Rusya merkezli TASS haber ajansına göre, Rusya Savunma Bakanlığı Rus savaş uçaklarının hâlihazırda söz konusu bölgelerden 1 Mayıs tarihi itibariyle uçuş yapmayı kestiğini açıkladı. Bakanlık, Suriye'de DEAŞ hedeflerinin vurulmaya devam edileceğini ifade etti.
Bakanlığın açıklamasına göre, en geniş çatışmasız bölge İdlib vilayetini, Lazkiye'nin bir kısmını, Halep ve Hama'yı içerecek. Açıklamada, anlaşmanın Suudi Arabistan, Amerika ve Birleşmiş Milletler (BM) tarafından da destekleneceği ifade edildi. Çatışmasız bölge anlaşmasının uygulandığı alanlara ülke genelindeki başka bölgelerin de dahil edilebileceği ifade edildi.
MUHALİFLER VE ABD TEMKİNLİ
Öte yandan, Astana'ya katılan muhalefet heyeti içinde yer alan Usame Ebu Zayd, AFP'ye anlaşmaya dair 'şüphe ve korkularının' bulunduğunu açıkladı. Zayd, İran'ın garantör ülke olarak yer almasının anlaşılır bir durum olmadığını ifade etti. Zayd, İran'ın Suriye iç savaşının 'mezhep' tarafını ateşlediğini iddia ederek, İran'ın Suriye'de barış inşa eden bir devlet olamayacağını belirtti. Astana'da dün Türkiye, Rusya ve İran tarafından imzaların atıldığı sırada bazı muhalif temsilciler anlaşmaya tepki göstererek salonu terk etmişlerdi.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heather Nauert ise Türkiye ve Rusya'nın çözüm adına gösterdiği çabayı takdir ettiklerini ancak İran'ın 'sözde garantör' ülke olarak süreçte yer almasından endişe duyduklarını söyledi. Nauert, "İran'ın Suriye'deki faaliyetleri şu zamana kadar Suriye'de çatışmaların tırmanmasına neden oldu. Esad rejimine verilen sorgusuz destek, Suriyelilerin acısının artırdı" dedi. Astana'daki çözüm görüşmeleri sırasında varılan mutabakatla ilgili Birleşmiş Milletler'den de bir açıklama geldi.
Fotoğraf: Al Jazeera
'HER TÜRLÜ GİRİŞİMİ MEMNUNİYETLE KARŞILARIZ'
Alman Hükümet Sözcüsü Steffen Seibert Astana’da Türkiye, Rusya ve İran tarafından imzalanan ‘çatışmasızlık bölgesi’ anlaşmasına ilişkin, “Suriye'deki gerginliği ve şiddeti azaltabilecek ve acilen ihtiyaç duyulan insani yardımın gerçekleşmesini sağlayabilecek her türlü girişimi memnuniyetle karşılarız” dedi.
Seibert, "Suriye'deki gerginliği ve şiddeti azaltabilecek ve acilen ihtiyaç duyulan insani yardımın gerçekleşmesini sağlayabilecek her türlü girişimi memnuniyetle karşılarız. Gerginliği azaltacak bu tür bölgelerin kurulması doğru yolda atılmış bir adım olabilir, ancak bu da anlaşmaya gerçekten uyulmasına bağlı. Bu konuda da özellikle Rusya'nın sorumlu olduğunu düşünüyoruz. Özellikle uçuş yasağı ve insani yardım ulaştırılması konularında." ifadesini kullandı.