Yaz aylarında hava sıcaklıklarının artması gıda güvenliğini tehdit ediyor. Hava sıcaklığının yüksek olduğu şehirlerin başında gelen İzmir'de, tüketimi artan donmuş gıdaların çözünme süresi kısalıyor. Çözünüp, tekrar dondurulan ürünler ise gıda zehirlenmelerini artırıyor. İzmir Türkiye'nin batısında kaldığı için diğer şehirlere göre havanın daha çabuk ısınmaya başladığını aktaran TMMOB Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Ulaş Kırım, "Gıda güvenliğinin sağlanması için ülke genelinde alınan tedbirlerin İzmir'de daha erken uygulanması gerekiyor. Öte yandan donuk ürünlerin kısa süre dışarıda bekletilmesi, özellikle otel ve restoranlarda açık büfe gibi sunumların kısa süreli olması gerekiyor. Tüketiciler de soğuk zincirde taşınması gereken ürünleri alışverişin son kısmına bırakıp en kısa zamanda dondurucularına yerleştirmeli. Dondurulmuş ürünler asla ortam sıcaklığında çözündürülmemeli ve çözülmüş ürün bir daha dondurulmamalı. Hava sıcaklıklarının arttığı bugünlerde yemekler oda ısısında tutulmamalı, yemeklerin tekrar tekrar ısıtılmasından kaçınılmalı, yemekler yenilecek miktarlarda ısıtılmalı ve hemen tüketilmeli. Yazın tüketimi artan ve en çok çocuklar tarafından tüketilen dondurma satın alınırken çözülüp, tekrar dondurulmamış, orijinal şekli ve ambalajı değişmemiş dondurmalar alınmalıdır. Dondurma, alışverişte en son alınıp, hızlı bir şekilde soğutucuya ulaştırmalı veya hemen tüketilmeli" ifadelerini kullandı.
'GIDA KONTROL GÖREVLİSİ SAYISI ARTIRILMALI'
Gıda güvenliği konusunda İzmirlilerin bilinç düzeyinin yüksek olduğunu belirten Kırım, "İzmirlilerin bilinç düzeyi Türkiye'deki diğer şehirlere göre biraz daha yüksek çünkü eğitim düzeyi arttıkça bununla ilgili bilinç artıyor. Gıda zehirlenmelerinin yaz aylarında rastlandığını görüyoruz. Özellikle düğün yemeklerinden zehirlenmelerin daha çok yaz aylarına denk geldiğini görüyoruz" dedi. İzmir gıda kontrol görevlilerinin canla başla çalıştığını aktaran Kırım, "Gıda kontrol görevlilerinin sayıları yeterli değil, bu nedene üzerlerinde çok fazla yük var. Denetimler sırasında darp, hatta ölüme varan durumlarla da karşılaşılabiliyorlar. Denetimlerin daha etkin yapılabilmesi için gıda kontrol görevlisi sayısı artırılmalı. Denetimler yapılıyor ama yeterli ve etkin değil. Denetimler yapılırsa özellikle merdiven altı işletmelerin önü kesilmiş olur. Diğer işletmelerde tüketicilerin ve esnafın bilinç düzeyini arttıracak eğitim çalışmalarının da yapılması lazım" açıklamalarında bulundu.
'GÜVENLİ GIDA TÜKETİMİ İÇİN TÜKETİCİLER DE DENETÇİDİR'
Merdiven altı veya kayıt dışı şekilde uygun olmayan koşullarda üretilen gıda maddeleri halk sağlığı açısından risk teşkil ettiğini dile getiren Kırım, "Bu tür ürünler sokakta, kontrolsüz ortamlarda dökme veya ambalajsız şekilde satılabilmekte ve tüketicilere ulaşabilmektedir. Bu ürünlere itibar edilmemeli, satın alınmamalı ve tüketilmemelidir. Satın alınan gıdaların etiketlerinde Tarım ve Orman Bakanlığınca verilen kayıt veya onay numarasının olup olmadığının kontrol edilmesi ile son tüketim tarihi/tavsiye edilen tüketim tarihi, üretici firmanın adı ve adresi, içerik ve alerjen bilgilerinin incelenmesi büyük önem taşımaktadır. Güvenli gıda tüketimi için her tüketici aynı zamanda bir denetçidir. Tüketiciler, gıda ile ilgili her türlü ihbar ve şikayetlerini Alo 174 Gıda Hattı'nı arayarak yapabilirler. Tarım ve Orman Bakanlığı, gelen ihbarlar neticesinde gerçekleştirdiği denetimlerin sonuçlarından başvuru sahiplerini bilgilendirmektedir" diye konuştu.(DHA)