24 Haziran seçimlerinden sonra CHP Genel Merkezi’ne karşı başlatılan “İMZA HAREKETİNDE” önemli rol oynayan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu son günlerde yaptığı açıklamalarla gündemi meşgul etmeye devam ediyor.
Belediye başkanlığını bırakmış yaklaşan yerel seçimler öncesi Genel Merkez’le kavgasına medya üzerinden devam ediyor…
Hemen hemen her gün medya üzerinden mesajlar veriyor…
CHP’nin “Onursal Başkanı” gibi açıklamalar yapıyor. Bu açıklamalarıysa kendisine yakın olan medya üzerinden yapıyor…
Kocaoğlu konuştukça Genel Merkez’le arası iyiden iyiye açılıyor…
Son yaptığı açıklama beni çok şaşırttı.
Kocaoğlu’nu en fazla eleştirdiğim konuyla ilgili açıklama yapmış…
Neydi bu açıklama…
“CHP içinde partimizle ilgisi olmayanlar var”
Peki Kocaoğlu 15 yıldır Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu İzmir’de CHP ile arasında olan ilişkiyi nasıl yürüttü…
CHP’li kimliğini ne kadar öne çıkardı…
Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, AK Parti’ye yakın olan (Hatta delegesi olan) iş adamı Mesut Sancak ile çok yakın ilişki içindeyken, hatta Sancak’ın Folkart şirketini parti içinden gelen eleştirilere rağmen yine fuara sponsor yaptı. Kocaoğlu Ankara’ya AK Parti İl Başkanı ile giderken CHP’den tek bir yetkilinin olmaması ve Kocaoğlu’nun bugüne kadar tek bir CHP’li ile fotoğraf vermemesi nasıl bir kelamla anlatılabilir…
Bütün bunları CHP’lilere yaşatan birinin CHP ile ilgili kalkıp ahkam kesmesi kesinlikle samimiyetten uzak ve CHP’liler tarafından çok ciddiye alınmayan bir açıklama…
Yani CHP’li Kocaoğlu medya önünde partili milletvekili Mehmet Ali Susam’a neler söylediğini bütün dünya izledi…
Yine aynı Kocaoğlu, partisinin il başkanları Rıfat Nalbantoğlu, Kemal Karataş, Ekrem Bulgun, Tacettin Bayır, Ali Engin, Bedri Serter, Alaattin Yüksel ve Deniz Yücel’den sadece Alaattin Yüksel ve Deniz Yücel ile anlaşabildi.
Diğer il başkanları ile sürekli kavgalıydı…
Oysa Kocaoğlu’nun CHP’li olma kriterleri çok farklı…
Bakın Kocaoğlu nasıl bir partili olduğunu nasıl ifade ediyor.
Ne diyor; “Önceki genel başkanımız Deniz Baykal'la da ters düştüğümüz konular olurdu ama genel başkanlıktan ayrıldıktan sonra havaalanından alıp havaalanından uğurlardım. Bu benim particilik anlayışımdır.”
CHP’li olmanın kriteri buymuş…
Oysa bu bir vefadır…
Vefa güzel bir duygu…
Peki, Kocaoğlu yıllarca emrinde çalışmış kaç bürokrata, kaç belediye çalışanına aynı vefayı göstermiştir…
15 yıllık döneminde çalıştığı kaç tane bürokrata vefa gösterdi (Gül Şener) hariç…
Kaç tane siyasetçi biriktirdi…
Neredeyse hiç…
Yarın koltuktan indiğinde acaba geride CHP için ne bırakmış olacak… Bence bunu düşünmek lazım…
Kocaoğlu’nun CHP açısından biriktirdiği kişi sayısı bir elin parmakları kadar…
Olanlarda Alaattin Yüksel’e yakın kişiler…
Kocaoğlu’nun siyasetine gelince siyaseti bilmediğine kesin kanaat getirebilirim...
Alaattin Yüksel’in aday olduğu kongrede 21 ilçe belediye başkanı, 27 ilçe başkanı, Büyükşehir Belediye Başkanı ve bir tek CHP’nin Genel Başkan koltuğuna oturmayan Alaattin Yüksel seçimin sonucunda arada sadece 5 oy fark vardı… O seçimde Yüksel’in karizması kazandı..
15 yıllık Büyükşehir Belediye Başkanlığı süresince Kocaoğlu’nu hayal edemeyeceği bir rüyanın içine Alaattin Yüksel getirdi…
Kocaoğlu’nu Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğuna oturttu ve 15 yıl boyunca da siyasetini o yaptı…
Ve Kocaoğlu bu dönem aday konusunda Yüksel’le il kongresinde fikir ayrılığı yaşadı listeye yazdığı isimler “imza sürecinde” yalnız bıraktı…
O nedenle Kocaoğlu’nun Genel Merkez’le ilgili söylediği “CHP içinde partimizle ilgisi olmayanlar var” sözüne itibar etmemek lazım…
Ya da bu konuda eleştiri yapacak son kişi Kocaoğlu’dur.
Çünkü kendisinin ne kadar CHP’li olduğu bana göre tartışılması gerekir…
Sadece il kongrelerinde CHP’li olduğunu hatırlamak, eski genel başkanı havanlında karşılamak iyi bir CHP’li olmak için yeterli bir kriter değil…
Yani anlayacağınız Kocaoğlu’nun ne kadar partili olduğu deneyimli siyasetçi Alaattin Yüksel’e bağlı…
Kocaoğlu 15 yılda acaba kaç CHP ilçe başkanına katkıda bulunmuştur. Ya da CHP’nin örgütlenmesine katkıda bulunmak için öncelikle CHP’lilerin işe alınması konusunda kaç talimatı olmuştur…
CHP’nin İzmir’de örgütlenmesi için ne gibi bir çabası olmuştur…
Yanında hangi CHP’lileri gezdirmiştir.
Madem Kocaoğlu iyi bir CHP’liydi neden kaybedilen 8 ilçede seçmenler Kocaoğlu’na oy verirken partinin CHP’li ilçe belediye başkan adaylarına oy vermedi…
Demek ki, neymiş seçim kazanmakla bu işler olmuyor…
Örgütü ve bağlı bunduğun siyasi partinin o kentte yaşaması için mücadele etmek gerekiyor…
İşte o zaman Bayraklı’da olduğu gibi yerel seçimde zafere ulaşırsın, genel seçimde, referandumda her zaman partiniz 1. olur…
İşte o zaman CHP’ye bir değer katmış olursunuz…
Bence bu konuda Aziz Kocaoğlu’nun gidip Bayraklı Belediye Başkanı’ndan bir brifing alması lazım…
AK Parti’nin seçim kazanması yüksek olan bir bölgede CHP’nin nasıl bu kadar güçlü olduğunu ve bu konuda belediye gücünün doğru kullanıldığında partinin nasıl örgütlendiğini görmesi açısından Bayraklı doğru bir örnek…
350 bin nüfuslu Bayraklı’da örgütün bayramlaşma törenleri 2 bin- 2 bin 500 kişi ile yapılırken, neden yıllardır 4 milyon nüfuslu İzmir’de il örgütünün bayramlaşması 300-400 kişi ile yapılıyor…
Peki, bunun sorumlusu kim'
Tabi ki, CHP’nin en güçlü koltuğunda oturan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanıdır…
Bu da Kocaoğlu’nun ne kadar partili olduğunun ölçüsüdür…
Nokta…
POLİTİKA
Sayfa başına git