Ege Genç İşadamları Derneği (EGİAD) "Denizcilik, Yatçılık ve Marina Sektörü" toplantısında sektörle ilgili değerlendirmede bulunan Öztürk, Türkiye'nin turizm gelirlerinin yüzde 20'sinden fazlasını deniz turizminden elde ettiğini belirtti.
Mavi yolculuğun bir Türk markası olduğunu anımsatan Öztürk, şunları dile getirdi:
"Yat ve marina sektörümüz deniz turizminin vitrinidir. Dolayısıyla deniz turizminin her dalı gibi desteklenmeyi hak ediyor. Yat bağlama sayısı açısından dünyada dördüncü sıradayız. Akdeniz pazarından daha fazla pay almak için yeni marina yatırımlarının devam etmesi gerekiyor. İzmir'de deniz kültürünü geliştirmek için tekne-parklar çözüm olabilir. Çocuklarımızı denizle buluşturmanın yollarını da bulmak zorundayız."
D-Marin Marinalar Türkiye Ülke Koordinatörü Onur Ugan, Türkiye'nin 24 bin civarında olan denizde ve karada yat bağlama kapasitesinin yapımı devam eden ve planlanan marinalarla iki katına çıkacağını aktardı.
Ugan, "Avrupalı yat sahipleri, yurtdışından aldıkları hizmetten memnun olmadıkları için geri dönüyorlar. Misafirperverliğimiz ve tesislerimizin güzelliği sayesinde ülkemiz marinalarının önü açık." diye konuştu.
Marina Solutions International Danışmanı Kemal Saatçioğlu, yatçıların aradığı güzelliği dünyada sadece Ege'de bulduklarını savundu.
Ege Denizi'nin bir yatçıya iki farklı kültürü aynı anda yaşama imkanı sunduğunu dile getiren Saatçioğlu, "Sezon diğer bölgelere göre çok uzun. Ege'yi Yunanistan ile beraber dünyaya pazarlamamız lazım. Marinaların en büyük müşterisi mega ve süper yatlar. Akdeniz'deki bağlama kapasitesinin yüzde 3'ü bizde. Küçüğüz ama iyiyiz. Pırıl pırıl tesislerimiz var. Türk misafirperverliği ile hizmet veriyoruz. Bu sene 180 metrelik yatlar ülkemize geldi. Türkiye'ye en hızlı dönenler mega yatlar oldu. İşler düzeliyor. Yatlar bir mıknatıs çeker gibi bu coğrafyaya dönecekler." dedi. (AA)