Âkil İnsanlar Yalova'da toplandı
Âkil İnsanlar Marmara Bölgesi Grubu, Yalova’nın Termal ilçesinde bir otelde toplantı düzenledi. Toplantıya, sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı. Âkil İnsanlar Marmara Grubu Başkanı Deniz Ülke Arıboğan ile üyeler Hülya Koçyiğit...
Âkil İnsanlar Marmara Bölgesi Grubu, Yalova’nın Termal ilçesinde bir otelde toplantı düzenledi. Toplantıya, sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı. Âkil İnsanlar Marmara Grubu Başkanı Deniz Ülke Arıboğan ile üyeler Hülya Koçyiğit ve Hayrettin Karaman, katılımcıları bilgilendirdi.
Toplantıda konuşan Arıboğan, "Dört aydır silahlar atılmıyor, şehit haberleri gelmiyor. Bu da her geçen gün daha çok moral yükselmesine sebep oluyor. Artık süreçten ziyade, süreç sonrasında Türkiye’nin nasıl bir şekil alacağına yönelik bazı tartışmaların daha öne çıktığını söyleyebilirim." dedi. Son dönemde önemli gelişmeler yaşandığını vurgulayarak, “Bizler herhangi bir üst stratejiyle görevlendirilmiş insanlar değiliz. Her bölgede farklı endişeler olabilir, benzer endişeler de var. Bunları Başbakan’a iletmeye çalıştık. Zaman geçtikçe başka türlü konular yer alacağı için onların da olgunlaşması söz konusu; bunların da raporumuza yansıyacağını söyleyebiliriz. Reyhanlı saldırısından sonra başka endişeler de gündeme gelemeye başladı. Görebildiğimiz kadarıyla raporumuzu 1 Haziran 2013'te yazmaya başlayacağız. Tamamlandıktan sonra bizim görevimiz de bitiyor. Toplumun her noktasına nüfuz edebilmiş olacağız.” şeklinde konuştu. Heyete ilk dönemde gelen tepkilerin azaldığını da belirten Arıboğan, “İlk zamanlardaki protestolarla artık karşılaşmıyoruz, çünkü heyetin vazifesi anlaşılmış durumda. Gerçekten objektif, her görüşten insanların olduğu bir heyetiz. Bütün bilgileri objektif şekilde yukarı taşıyoruz.” dedi.
Koçyiğit ise herkesin barış istediğini belirterek, “Barış ideal. Barış bir ütopya. Barış sanki sadece üzülenlerde kalacak gibi yıllarca ama bu çözüm sürecinde şahit olduğumuz, gerçekten insanların tamamından böyle bir talep var. Herkes artık barışı, huzuru talep ediyor. Bu çok sevindirici bir şey, ben de bunun mutluluğunu yaşıyorum. Tabii ki bu bir süreç. Bu sürecin içinde hep beraber ülkemizin daha demokratikleşmesi, daha insan haklarına saygılı duyulan bir ülke olmamız için karar vermemiz gerekiyor. Bu kararın da tabanda var olduğunu görmek beni mutlu ediyor.” diye konuştu.
Karaman da heyetin inandığı doğrular olduğunu vurgulayarak, “Hem devlet hem dağdakiler ve onların arkasındakiler, bu problemin vuruşarak, kırışarak çözülemeyeceği konusunda bir karar sahibi oluyor. Kim ne derse desin, şu masanın üzerinde duran bir vaka, durum var. İnsanlar diyor ki, ‘Biz bundan sonra hakkımızı silahla talep etmeyeceğiz. Diyalog ve siyaset yoluyla talep edeceğiz.’ Beyan bu. 'Bunun arkasında şu var, bu var, bu hiledir, tuzaktır...’ diyorlar, o ayrı. Masanın altındakilerini belki bir Allah biliyor, belki bir de bilenler biliyor. Biz onun misyonuyla sizin karşınızda da değiliz. Biz masanın üzerinde olanlarla karşınızdayız. Masanın üstünde olan, objektif ve herkesin bildiği bir şey ve adamlar çekiliyor.” dedi.