'Atatürk'ün değil, darbecilerin yaptığı anayasayı değiştirmeye çalışıyoruz'
AK Parti Grup Başkan Vekili ve Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal, 10 yıldır Anayasa'yı değiştirmeye çalıştıklarını belirterek, başkanlık sisteminin yeni anayasa yapım sürecindeki bir tartışma olduğunu söyledi. Ünal, "Atatürk'ün...
AK Parti Grup Başkan Vekili ve Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal, 10 yıldır Anayasa'yı değiştirmeye çalıştıklarını belirterek, başkanlık sisteminin yeni anayasa yapım sürecindeki bir tartışma olduğunu söyledi. Ünal, "Atatürk'ün değil, 1961'de darbecilerin yaptığı anayasayı değiştirmeye çalışıyoruz. O dönem, Atatürk'ün ortaya koyduğu iradenin kaybolduğu gün olarak hatırlanır. Oysa Atatürk, askerlerin siyasete müdahil olmasını istememiştir." dedi.
Grup Başkan Vekili Ünal, AK Parti Balıkesir İl Teşkilatı tarafından düzenlenen toplantıda yeni anayasa sürecinde başkanlık sistemini anlattı. Küçüksan Toplantı Salonu'ndaki toplantıya milletvekilleri Tülay Babuşçu ve Ali Aydınlıoğlu, İl Başkanı Mahmut Poyrazlı, Merkez İlçe Başkanı Recep Şeker, Kadın Kolları Başkanı Mutlu Aydemir, ilçe ve belde belediye başkanları, belediye ve İGM üyeleri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve oda başkanları katıldı.
Açılışta konuşan AK Parti İl Başkanı Poyrazlı, toplumun bütün katmanlarında sivil bir anayasa isteği olduğunu söyledi. Milletvekilleri Babuşçu ve Aydınlıoğlu'nun konuşmalarından sonra kürsüye çıkan Mahir Ünal ise yeni anayasa hazırlıkları çerçevesinde, ülkenin geleceği için en uygun sistemin başkanlık olduğunu, barış sürecinin de bu kapsamda yer aldığını ifade etti. 23 Nisan 1920'de Meclis'in dualarla açıldığını virgulayan Milletvekili Ünal, "29 Ekim 1923'te de cumhuriyet ilan edildi. 1921 Anayasası ile 'Hakimiyet milletindir' dedik ve bunun altını kalın şekilde çizdik. Biz şu anda Atatürk'ün yaptığı değil, darbecilerin değiştirdiği anayasayı değiştirmeye çalışıyoruz. 1960'tan sonra vesayet başladı. 1938'de ölümünden sonra bunlar, Atatürk'ün resimlerini paralardan, pullardan çıkarıp devlet dairelerinden sökmediler m? DP geldikten sonra iş o noktaya geldi ki Atatürk'ü Koruma Kanunu çıkarılmak zorunda kalındı. Demokrasi bir şekilde rafa kaldırıldı. Siyaset, sorun çözme kurumu olmaktan çıkarıldı ve üzerinde vesayet kurumları oluşturuldu. 12 Mart muhtırası ile bir darbe daha yaşadık. Sağ sol kavgaları ile bu ülkenin evlatları birbirine kırdırıldı. Sabah aynı silahla bir sağcı, akşam aynı silahla bir solcu öldürüldü." şeklinde konuştu.
"Bizim değiştirelim dediğimiz sistem, parlamenter sistem." diyen AK Parti Grup Başkan Vekili Ünal, bunu millet için yaptıklarını söyledi. CHP'nin yıllardır ya askerle ya yargı ile iktidar olma mücadelesi verdiğini savunan Ünal, şunları kaydetti: "1960 askerî darbesinin arkasında kim olduğunu anlamak için Türk siyasi tarihine bakın. Mevcut sistemin muhafaza edilmesinden yanalar. 1960'tan bugüne kadar 10 yılı saymayalım, 2002'ye kadar var olan sistem, darbeciler tarafından kuruldu. Devlet, millete hizmet etmek için kurulmuş bir sistemdir. Yasama, yürütme ve yargı gibi üç temel organdan oluşan devlette, yasama görevini parlamento yerine getirir. Türkiye Cumhuriyeti laik, demokratik ve sosyal bir hukuk devletidir, bunu kimse tartışamaz, tartıştırmayız. Bu, ana hatlarıyla devlet sistemidir. Bir de hükümet sistemi vardır, o da parlamenter sistemdir. Başka hükümet sistemleri olarak başkanlık, yarı başkanlık sistemleri var. Başkanlık sistemi ile Türkiye'yi eyaletlere böleceksiniz diyorlar. Hayır, çünkü eyalet sistemi devlet sistemidir. Türkiye'de olan şu ki 100 yıllık sorunlarını çözüyor, gelecek 100 yılın da temellerini atıyor. Bizim yaşadıklarımızı, çocuklarımız yaşamasın istiyoruz."
'ANAYASA'YI BU MİLLET İÇİN DEĞİŞTİRMEYE ÇALIŞIYORUZ'
10 yıldır Anayasa'yı değiştirmeye çalıştıklarına işaret eden Grup Başkan Vekili Mahir Ünal, şöyle devam etti: "Bunda olmazsa olmaz temel, hükümet sistemidir. Başkanlık sistemi, anayasa yapım sürecindeki bir tartışmadır. Çözüm sürecinde ise Türkiye, geçmiş 100 yılının sorunlarını çözüyor. Prangalarından kurtulmak, iç barışını ve güvenliğini sağlamak zorunda. Dağlarında eli silahlı adamların dolaştığı, annelerin ağladığı bir ülke istemiyoruz. Bize pranga vurmak isteyenler neden bunu istemiyor, çünkü biz millet merkezli siyaset yapıyoruz."