Öldürmeyin yeter!

8 Mart Dünya Kadınlar Günü… / Tamam, güzel güzel kutlayalım o zaman… / İnsan gibi… / Çiçek falan da istemiyoruz kardeşim, öldürmeyin yeter…

Bu sene yazmayayım dedim, dayanamadım. Her yıl yazıyoruz, çiziyoruz bilmiyorum ne kadarı okuyucuya ulaşıyor ne kadarı bir fayda sağlıyor…

Kaç kez kaleme alınmış bir yazı başlığıdır 8 Mart ve sadece benim için değil, tüm ülkem ve tüm dünya kadınları hatta erkek yazarları tarafından…

Reklamlara konu artık, malum 8 Mart. En azından bir fabrikada kaç kadın çalışıyormuş onu da öğrenmiş olduk böylece. Kadın istihdamını artıran fabrikaların reklam malzemesi yine kadınlar anlayacağınız neden biliyor musunu? Çünkü kadınlar hala ikinci sınıf muamelesi görmeye devam ediyor. Ediyor ki, biz bunu büyük ve matah bir şeymiş gibi reklam yapma gereği duyuyoruz.

Bilmiyorum tabi diğer ülkelerin kanallarında reklam malzemesi oluyor mu kadınlar. Oluyorlarsa hangi açılardan oluyorlar 8 Martta, merak ettim ama tembelim ben araştırmadım da. Benim için önemli olan ülkemde ki kadın profili, kadın algısı…

Yok efendim siyasette kadın kotası, yok efendim kadın şiddeti için yasa, yok efendim bilmem ne…

Kadın benim ülkemde eşit değil, diğer canlı türü ile. Nede? Çünkü eşit olsa, kadın her yerde eşit diye reklam yapma gereği duymazdık…

Neyse efendim uzun lafın kısası, yıllarca verilmiş bir hak hukuk mücadelesi var mı bu uğurd? Evet var, hem de ne mücadele… / Ölümüne direnişler var… Bu uğurda can vermiş kadınları anmak isterim. Kadın hakları için direnen, hırpalanan hatta hayatlarından olan, yakılan kadınlar…

Bu savaş verilmeye devam ediyor.

Bu mücadele henüz bitmedi.

Ne acı ki, giderek artan kadın cinayetleri haberleri 3. Sayfaları doldurmaya devam ediyor. Kötü örnek – örnek değildir. Haber yasağı olmalı belki de…

Pozitif haberler yapılsın istiyorum. Örnek iyi olursa, yaşama dönüşü de iyi olabilir. Hiçbir sosyolog’a danışılmıyor mu acaba bu konu'

Hiçbir psikolog ya da psikiyatra danışılmıyor mu bu konu acab? Merak içindeyim gerçekten. Bu kadar saf bir yayın politikası güdüyor olamayız diyeceğim o zamanda işin içinden art niyet kavramı çıkıyor…

Öldürülsün mü istiyorsunuz bütün kadınla?

Peki hükümetin bunca kadına dair iyi niyet politikasındaki yetersizliği hiç mi kimse görüp, dur demiyor. Diyemiyor. Olmuyor bir yerde yanlış var, ters giden bir şeyler var demiyor, diyemiyor…

Yanlış işte, politika yanlış… / Kral çıplak kardeşim…

Bu ülkede bu tutmuyor. Bu ülke insanında bu reklamlar falan işe yaramıyor. Yazmakta istemiyoruz artık, okumakta istemiyoruz ama dahası artık ölmek istemiyoruz, yeter yahu… Ne yapalım yani, Amazon kadınlar ekibini yeniden mi toplayalım…

Kızdım bak yine… Susayım diyorum olmuyor, konuşayım diyorum olmuyor…

Yazmayayım diyorum dayanamıyorum.

Safa, salağa yatmış gidiyor uykucu milletiz vesselam…

Yanlışa yanlış demezsek, olacaklar bunlar hatta daha da kötü senaryolar kapıda. Değiştirin politikayı, ceza da çözüm değil. Eğitim evet, ama yetersiz bir eğitim, eksik bir eğitim sanki daha tehlikeli gibi geliyor bana.

Malum yarım hoca dinden, yarım doktor candan edermiş…

Benden söylemesi…

Her şeye rağmen, kadın olmak güzel ve bütün kadınların 8 Mart dünya kadınlar gününü, dünyanın ve ülkemin içinde bulunduğu bu duruma rağmen, kutluyorum.