POLİTİKA
HAZIRLAYAN: HALİDE DEMİR POLATLI/EGEPOSTASI- CHP İl Disiplin Kurulu eski Başkanı Birol Soylu, erken seçime gidilmesinin nedeninin İYİ Parti’nin seçim dışı bırakılma hamlesi kadar Türkiye’nin ekonomisinin giderek kötüye gitmesi olduğunu savunarak, erken seçimi prematüre doğan bir bebeğe benzetti.
Birol Soylu, “Siyaset mühendisleri ölçtüler biçtiler Ağustos’ta yapmayalım dediler. Bana göre bu seçimin iki üç sebebi var. Bir, siyasi kurnazlık, siyasi cambazlık diyelim İYİ Parti’nin seçimde saf dışı bırakılması için uğraşıldı. Asıl sebep ekonomik sebepler. Türkiye ekonomisi şu anda çökmüş durumda, dolar ve euronun durumu ortada. Hükümet artık tutamıyor. Dışarıdan manipüle ediliyor, ekonomik terör uygulanıyor diyor. Hep geçen kriz bu kez geçmiyor. Bu deprem öncesi bir atak. Siyaset mühendisleri ve kendileri seçimi şimdi yapmazsak dört ay sonra yaparsak ekonomi daha kötüye gidecek, ciddi oy kaybına uğrayacak. Ama bu bir prematüre seçim. Bu bir erken doğum” diye konuştu.
SOYLU: AK PARTİ’NİN BAŞARISININ ALTINDA BİZİM İÇ ÇEKİŞMELERİMİZ, HİZİPÇİ ANLAYIŞIMIZ VAR
AK Parti’nin 16 yıllık iktidarının aynı zamanda CHP’nin başarısızlığı olduğunu bilardo oyunundan örnek vererek anlatan Soylu, seçim sürecinin sonuna kadar CHP’deki iç sorunlarla ilgili konuları gündeme getirmeyeceği sözünü verdi:
“Sürekli başarı grafiğinin nedeni aynı zamanda bizim başarısızlığımız. Bilardo oyunu gibi. Biri çok iyi oynarsa diğeri kötü görünür. CHP kadroları yetenekli, kabiliyetli. AK Partinin başarısının altında bizim kendi iç çekişmelerimiz, hizipçi anlayışımız var. 24 Haziran seçiminin bittiği akşama kadar ben iç siyaset muhabbetlerini askıya alıyorum. Gündemimiz kurultay, delege, belediye değil. Gündemimiz milletvekilliği ve başkanlık seçimi. Bunun dışındaki gündemler toplumu uzaklaştırır ve bize zarar verir.”
UMUTOĞULLARI: ÜÇ BEŞ BAŞKANI TOPLAYARAK SEÇİM Mİ KAZANACAK CHP'
CHP’de AK Parti’de olduğu gibi bir atraksiyon olması gerektiğini, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun 15 Milletvekilini İYİ Parti’ye vererek iyi bir hamle yaptığını ve partide hareketlilik yarattığını söyleyen Gazeteci Mithat Umutoğulları ise, CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel’in örgütün tüm dinamiklerini harekete geçirmesi, tüm örgüt bileşenlerinin biraraya geleceği yüksek katılımlı toplantı düzenleyerek seçim startı vermesi gerektiğini belirtti.
