17 Ağustos 1999 depreminde enkazdan yaralı olarak çıkardığı eşini hastaneye götüren ambulansı kaybeden 5 çocuk babası Ahmet Özden, 15 yıl sonra gelen haberle sevinç ve üzüntüyü aynı anda yaşadı. En son yaralı olarak gördüğü eşinin İstanbul'da kimsesizler mezarlığına defnedildiğini öğrenen Özden, eşinin mezarını memleketi Sinop'a götürmek için hukuk mücadelesi başlattı.
EŞİNİ TAŞIYAN AMBULANSI KAYBETTİ
17 Ağustos 1999 Gölcük depreminde Kocaeli'nin Kartepe ilçesine bağlı Uzunçiftlikte ikamet eden Ahmet Özden ve çocukları depremden sağ kurtulurken, fabrikada işçi olarak çalışan eşi Fatma Özden ise enkaz altından yaralı olarak çıkartıldı. Yaralı olan eşinin bindirildiği ambulansı otomobille takip eden Ahmet Özden, ambulansı İstanbul sınırlarında kaybetti. 2 ay boyunca İstanbul'da hastaneleri gezen Özden, eşinin izini bulamadı. Ankara, Bilecik, Edirne, Eskişehir, Çanakkale illerinde de eşini arayan ancak sonuca ulaşamayan Özden, 15 yıl arayışından biran olsun vazgeçmedi.
KİMSESİZLER MEZARLIĞINDA BULDU
Geceleri rüyalarına giren eşinin bulunması için Sağlık Bakanlığına geçtiğimiz Kurban Bayramı'nda dilekçe veren Özden'in 15 yıldır süren arayışı, Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi imamı Rahim Aydın'ın haber vermesiyle sona erdi. 15 yıl sonra aldığı haberle sevinç ve üzüntüyü bir arada yaşayan 5 çocuk babası Ahmet Özden, Kilyos Mezarlığında kimsesizler bölümüne defnedilen eşinin mezarını memleketi Sinop'a götürmek için hukuk mücadelesi başlattı.
"AĞLIYORUM GECE GÜNDÜZ, HASRETLİĞİMDEN"
Kocaeli adliyesinde ifade veren Özden, “Ben ifademde 'Çocuklarım ve eşim rüyamdan çıkmıyor. Ben eşimin mezarını çıkaracağım. Sinop Boyabat'a taşıyacağım' dedim. Savcı çok zaman geçti dese de, 'Olsun' dedim. Savcı da DNA testi yapılmasını istedi. DNA testi için gittiğim Yenibosna Adli Tıp Kurumu, beni Çağlayan Adliyesi'ndeki Savcı Bey'e gönderdi. Bir ay oldu dilekçe verdim, mezarı açmak için. Onlar da bana sonuçlanması için bir süre bekleyeceğimi söylediler. Ben de neticeyi bekliyorum. Mezarını orada bırakmam çünkü çocuklarım bir Fatiha okuyacak. Bayramdan bayrama ziyaret edeceğim. Aklımdan çıkartamıyorum. Ağlıyorum gece gündüz, hasretliğimden. Üzülüyorum, zaten 15 senedir boşluk var" ifadelerini kullandı.
"ANNEM RÜYAMA GİRDİ, HABER VERECEĞİZ DEDİ"
21 yaşındaki oğlu Şener Özden ile birlikte Kilyos Mezarlığı kimsesizler bölümünde yatmakta olan eşi Fatma Özden'i mezarı başında ziyaret eden Ahmet Özden, duygulanarak gözyaşlarına hakim olamadı. Eşini kaybettiği günden bu yana gün yüzü göremediğini belirten Ahmet Özden, “Fabrika çökünce yaralandı. Hastanede saçını kestiler, kulağı kopmak üzereydi. Kimliğini dosyasını benden aldılar ambulansa bindirdiler İstanbul'a götürüyoruz dediler, hangi hastaneye götürdüklerini söylemediler. Bir taksi tuttum ambulansı takip ettim ama kalabalıkta kaybettim. İstanbul'u iki üç ay dolaştım. Ankara, Bilecik, Edirne, Eskişehir, Çanakkale hepsini kaç senedir arıyorum. En sonunda Sağlık Bakanlığımıza bir dilekçe verdim, ya ölüsünü ya dirisini dedim. Çünkü rüyalarımdan çıkmıyor. Hoca bize haber vermeden annem rüyama girdi. Dedi oğlum yakında haber vereceğiz. Ondan sonra Rahmi hoca Şişli Etfal Hastanesi'nden oğluma ulaşmış” dedi.
"MEZARINI GÖRDÜM, KAFAYI YİYECEĞİM"
15 senedir hayatının parçalandığını, uykularının kaçtığını ifade eden Özden, “Üzüntüm çok, uyuyamıyorum. Ne yapacağımı bilmiyorum. Madem Şişli Etfal Hastanesine bırakıyorsunuz ambulansla, kimliğini ne yaptınız, dosyasını ne yaptınız. Zavallı yirmi gün morgda kalmış. Hocalarda o zaman bana haber verseydi alırdım cenazesini memleketime götürürdüm. Mezarını gördüm şimdi kafayı yiyeceğim, dümdüz çimenlik. Aklımdan çıkmıyor yani, vicdanım el vermiyor burada bırakmaya” diye konuştu.
Özden, 15 yıl sonra gelen haberle sevinç ve üzüntüyü aynı anda yaşadığını söyledi. Depremde 6 yaşında olan ve şimdi Yozgat'ta üniversite okuyan 21 yaşındaki Şener Özden ise şokta olduğunu ifade ederek, yetkililerden mezarlığın taşınma sürecinin hızlandırılmasını istedi.
(MİLLİYET)