facia için risk yükseltmektir. İş aksamasın diye ocak içindeki haberleşme sistemlerini kaldırmak risk yükseltmektir. Faciadan 2.5 saat sonra havalandırmanın yönünün değiştirilmesiyle hayatını kaybedenler oldu. Buna karar verenler de o ölümlerden sorumludur. Bilirkişiler, ocağın tahliyesi için tüm birimlere sistematik bir bildirimde bulunulduğu değerlendirmesinde bulunmuş. Bu da bizim için yanlış, çünkü elde bununu sağlandığına yönelik bir veri yok. Anlatımlardan böyle bir sonuç çıkarmış olabilirler. Ancak sonuç itibariyle bilirkişi raporu bizim için yeterli düzeydedir." 

Selçuk Kozağaçlı, bilirkişi raporuna göre Alp Gürkan hakkında suç duyurusunda bulunulması talebini yineledi. 

'PİMPİRİKLİ ADAMIM, BAŞIMA GELDİ'

Manisa'nın Soma İlçesi'nde, 301 madencinin yaşamını yitirdiği faciayla ilgili 6'sı tutuklu, 46 sanıklı Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, sanıklar ile avukatları da bilirkişi raporuna karşı savunmalarını yaptı. Mağdur ailelerin avukatlarından sonra söz alan Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, bilirkişi raporuna tepki gösterdi. Raporla bu davanın kapatılmak istendiğini savunan Can Gürkan, "Raporu elime aldığım zaman üç celsedir dinlediğim olayları gördüm. Olayın kapatılması için, maddi gerçeğin ortaya çıkmaması için bir güç var. Olayın, bilirkişinin ortaya koyduğu gibi olması imkansız. Birçok tanık var, istediklerini dinliyorlar. Sadece görmek istediklerini görmek gibi hastalıkları var" sözleriyle eleştirilerini ifade etti.

Metanın yangın çıkan bölgeyi yakmasının imkansız olduğunu, olayın gerçek çıkış nedenini bilmeyi çok istediklerini anlatan Can Gürkan, "Savcılık ifademde de sabotaj olabileceğini söyledim. Ortaya çıkan gelişmeler, beni bu yöne götürüyor. Gerçek ortaya çıksın. Kimse sorumluysa cezasını çeksin. Gerçek nasıl ortaya çıkaca? Bilimle" dedi.

'SIFIR DELİLLE RAPOR HAZIRLANDI'

Bilirkişi raporunun sıfır delille hazırlandığını savunan Can Gürkan, "Dünyanın en pimpirikli adamıyım. Gölgemden korkarım. Sadece madende değil, inşaatları bile gezip gece baretsiz çalışan var mı diye kontrol ederdim. Olay benim başıma geldi. Ben de başıma ne geldiğini öğrenmeye çalışıyorum" dedi. Bilirkişi raporundaki ocağa yatırım yapılmadığı yönündeki tespitlere tepki gösteren, babası Alp Gürkan'ı da savunan Can Gürkan, "Yatırımı hep destekledim. Park enerji şirketinden aldıktan sonra ocağı içerisine 3 kilometre uzunluğunda anayol yaptık. Ocağın içi tamamen bakımdan geçti. Bunlar, milyonluk yatırımlar. Mekanize, yarı mekanize sistemleri kurduk. Bunlar yatırım değil m? Ancak ocakta mühendislik işlerine karışmadım. Ne ben, ne babam, ne de Mustafa Yiğit, mühendislik konularına karışmayız" dedi. 

Mağdur ailelerin avukatlarının görüş değiştirmesinin bilirkişilerle bağlantıda olduklarını ortaya koyduğunu da ileri süren Can Gürkan, "S panosunda hava kapıları var. Ancak olay çok hızlı oluyor. Gaz maskelerinin olduğu bölümde kapılar var, ancak işçiler buraya ulaşamamışlar. O kapıyı açabilselerdi, duman bay pass edilecekti. Acil eylem planını yetersiz kılan, alternatif sistemlerin çökmesine neden olan olayın oluş hızıdır. Bilirkişinin tespiti bu durumu açıklamıyor. Bilirkişiler, dünya literatüründe olmayan bir şeyi keşfetmiş. Gazların buluşmasından bahsetmiş" dedi. Olayın oluş şeklini araştırmak için tutukluluk süresinin infaza dönüşmemesi için tahliyesini de isteyen Can Gürkan, "Haksız bir raporla linç edildik. Bu raporla da yok edilmek isteniyoruz. Gerçek ortayla çıksın, zaten onlar gereken cezayı görecekler. Adalet linç etme üzerine olmamalı. Adalet gerçeğe ulaşmakla hükümlüdür" dedi. Can Gürkan, ayrıca bilirkişiler hakkında suç duyurusunda bulunulmasını da istedi. 