UMUTOĞULLARI: NİYE AYRI AYRI TOPLUYORSUN'
Umutoğulları, bu düşüncesini şöyle aktardı: “Bir atraksiyon lazım. AK Parti Erdoğan’ı ağırlayacak. Tarihinde ilk kez İzmir’den seçim startını verecek AK Parti. Teşkilatlarında bir heyecan var. Sizin de genel başkanınız, partinizin iç dinamikleriyle, büyükşehir belediye başkanıyla bir atraksiyon yapmanız lazım. Mesela 15 milletvekilinin İYİ Parti’ye geçmesi bir atraksiyon yaptı. Genel başkanın hamlesi örgüte büyük bir heyecan getirdi. İl başkanı gelir, seçim olur, diğer il başkanları döneminde de yaşadık, önce belediye sonra ilçe başkanlarını topluyor, eski il başkanlarını topluyor vesaire. Bunlar tamam da. Bunları niye ayrı ayrı topluyorsu? Hepsini bir arada topla. Mahalle temsilcilerine kadar çağır. Herkese ayrı telden konuşma kardeşim. Bir harman yap, herkesi topla. 2 bin kişiyle yap toplantı, start ver. Toplantıya gelmeyen ilçe, belediye başkanlarına aç hesap sor. Sadece il ve ilçe yönetimini çağırsan 2 bin 500 kişi yapar. Örgütleri topla brifing ver. Gelene gelmeyene tek tek tebligat yap. Gelmeyeni görevden al. Ver startı bakalım bu şekilde. Bu adam 15 yıldır burada kardeşim. Ne yaptıysan gitti m? Gitmedi. Ordu’da adam seçimden önce fındık döküyor ama Ordu’dan 2 milletvekili çıkarıyor AK Parti. Ne yapacak CH? Üç beş başkanı toplayarak seçim mi kazanacak CHP'”
SOYLU: İZMİR CHP’NİN KALESİ DEĞİL
Birol Soylu ise AK Parti’nin merkez sağı yutarak merkez parti haline geldiğini vurgulayarak, CHP’de halkın örgütün önünde olduğu tespitini yaptı ve İzmir’in CHP’nin kalesi olmadığını, dikkatli davranılması gerektiğini söyledi:
“AK Parti merkez sağdaki partileri yutarak geldi buraya. ANAP,DYP vardı. Merkez sağı yuttu. Şimdi MHP’yi ittifak adı altında yutuyor. Burada bir cephe var. Ciddi bir cepheleşme ve bölünme var. AK Parti’nin örgütlenme modeli tabi ki bizden alınma bir model. 12 Eylül’den önce varoşlardan oy alıyorduk. Şimdi sahillerden alıyoruz. Sosyete partisi olduk. İzmir Türkiye’nin dışında bir şehir. İzmir’de halk CHP’nin önünde. Normalde örgüt önde halk arkasında olur. Halk uçurtma CHP örgütleri de halkın kuyruğu. Burada bir tezat var. Ne zaman kitlelerin liderliğini yapacak duruma gelir o zaman olur. Liderlik misyonu olan insanların sayısı az. Olanların da kafalarını kopardılar. İç bölünme, çekişmeler, birbirini yiye yiye buraya geldi. İzmir CHP’nin kalesi değil. Çağdaş, demokrat, laik bir düzenden yana İzmirli. Bakıyor kim CHP var. İYİ Parti yüzde 18 oy alırsa hiç şaşırma. Cem Uzan hiçbir şey yapmadan yüzde 18 oy aldı. Demek ki İzmir’de başka bir şey var.”
İŞTE PROGRAMIN SATIR BAŞLARI:
Birol Soylu: Siyaset mühendisleri ölçtüler biçtiler Ağustos’ta yapmayalım dediler. Bana göre bu seçimin iki üç sebebi var. Bir, siyasi kurnazlık, siyasi cambazlık diyelim İYİ Parti’nin seçimde saf dışı bırakılması için uğraşıldı. Asıl sebep ekonomik sebepler. Türkiye ekonomisi şu anda çökmüş durumda, dolar ve euronun durumu ortada. Hükümet artık tutamıyor. Dışarıdan manipüle ediliyor, ekonomik terör uygulanıyor diyor. Hep geçen kriz bu kez geçmiyor.
Mithat Umutoğulları: Cumhurbaşkanının bir açıklaması vardı. Bir ay önce Mehmet Şimşek bir açıklama yapınca, sayın Cumhurbaşkanı bu açıklamaya tepki göstermişti. Ekonomik anlamda bir deprem olacaktır seçime gitmezsek demişti.
Birol Soylu: Bu deprem öncesi bir atak. Siyaset mühendisleri ve kendileri seçimi şimdi yapmazsak dört ay sonra yaparsak ekonomi daha kötüye gidecek, ciddi oy kaybına uğrayacak. Ama bu bir prematüre seçim. Bu bir erken doğum.
Mithat Umutoğulları: CHP seçimden bir türlü zaferden çıkmıyor. Bir taraftan ekonomik kriz var Türkiye’de. AKP Türkiye’yi parsel parsel satıyor sizin deyiminizle. Betonlaşma var Türkiye’de. Diyorsunuz böyle bir eleştiri var. Bir taraftan da girdiği bütün seçimleri kazanan bir AK Parti var. Bunlar kömür, makarna dağıtıyor deniyor. Bir de bir gerçek var, AK Parti 15 yıldır iktidarını devam ettiriyor. Erdoğan kendi taraftarını yaratmış bir Cumhurbaşkanı.
