Musul Üniversitesi'nin Güzel Sanatlar Fakültesi'nden resim öğretmeni olarak mezun olan Irak Türkmeni Muhammed Al Sabili, aynı üniversiteyi bitirip hakimlik yapan babası Behçet Al Sabili'nin, DEAŞ'lı teröristler tarafından Musul'daki evlerinin önünde kurşunlanarak öldürülmesi üzerine, 2015 yılında ülkesinden kaçmaya karar verdi. Birlikte yaşadığı annesini ve bekar olan 2 kız kardeşini de yanına alan Al Sabili, Irak'taki tüm yollar DEAŞ'lı teröristlerce tutulduğu ve kaçmak isteyenler öldürüldüğü için, Suriye üzerinden aç, susuz, gizlice yaptıkları bir haftalık yolculukla Türkiye'ye geldi. İzmir'in Buca ilçesinde bir ev kiraladıktan sonra kardeşlerini Türkçe öğrenmeleri için kursa yazdıran Al Sabili, ailesinin geçimini sağlamak amacıyla inşaatlarda çalışmaya ve hamallık yapmaya başladı.
Daha önce inşaat konusunda hiçbir bilgisi ve tecrübesi olmadığını, buraya geldikten sonra öğrendiğini belirten Al Sabili, en büyük hayalinin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına geçmek ve asıl mesleği olan öğretmenliği burada yapmak olduğunu söyledi. Al Sabili, denklik belgesi almak adına Yükseköğrenim Kurulu'na (YÖK) başvuracağını ve Türkmence'nin yanı sıra Arapça da bildiği için, Suriyeli sığınmacılara yönelik okullarda görev almayı umduğunu dile getirdi.
'YAPTIĞIM HİÇBİR İŞTEN UTANMIYORUM'
Üniversite yıllarındaki resim öğrenimi sırasında Da Vinci, Picasso gibi ressamlardan etkilendiğini belirten Al Sabili, "Ben yaptığım hiçbir işten utanmıyorum. Ailemi geçindirmeme yarayan her işe minnet besliyorum. Ancak resim benim çok sevdiğim bir alan ve asıl mesleğim. Öğrenciyken çizdiğim resimlerde, herhangi bir kurala bağlı kalmadan, bana özgürlük tanıyan çalışmalardan hoşlanırdım, şimdi o zamanlar öğrendiklerimi ve uyguladıklarımı öğretmek istiyorum" dedi.
'TÜRKİYE'Yİ SEVİYORUZ'
Al Sabili, İçişleri Bakanlığı'nın onayıyla, 1 yıl geçerli olmak üzere verilen 'insani ikametgah izni ile Türkiye'de yaşadığını vurgulayarak, "2015'ten bu yana insani ikametgah iznimi her yıl yeniliyorum. Fakat en son gittiğimde bana kişi başı 2 bin TL olmak üzere, ülkeye ilk yaptığım girişin kaçak olduğu söylenerek ceza çıkartıldı. Annem ve iki kız kardeşimle birlikte 8 bin TL ediyor. Kanun böyleyse, başım gözüm üstüne. Fakat birçok Suriyeli tanıdığıma vatandaşlık bile verilirken, bana bu cezada taksitlendirme bile yapılmamasını anlayamıyorum. Başka bir ülkeye gidersem bu cezanın silineceğini söylediler, ama ben başka ülkeye gitmek istemiyorum. Biz Türküz ve Türkiye'yi seviyoruz, neden başka bir ülkeye gitmek isteyeyim ki" diye konuştu.
Türkiye'ye ilk geldikleri zaman çok zorluk çektiklerini vurgulayan Al Sabili, "Kız kardeşlerim ilk başta okula gittiklerinde ağlayarak eve dönüyorlardı. Irak'tayken, 6 kardeşim daha olmasına rağmen rahat bir yaşantımız vardı, buraya geldiğimizde ise bambaşka ve daha kötü şartlardaki bir hayatla tanıştık. Hayatta ne olacağı belli olmuyor" dedi.