'BİLİM İNSANLARININ RAPORUNA ÜZÜLDÜM'

Tutuklu sanıklardan Genel müdür Ramazan Doğru, şirketlerin koordinasyonundan görevli olduğunu, ocakta ne tür işlemlerin yürütüldüğünden haberi olmadığını, ancak işçilere gaz maskesi konusunda bilimsel eğitim verdiklerini savundu. İşletme Müdürü Akın Çelik de, bilirkişilerini ön yargılarla ya da bilimsel yeterlilikten uzak rapor hazırladıklarını, çok sayıda çelişkilerin olduğunu ifade etti. İsmail Adalı ise bilirkişi raporunda yer aldığı gibi üretim baskının olmadığını, kaza günü kurtarma çalışmalarında verdiği kararların arkasında durduğunu anlattı. Diğer tutuklu sanıklar Ertan Ersoy ile Mehmet Ali Günay Çelik de, bilirkişi raporunu eleştirip tahliyelerini istedi. 

Sanıklardan sonra söz alan Can Gürkan'ın avukatı Kader Çekin de, "Bilim insanlarından bilimsel rapor bekliyordum. Üzüldüm. Ülkem adına üzüldüm. Çocuklarımızı emanet ettiğimiz, profesör ünvanlı bilim insanlarının tahrifat yapmasına üzüldüm. Rapor olayın oluşunu tamamen değiştiriyor. Kendisinden önceki raporlara katılmıyor. O raporları hazırlayanların başlarında da profesör unvanı var. Hangisi doğrusunu yazdı. Metan konusunda uzmanlardan yardım alınmalıydı. Ocakta metan yok. Metan yanması yok. Bulunla ilgili de bilimsel çalışma yapacağız" dedi.

CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISINDAN DESTEK

Bu arada duruşmayı izleyen CHP Genel Başkan Yardımcısı Zeynep Altıok ile Manisa Milletvekili Tur Yıldız Biçer, açıklama yaptı. Parti olarak duruşmayı takip ettiklerini söyleyen Zeynep Altıok, "İlk günden bunun kaza olmadığını, afet olmadığını söyledik. Bu cinayettir, katliamdır dedik. Kasıtlı suçtur dedik. Bilirkişi raporu ilk günden beri ailelerin dile getirdiği bizlere ulaştırmaya çalıştığının delil niteliğindedir. Bilirkişinin teyit ettiği bu gerçeklik, kasıt, ihmal ve ihlali göz önüne sermektedir" dedi. 

RAPORA GÖRE, YENİ ADLİ KONTROL ŞARTLARI GETİRİLDİ

Manisa'nın Soma İlçesi'nde, 301 madencinin yaşamını yitirdiği faciayla ilgili 6'sı tutuklu 46 sanıklı Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, talepleri alan mahkeme heyeti ara kararını açıkladı. Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı, Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, Genel Müdür Ramazan Doğru, İşletme Müdürü Akın Çelik, İşletme Müdür Yardımcısı İsmail Adalı ile Ertan Ersoy ve Mehmet Ali Günay Çelik'in tutukluluk halinin devamına karar verdi. Bunun yanı sıra son bilirkişi raporunda faciayla ilgili sorumluluk durumlarına göre tutuksuz sanıklar için de yeni kararlar çıktı. Buna göre, sanıklardan Harun Güneş, Coşkun Derici, Harun Yılmaz, Necati Karadeniz, Erdem Canbaz, Soner Günay, Uğur Karabulut, Serdar Günay, Yalçın Erdoğan, Mehmet Uçgun'un haklarında verilen adli kontrol kararları kaldırıldı. Sanıklardan Ergün Yılmaz, Serkan Kocaman, Hilmi Kazık ve Yasin Kurnaz hakkında daha önce verilen adli kontrol tedbirinin yaşamış oldukları en yakın kolluk birimine haftanın her Çarşamba günü imza atma yükümlülüğü tedbiri olarak değiştirildi. Yine bilirkişi raporu sonrasında kusurları bulunduğu ifade edilen sanıklar Caner Uysal, Hüseyin Alkan, Mehmet Erez, Halil Sarı, Fuat Ünal Aydın ve Hilmi Karakoç için de yine yurt dışına çıkamama ile en yakın kolluk birimine her Çarşamba günü imza atma yükümlülüğü getirildi. 

Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı, duruşmanın da 12 Ekim tarihine ertelendiğini açıkladı. (DHA)

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Ege Postası