Birol Soylu: Sürekli başarı grafiğinin nedeni aynı zamanda bizim başarısızlığımız. Bilardo oyunu gibi. Biri çok iyi oynarsa diğeri kötü görünür. CHP kadroları yetenekli, kabiliyetli. AK Partinin başarısının altında bizim kendi iç çekişmelerimiz, hizipçi anlayışımız var. 24 Haziran seçiminin bittiği akşama kadar ben iç siyaset muhabbetlerini askıya alıyorum. Gündemimiz kurultay, delege, belediye değil. Gündemimiz milletvekilliği ve başkanlık seçimi. Bunun dışındaki gündemler toplumu uzaklaştırır ve bize zarar verir.
Mithat Umutoğulları: Al işte Pazar yeri sorunu var hala. Sorunu çözmek için kimse bir şey yapmıyor. Öbür tarafta, Çiğli’de gençlik kolları başkanını görevden aldılar. Belediye başkanıyla iyi geçindim diye aldılar deniyor. Halen parti içinde aydınlanmamış bir sürü sıkıntılar var. Erken seçim kararı alındı, örgüte bakıyorsunuz, CHP’de bir hareketlilik yok. Bir atraksiyon lazım. AK Parti Erdoğan’ı ağırlayacak. Tarihinde ilk kez İzmir’den seçim startını verecek AK Parti. Teşkilatlarında bir heyecan var. Sizin de genel başkanınız, partinizin iç dinamikleriyle, büyükşehir belediye başkanıyla bir atraksiyon yapmanız lazım. Mesela 15 milletvekilinin İYİ Parti’ye geçmesi bir atraksiyon yaptı. Genel başkanın hamlesi örgüte büyük bir heyecan getirdi. İzmir il başkanı, ilçe başkanları, belediye başkanları, örgütün tüm dinamizmini sağlayan belediye başkanları çünkü. İl başkanı gelir, seçim olur, diğer il başkanları döneminde de yaşadık, önce belediye sonra ilçe başkanlarını topluyor, eski il başkanlarını topluyor vesaire. Bunlar tamam da. Bunları niye ayrı ayrı topluyorsu? Hepsini bir arada topla. Mahalle temsilcilerine kadar çağır. Herkese ayrı telden konuşma kardeşim. Bir harman yap, herkesi topla. 2 bin kişiyle yap toplantı, start ver. Toplantıya gelmeyen ilçe, belediye başkanlarına aç hesap sor. Sadece il ve ilçe yönetimini çağırsan 2 bin 500 kişi yapar. Örgütleri topla brifing ver. Gelene gelmeyene tek tek tebligat yap. Gelmeyeni görevden al. Ver startı bakalım bu şekilde. Bu adam 15 yıldır burada kardeşim. Ne yaptıysan gitti m? Gitmedi. Ordu’da adam seçimden önce fındık döküyor ama Ordu’dan 2 milletvekili çıkarıyor AK Parti. Ne yapacak CH? Üç beş başkanı toplayarak seçim mi kazanacak CHP'
Birol Soylu: AK Parti merkez sağdaki partileri yutarak geldi buraya. ANAP,DYP vardı. Merkez sağı yuttu. Şimdi MHP’yi ittifak adı altında yutuyor. Burada bir cephe var. Ciddi bir cepheleşme ve bölünme var. AK Parti’nin örgütlenme modeli tabi ki bizden alınma bir model. 12 Eylül’den önce varoşlardan oy alıyorduk. Şimdi sahillerden alıyoruz. Sosyete partisi olduk. İzmir Türkiye’nin dışında bir şehir. İzmir’de halk CHP’nin önünde. Normalde örgüt önde halk arkasında olur. Halk uçurtma CHP örgütleri de halkın kuyruğu. Burada bir tezat var. Ne zaman kitlelerin liderliğini yapacak duruma gelir o zaman olur. Liderlik misyonu olan insanların sayısı az. Olanların da kafalarını kopardılar. İç bölünme, çekişmeler, birbirini yiye yiye buraya geldi. İzmir CHP’nin kalesi değil. Çağdaş, demokrat, laik bir düzenden yana İzmirli. Bakıyor kim CHP var. İYİ Parti yüzde 18 oy alırsa hiç şaşırma. Cem Uzan hiçbir şey yapmadan yüzde 18 oy aldı. Demek ki İzmir’de başka bir şey var.
