İZMİR- Ege Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi'nin yıllardır sürdürdüğü ve geçtiğimiz haftalarda sonlandırdığı, ardından da Konak Belediyesi’nin üstlendiği mavi kapak kampanyasına engelliler karşı çıktı. Dokuz Eylül Gazetesi’nden Figen Bican’ın haberine göre Konak’ta Saat Kulesi’nin önünde toplanan 18 derneğin 100'e yakın üyesi mavi kapak toplanmasının sonlandırılmasını istedi. Grup adına açıklama yapan Buca Engelliler Derneği Başkanı Kamuran Parıltı, kampanyanın iyi niyetle başladığını ancak işin maddi ve manevi ranta döndüğünü söyledi. Parıltı, “Halkımızın büyük destek verdiği iyi niyetle başlamış olan kampanya amacını aşmış ve büyük bir ranta dönüşmüştür. Dağıtılan sandalyelerin çabuk kırılıp dağılan, kalitesiz ve ucuz malzemeden üretilmiş olması bir yana, engelliler medya önünde acınacak, muhtaç, zavallı insan konumuna dönüştürülmeye başlandı” dedi.
SORUNLARIN ÜSTÜ ÖRTÜLÜYOR
Parıltı, Türkiye’de sayıları 9 milyonu aşan engellinin işsizlik, yeterli eğitimi alamama, evlere kapanmak zorunda kalma ve sokaklarda tekerlekli sandalye ile yürüyecek yol, kaldırım bulamama gibi asıl sıkıntılarının mavi kapak kampanyası nedeniyle görmezden gelindiğini belirtti. “İyi niyetle yapılan mavi kapak kampanyası engellinin temel sorununun doğru anlaşılmasının, sorunlara çözüm üretme çabalarının önüne geçmiş durumdadır” diye isyanını dile getiren Parıltı, “Kampanya kamuoyunda genel vicdani bir rahatlamaya yol açmıştır. Engellilere yapılacak en büyük yardım ayrımcılığa karşı, eşit yurttaşlık temelinde verdikleri haklı mücadelelerinde onların yanlarında olmak, hak eksenli taleplere toplumsal destek vermek, kamuoyu oluşmasını sağlamaktır” diye konuştu.
RANTA DÖNÜŞTÜ
Ayrıca kampanyanın yozlaştırılarak, iyi niyetler suistimal edilerek ranta dönüştürüldüğünü iddia eden Parıltı, şöyle konuştu: “Kişiler ve şirketler büyük karlar etmeye başladı. Diğer taraftan da medya önünde engelliler refüze edilerek siyasi çıkar sağlanmaya çalışıldı. Oysa engellilere ihtiyaçları olan ortez, protez, tekerlekli sandalyeyi devletimizin sağlaması gerekir. Kamuoyunun asıl bilmesi gereken ise engelli insanlarımızın özgürce gezebildiği yolların, binaların, parkların olması gerektiğidir. Kamuya açık tüm alanların engellilere uygun hale getirilmesi belediyelerimizin görevidir. Bizler her vatandaş gibi eşit koşullarda, ayrımcılığa uğramadan, özgür bireyler olarak eğitim, öğretim, iş olanaklarından eşit yurttaşlar olarak yararlanabileceğimiz engelsiz bir Türkiye için ele ele verdik. İsteğimiz insan onuruna yakışan, insan hakları temelinde verdiğimiz mücadelemizde bizlerin yanında olunması, mücadelemizi destek olunmasıdır.” (Gazete Dokuz Eylül)