Yol ayrımı

24 Haziran Cumhurbaşkanlığı ve 27. Dönem Milletvekilliği seçimleri öncesi AK Parti ve MHP’nin kurduğu ‘Cumhur İttifakı’ yol ayrımına geldi.

31 Mart 2019’da geçekleştirilecek yerel seçimlere ‘herkes kendi yolunda’ devam edecek.

Seçime yaklaşık 5 ay kala tüm partilerde taban ve seçmenler adayların açıklanmasını merakla beklerken, siyasetin aritmetiği yeniden değişti.

MHP üç büyükşehirde de kendi adayıyla sandığa gideceğini söylüyor.

Şimdi gelinen bu noktanın Türkiye genelinde mutlaka etkisi olur.

AK Parti-MHP ile kuracağı gönül ittifakıyla bıçak sırtı olan yerleri tekrar kazanabilirdi.

Mersin, Antalya, Balıkesir vs.

İzmir’de durum ne'

Açıkçası bana göre, 'gönül ittifakı' ihtimali İzmir’in kalesi olduğunu savunan CHP’de de tedirginlik yaratmıştı.

Çünkü CHP ile muhtemel gönül ittifakı arasındaki makas dardı…

Hele ki 24 Haziran sonrası CHP’de başlayan imza hareketi ve parti içi tartışma CHP’yi oldukça yıpratmıştı.

Partililerde “Acaba İzmir’i kaybedebilir miyiz” sorusu kafaları kurcalıyordu.

Bu olasılık, önce MHP Lideri Bahçeli’nin “ittifak arayışımız da, niyetimiz de yok” açıklaması, ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “MHP farklı bir tercih yaptı. Madem 'Biz yolumuza' diyorlar, biz de 'Herkes kendi yoluna' deriz." sözleriyle kanaatimce ortadan kalktı.

CHP doğru adayla İzmir Büyükşehir’i rahat kazanır.

Doğru aday diyorum!

Çünkü kulislerde İzmir dışından isimler konuşuluyor. ‘İthal bir aday’ pişmiş aşa su katar.

*****

Bir yol ayrımı da 24 Haziran seçimlerine iddialı giren ancak umduğunu bulamayan İYİ Parti’nin İzmir teşkilatında yaşandı.

İzmir siyasetinin önemli isimlerinden Yıldırım Ulupınar hem kurucu üyelikten hem de Genel İdare Kurulu (GİK) üyeliğinden istifa etti.

81 ilde başlatılan revizyon belli ki İzmir’de büyük bir depreme yol açtı.

Yaklaşık 1,5 ay boş kalan koltuğa MHP kökenli bir ismin atanması teşkilatta hemen karşılığını buldu.

Çoğu ilçe başkanı ve gençlik kolları başkanları ile son olarak Ulupınar istifa etti.

Gitmeden önce “Parti, MHP’ye benzemesin” uyarısı yapmış partinin ülkücü kökenlilerinden sert tepkiler almıştı.

Diyeceğim o ki İYİ Parti hem deneyimli siyasetçisini kaybetti hem de vefasızlık örneği sergiledi. Çünkü partinin kurulma aşamasında taşın altına yalnızca elini değil gövdesini koymuştu. Maddi ve manevi olarak tam destek vermişti.

İstifalara yenileri eklenir mi bekleyip göreceğiz.

Ama şu gerçek ki İYİ Parti İzmir’de kan kaybetti diyebiliriz.

Dengelerin bu denli değişmesinden sizce karlı çıkan olur mu'

Bu tablo bence seçimlere 5 ay kala hala derli toplu bir görüntü çizemeyen CHP’ye yarar.