İzmir’de ablasının eşini 15 yıl hapis cezasına götüren cinsel istismar davasında ilginç gelişmeler yaşandı. 12 yaşından bu yana uyuşturucu kullanan ortaokul son sınıf öğrencisi Ö.A., ablası ve annesine, motor tamircisi eniştesi Ş.Ö.’nün cinsel istismarına uğradığını söyledi. Anne G.A. ve abla G.Ö., kızın uyuşturucunun etkisiyle yalan söylediğini düşünerek inanmadı. Bunun üzerine Ö.A. öğretmenine, eniştesinin cinsel istismarına uğradığını, ailesinin kendisine inanmadığını anlattı. Öğretmenin başvurusu üzerine 12 Aralık 2015’te polis, kızın Çocuk İzleme Merkezi (ÇİM) aracılığıyla ifadesini aldı. ÇİM görevlileri 15 yaşındaki Ö.A.’nın doğru söylediği yönünde rapor verdi. Ancak Adli Tıp, istismar bulgusuna rastlanmadığını belirten bir rapor hazırladı. Ö.A.’nın polise teslim ettiği 10 sayfalık günlüğünde de eniştesinin tecavüzüne uğradığını anlatan ifadeler bulundu.
MAHKEMEYE GİTMEDİ, 15 YIL CEZA ALDI
Babasını iş kazasında kaybeden, annesiyle yaşayan Ö.A.’nın iddiası üzerine 2 çocuk babası enişte Ş.Ö. gözaltına alındı. Suçlamaları reddeden Ş.Ö. küçük kızı bir kardeş ve evlat gibi gördüğünü, kendisine iftira atıldığını savundu. İfadesine başvurulan abla G.Ö. de, “Eşim, Ö.A.’yı hep korumuş ve uyuşturucudan kurtarmak için mücadele vermiştir. Madde almasını engellediği için iftira attığını düşünüyorum” dedi. İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 1.5 yıl süren dava sürecinde tutuksuz sanık Ş.Ö. hiçbir duruşmaya katılmadı. 30 Mart’ta mahkeme heyeti, “çocuğun cinsel istismarı, hürriyetten yoksun kılma” suçundan Ş.Ö.’yü 15 yıl hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme kararının ardından enişte Ş.Ö. tutuklanarak, Buca Cezaevi’ne gönderildi.
‘İFTİRA ATTIM’ DEDİ
Eniştesinin tutuklanması üzerine Ö.A., avukatı aracılığıyla mahkemeye dilekçe vererek, iftira attığını söyledi. Günlükte yazan tecavüz iddialarını 2011’de yayımlanan bir haberden aldığını, isim ve yerleri değiştirerek kendine uyarladığını savunan Ö.A., “Eniştem uyuşturucu almamı engellemeye çalışıyordu. Satıcılara ulaşmamam için eve kapatıyordu. Öfkeye kapılıp ona iftira attım” dedi. Tutuklu sanık Ş.Ö.’nün avukatı Nurullah Karadaş da, Ö.A.’nın dilekçesiyle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Dairesi’ne başvurarak itirazda bulundu. 12 yaşında okulda uyuşturucuya alıştığını ve hâlâ bırakamadığını belirten Ö.A. yaşadıklarını HABERTÜRK’e anlattı.
Ö.A. “3 yıldır uyuşturucu kullanıyorum. Babam öldüğü için eniştem bize babalık yapıyordu” dedi. ‘PİŞMANIM, Vicdan aza bı yaşıy orum’ Cumhurbaşkanı ve Adalet Bakanı’na mektup yazarak, serbest bırakılmasını isteyen Ö.A. şunları dedi: “İnternette dolaşırken tecavüze uğrayan bir kızın haberini gördüm. O haberi alıp isim ve yerleri değiştirerek günlüğüme yazdım. Daha sonra annem ve ablama giderek tecavüze uğradığımı söyledim. Onlar inanmayınca öğretmenime anlattım. Polis benim ifademle eniştemi tutukladı ve cezaevine attı. Ben bu kadar ceza alacağını düşünmemiştim. Sadece bundan sonra bana engel olmaz sandım. Şimdi çok pişmanım. Eniştem, attığım iftira yüzünden cezaevinde yatıyor. Geceleri uyuyamıyorum, çığlıklarla uyanıyorum. İntiharı dahi düşündüm. Beni iki defa intihardan kurtaran eniştem, evine ve çocuklarına kavuşamazsa kendime zarar veririm. Attığım iftiranın cezasını çekmeye hazırım. Eniştem tutuklu olduğu için tedavime de devam edemiyorum.”
Tutuklu bulunan Ş.Ö.’nün avukatı Nurullah Karadaş ise “Genç kız günlüğünde ve beyanında ‘Tecavüze uğradım’ diyor. Ancak Adli Tıp raporunda tecavüz bulgusu bulunmadı. Mağdur çocuğun beyanı hayallerden ibaret. Ayrıca, Ö.A, iftira atmasından dolayı pişman olduğunu ve eniştesini aklamazsa intihar edeceğini söylüyor. Bir üst mahkeme Ö.A.’nın beyanını dikkate alarak verilen kararı bozmalı” dedi. (Gazete Habertürk)