EGEPOSTASI- Cumhuriyet Halk Partisi’nin MYK ve PM kararıyla Buca Belediye Başkan Adayı olarak gösterilen, aday tanıtım toplantılarında CHP Genel Başkanı tarafından halka takdim edilen ve bizzat yine Kılıçdaroğlu tarafından Bucalılara emanet edilen, adaylığı listelerin teslim edilmesine saatler kala geri çekilen Suat Nezir yazılı açıklama yaptı.
YSK'nın belirlediği seçim takvimine göre aday listelerindeki eksikliklerin siyasi partilerce tamamlanarak ilgili seçim kurullarına bildirilmeleri için son gün bugündü.
3 Mart Pazar günü ise kesin aday listeleri (bağımsız adaylar dahil) ilçe seçim kurullarınca, büyükşehir belediye başkanlığı için il seçim kurullarınca ilan edilecek.
Adalet arayışının son gününe kadar umudunu sürdüren Nezir, partisi tarafından uğradığı haksızlık giderilmeyince yazılı açıklama yaparak sessizliğini bozdu.
Nezir özetle, "Geçen 10 gün boyunca herkesin açıkça gördüğü bu yanlışın düzeltilmesi için parti yönetimince adım atılmamıştır. Mücadelemiz boyunca, gönlünde adalete yer veren Bucalılar, İzmirliler, Türkiye, tüm sivil toplum kuruluşları, yani halkımız bizden yana olmuşken, sesimizi duymuşken partimizin üst yönetiminden sabırla beklememe rağmen bu haksızlığa ilişkin tek bir açıklama yapılmamıştır. Bunu da unutmam mümkün değildir" ifadelerini kullandı.
İşte Suat Nezir'in adaylığının düşürülmesine ilişkin yaptığı basın açıklaması;
"Sevgili Yol Arkadaşlarım, Değerli Bucalılar,
Buca’da büyümüş ve yetişmiş genç bir siyasetçi olarak aday belirleme sürecinde ciddi bir adaletsizlik yaşadığım bir gerçektir.
Partimizin en üst kurulu olan Parti Meclisi’nde oy birliği ile onaylanmış adaylığımın; son gün son saatlerde daha önce kurulmuş büyük bir kumpasla, haksız ve adaletsiz bir uygulama ile gasp edilmesiyle hayal kırıklığına uğradım, üzüldüm.
Ama asıl tepkim partimin içerisinde bu kumpasın yaşanmasına sebep olanlara, yaşatılmasına göz yumanlara, partime zarar verenlere olmuştur.
Ben il başkanlığında son gün, birlikte son halini vermek için elimde tuttuğum meclis listesiyle beklerken, onuru olan hiç kimseye yakışmayacak şekilde başka bir kapıdan adaylığımın düşürüldüğü bir başka listenin YSK’ya gönderilmesini unutmam, bana bunu yaşatanları affetmem elbette mümkün değildir.
Benim tepkim, sadece kendi kişisel siyasi ikbalimizin engellenmesine yönelik değildir. Üzüntümün en büyük nedeni bu partiye güvenen, inanan, yürekleri bu parti için atan seçmenlerimizin de hayal kırıklığı yaşamış olmasıdır.
Sadece ben ve yol arkadaşlarım değil, Bucalılar, İzmirliler, tüm Türkiye genelinden yurttaşlarımız ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin Milletvekilleri de ortada bir haksızlık olduğunu dile getirmişlerdir.
Seçim koordinasyon merkezimizin, adaylığımız haksız bir uygulama ile düşürüldükten bu yana bize destek vermek isteyenlerce dolup taşması bunu açıkça göstermiştir.
Ancak geçen 10 gün boyunca herkesin açıkça gördüğü bu yanlışın düzeltilmesi için parti yönetimince adım atılmamıştır. Mücadelemiz boyunca, gönlünde adalete yer veren Bucalılar, İzmirliler, Türkiye, tüm sivil toplum kuruluşları, yani halkımız bizden yana olmuşken, sesimizi duymuşken partimizin üst yönetiminden sabırla beklememe rağmen bu haksızlığa ilişkin tek bir açıklama yapılmamıştır. Bunu da unutmam mümkün değildir.
Umarım parti yönetimimiz doğru bir karar vermiştir. Bunu partimize destek veren seçmenlerimiz en iyi biçimde takdir edecek ve ona göre tercihlerini belirteceklerdir.
Şimdi Suat Nezir, Buca’da seçimler için CHP adına çalışacak mı, oy isteyecek m? Sorularına muhatap oluyorum. Bu sorunun yanıtını da buradan vermek istiyorum.
Suat Nezir, bu süreçte sayısız gönül kazanmış, Türkiye çapında teveccüh görmüştür ama Suat Nezir’in bile insanların vicdanlarına hükmetme gücü de hakkı da yoktur.
Ben ne söylersem söyleyeyim, ne karar alırsam alayım, insanlar vicdanlarının sesini dinleyecektir, seçimde ona göre oy kullanacaktır.
İşte bu yüzden bugüne kadar partim Buca’da İzmir’de Türkiye genelinde oy kaybetmesin diye mücadele ettim, mücadelemi sadece Suat Nezir’in onuru için vermedim partim adına da verdim.
Çünkü ben Bucalıların nasıl hakka hukuka adalete inandıklarını biliyorum, vicdanlarını herkesin her şeyin üstünde tuttuklarını biliyorum. Bu yüzden tüm mücadeleme karşın Buca için üzgünüm.
Şunu belirtmek isterim ki, ben onurumla, doğru bildiğim ilkelerimle yola çıktım ve bu süreçte de bu duruşumu asla bozmadım.
Ben siyaset yapmaya ve ülkeme hizmet için mücadeleye devam edeceğim, bu yolda çıktığım onurlu çabamı sürdüreceğim.
Bundan sonraki mücadelem, siyaseti yozlaştıranlar ve çıkarları için kullananlara karşı olacaktır.
Bu süreçte yanımda olan başta ailem olmak üzere, aday adaylığımın daha ilk gününde benimle yürüyen tüm yol arkadaşlarıma, seçim ofisimizde gece gündüz adalet nöbeti tutan tüm hemşehrilerime, Buca’ya, tüm İzmir’e, ülkemin dört bir yanından beni arayan, destek veren, yanımda benimle birlikte dimdik duran herkese şükranlarımı sunuyor ve bu hak arama mücadelemizi duyurmamızda destek olan tüm basın emekçisi kardeşlerime teşekkür ediyorum.
Bu daha başlangıç
Mücadeleye devam…"