Mithat Umutoğulları: CHP’nin yapması gereken şey örgütün tüm dinamiklerini harekete geçirmek. 2009’da Aziz Kocaoğlu’nu Deniz Baykal göstermeyecekti. Nerede açıklad? İzmir dışında bir yerde Aziz Kocaoğlu’nu açıklamak zorunda kaldı, halk baskısı vardı. İzmir’de eğer gerçekten CHP açık ara bir şey yapacaksa, önce kendini koruyacak.
Birol Soylu: İzmir’de AK Parti’ye en büyük cevabı yine sessiz çoğunluk verecek.
Mithat Umutoğulları: Yüzde 50 artı bir lazım Cumhurbaşkanına. Eğer CHP İYİ Parti Saadet Partisi HDP ile görüşme yapmazsa, sayın Cumhurbaşkanı diyelim ki yüzde 45’te kaldı, HDP ve AK Parti’nin ittifak yapabilir emin ol.
Birol Soylu: Diyelim ki 4 tane aday var. İlk turda geçemediler. İkinci turda Recep Tayyip Erdoğan ve farz edelim Meral Akşener ve Kılıçdaroğlu kaldı. Bu düzenden rahatsız olan, sayın Erdoğan’ın düzeninden rahatsız olan, gidişattan rahatsız olan bütün cepheler ikinci alternatife ehveni şer ya da severek oy verecek. İki kademeli seçimde sayın Akşener ya da sayın Kılıçdaroğlu rakibi olacak. O zaman toplumsal muhalefet cephesi kurdular. Onlar da gereğini yapacak. HDP, İYİ Partili ne yapacak diye konuşmak rahatsız.
Mithat Umutoğulları: CHP çok cesur davranmıyor. HDP’yi CHP yok sayıyor. Niye gitmiyor Genel Başkan. Saadet Partisi’nin yüzde kaç oyu va? Türkiye’de 80 milletvekili olan bir partinin kapısını çalmıyorsun. Akşener’e giderken boy boy poz fotoğraf çekiyorsun. Siyasi dokunulmazlıklar kaldırılacağı zaman CHP içinden bir grup kaldırmayın, yanlış kullanacaklar dediler. Kaldırdılar. Keşke sayın Kılıçdaroğlu Selahattin Demirtaş tutuklandığında aynı reaksiyonu gösterseydi. Türkiye’de popülist siyaset yapmak kolay. Kürtler öldürüldüğünde kimseden ses çıkmadı, Hrant Dink öldürüldüğünde herkes meydana çıktı, Hepimiz Ermeniyiz dedi. Bir taraftan yoksulluktan bahsediyorsun.
Birol Soylu: Siyasetimin merkezine HDP ya da İYİ Parti’yi oturtmam ben. Yücel Özen’in milletvekili adayı ile ilgili haber çıkmış. Onun emeğine partililiğine kimse gölge düşüremez. Ben aday değilim, sakın ha diye whats app’tan yazmış.
Mithat Umutoğulları: Sayın Binali Yıldırım’a Bin Ali, Kemal Kılıçdaroğlu’na Bay Kemal deniyor. İnsanların isimleri ve soy isimleri var, beğenirsiniz beğenmezsiniz. Hakaret olarak kullanamazsın. İnsanların sıfatlarını doğru kullanalım. Dilimize biraz daha dikkat edelim.
Birol Soylu: Dün sayın Cumhurbaşkanımızın açıklamasına ne diyorsun, Özgür Özel’e haddini bildirirdim diyor. Özgür Özel’e söylenen şeye bak. Siyasi potları alt alta koyalım, bu ülkede şehitlere kelle dendi. CHP’nin tarihi yanlışlarından birisi, dokunulmazlıkların kaldırılması. Yanlış insanların eline doğru silahı verirsen tutar önce seni vurur.
Mithat Umutoğulları: Selahattin Demirtaş suç mu işledi. Polis gönderip evinden aldıramazsın. Bugün ona yarın diğerlerine.
Birol Soylu: Bir dünya AK Partili dostlarım, arkadaşlarım var. Sevgide serbestiyet, saygıda mecburiyet vardır. Hem sevip hem saygı göstersek mükemmel. Ama sevmiyorsan bari saygı göster. Saygısızlığın kabulü yok çünkü. Erdal İnönü’ler, Ecevit’ler vardı, Erbakan vardı. Siyasi nezaket. Sayın Cumhurbaşkanımız o zaman Başbakan iken attan düştüğünde, ne şerefli bir atmış dedi.
Sayfa başına git
