Ege Postası
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Bayraklı'da yılan hikayesi...
Mithat Umutoğulları
YAZARLAR
9 Ocak 2020 Perşembe

Bayraklı'da yılan hikayesi...

CHP Bayraklı İlçe Başkanlığı seçimi bitti…

Hasan Karabağ’ın iki dönem Belediye Başkanlığı Cemalettin Alper’in üç dönem ilçe başkanlığından sonra CHP’de yeni bir sayfa açıldı…

İlçe Kongre sürecinde yapılan tercihler ve ilçe kongresinde çıkan sonuç hem Belediye Başkanı Serdar Sandal hem de İlçe Başkanı Seçilen Pınar Susmuş açsından bambaşka bir durum ortaya çıkardı…

Dün Bayraklı Belediyesi meclis grubu ilk defa ilçe binasında yapıldı…

Ve bu yapılan toplantı basına "Bayraklı'da bir ilk" diye servis yapıldı.

Toplantıyı İlçe Binasında yapan İlçe Başkanı Pınar Susmuş bu hamle ile “PATRON BENİM” mesajını net bir şekilde verdi.

CHP Bayraklı İlçe Başkanlığının hesabından Bayraklı Belediyesi basın bürosu tarafında servis edildi.

Yapılan toplantıda hem ilçe başkanı hem belediye başkanı birlik beraberlik mesajı veriyor...

Kamuoyunda ilçe kongre sürecinde özellikle Serdar Sandal’ın açılamaları ve kongrede yaptığı konuşmalar nedeniyle ortaya çıkan tahribat Serdar Sandal’ın önce ilçe başkanlığında yaptığı  “Siyaset tabi ki bizi bazı şeylere mecbur kılabiliyor. Ama asıl olan şey yüreğinizdeki ve aklınızdakinin bir şekilde gerçekleşmiş olması bugün de bunun memnuniyeti içerisindeyim” sözleri ile geri adım atması Pınar Susmuş’a karşı olan yenilgisinin bir mazeretiydi.

Ve bundan sonra şantiyede yapılan konuşmalar ve bugün yapılan haber servisinin yapılması, yine ilçe Başkanı Pınar Susmuş’un yaptığı açıklamanın servis yapılması Sandal’ın “KONGRE KBUSUNUN KALKMASI İÇİN” yapılan haberler…

Bu Pınar Susmuş’un muhalif olan tabanı ile arasının açılması için çok iyi düşünülmüş bir plan, Ancak; bu konuda pek başarılı olduğunu söyleyemem…

Zaten Pınar Susmuş’da bunun farkında…

Başkan Serdar Sandal'ın sıcak ve yakın davranması çok samimi görünmüyor.

Kamuoyunda “KAVGA YOK” algısı yaratılması için ciddi bir çaba var...

Bunun en iyi örneği servis edilen bu haberde gizli.  

Pınar Susmuş’un basına kapalı olan grup toplantısında yaptığı konuşmayı  servis edilen bölümlerini sizinle paylaşmak istiyorum.

Ne demiş Pınar Susmuş;

“Belediye Başkanımızla kesin bir iş birliği içindeyiz. Mücadelemize, meclis üyesi arkadaşlarımızın da, yönetim kurulu üyesi arkadaşlarımızın da, örgütümüzün de sonuna kadar sahip çıkacağını biliyoruz. Elde ettiğimiz başarı, halkımız tarafından takdir ediliyor, tüm İzmir tarafından izleniyor.” Diyor.

Peki, Serdar Sandal ne demişti;

 “Ben inanıyorum ki ilçe yönetimindeki arkadaşlarım, örgütümüzle birlikte bizim bütün çalışmalarımızı cadde cadde, sokak sokak vatandaşa anlatacaklar, eksiklerimizi gelip bize söyleyecekler. Daha iyiye daha güzele nasıl gideriz, bunu hep birlikte bulacağız.”

Basına kapalı olan grup toplanrısında her iki Başkandan gelen haber servisi Bayraklı’da ilçe örgütü ve Belediye el ele kol kola birlikte çalışıyor mesajı veriyor.

Oysa şu açıklamalardan çıkan sonuç, Sandal ve Susmuş'ın burada konuşmalar protokol konuşmalardan öteye gitmiyor.

Bunu biraz siyasetten anlayan herkes böyle olduğunu biliyor.

 İkilinin birlikte takındığı tavır "YILAN HİKAYESİNE" dönmüş durumda...

Bu durumunu en iyi anlatan hikâye ise, “YILAN HİKAYESİ”

Hikaye söyle:

Bir adam, evinin bodrumunda, yaralı bir yılan bulmuş.. Yılana bakmış, onu iyileştirmiş.. Süt verip, beslemiş.

Sonunda yılanla adam, dost olmuşlar.

Adam her sabah bir çanak sütle, bodruma inermiş.. Yılan sütü içer ve her gün adama bir altın bırakırmış.

Adam her gün gelen bir altın sayesinde rahat bir hayat sürmeye başlamış.

Adamın bir oğlu varmış.

Hem aptal, hem de açgözlü bir çocukmuş bu.

Babasının hiç çalışmadan, nasıl böyle rahat hayat sürdüğünü merak etmiş bu çocuk.

Babasının her hareketini izlemeye başlamış.

Bakmış ki, babası her sabah aynı saatte, bodruma, elinde bir çanak sütle iniyor.

Gizlice izlemiş olayın sonrasını.

Babasının süt çanağını yere koymasını, sonra bir yılanın delikten çıkıp bu sütü içtiğini ve yere bir altın bıraktığını görmüş.

Düşünmüş.

Ben bu yılanı öldürürsem, altınların hepsini ele geçiririm, demiş.

Ertesi sabah erken kalkmış.

Bir çanak süt ve bir balta almış.

Bodruma inip, süt çanağını yere koymuş.

Yılan süt kokusu alınca delikten çıkmış.. Çocuk baltayı yılanın başına vurmuş.

Yılan çevik davranmış.

Ama kuyruğunun ucu kopmuş.

Dönmüş, çocuğu ısırıp, zehirini bırakmış.

Çocuğu öldürmüş.

Yılanın kuyruğunu ve oğlunun cesedini bulmuş, daha sonra bodruma inen adam.

Acısını yüreğine gömüp, süt dolu çanağı yere bırakmış.

Beklemeye başlamış..

Birazdan yılan, delikten çıkmış.

Adama bakmış.

Artık dostluk bitti.

 “Bende bu kuyruk acısı, sende de bu evlat acısı varken, dost kalamayız,” demiş.

İşte Bayraklı’da Serdar Sandal ile Pınar Susmuş arasında ki durum tamda bu…

Gelen Fotoğraflarlarda Belediye Başkanı Serdar Sandal’ın durumu Kayahan’ın “BEN NERDE YANLIŞ YAPTIM” şarkısını bana andırıyor.

İkili arasında kulislerde gelen bilgiler kısa zaman sonra çok iç açıcı bir durum olmadığı…

 

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu yazı henüz yorumlanmamış...

Yazarın Diğer Yazıları
Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Ege Postası