Olay, 12 Mart'ta saat 23.00 sıralarında Barış Mahallesi 299 Sokak'ta meydana geldi. Evlerinin önündeki kaldırımda yanındaki 2 kuzeniyle duran lise öğrencisi Yusuf Demir'e, otomobilden tanımadığı bir kişi tarafından tabanca ile ateş açıldı. Demir, başına isabet eden kurşunla yığılırken, otomobil hızla uzaklaştı. Otomobille Buca Seyfi Demirsoy Hastanesi'ne kaldırılan Demir, kurtarılamadı. Yusuf Demir, ertesi gün İzmir'de toprağa verildi. Polis, şüpheli olarak Hasan Tımarlı, oğlu Hakan Berke Tımarlı ve kardeşi Ö.T’yi (44) gözaltına aldı. Hasan Tımarlı ile oğlu Hakan Berke Tımarlı tutuklandı. Ö.T. serbest bırakıldı. Savcılık ifadesinde Ö.T., "Yusuf Demir'in ölümüyle ilgili herhangi bir dahlim yoktur. Olay günü aramızda sorun bulunan, başkalarıyla tartışmıştım. Ağabeyim Hasan olayı öğrenince, yanına oğlu Hakan Berke'yi de alarak olay yerine gelirken yanına aldığı tabancanın patlaması sonucu yoldan geçen Yusuf Demir'in ölümüne sebebiyet vermiş. Olayı bizim yanımıza gelmelerinden sonra öğrendim. Hatta ağabeyimin elinde bulunan tabancayı görünce, herhangi bir olay çıkmasın diye aldım" dedi.
'ŞARJÖRÜ TAKARKEN TABANCA PATLADI'
Hasan Tımarlı ise ifadesinde, şunları anlattı: "Olay günü kardeşimin birileriyle tartıştığını ve kavga ettiğini öğrendim. Bunun üzerine oğlum Hakan'ı telefonla aradım. Kendisini çağırdım. Onun kullandığı otomobille kardeşimin kavga ettiği yere gidecektik. Evden çıkarken yanıma ruhsatsız tabancamı da aldım. Amacım, herhangi bir şey olursa kendimi korumaktı. Şarjör takılı değildi. Tabancayı kurmak istedim. Bu sefer tabanca kurulu kaldı. Tetiğe bastım ancak çalışmadı. Bunun üzerine şarjörü takmak için elimi dışarı çıkardım. Şarjörü takarken tabanca patladı. Tabancanın kaç kez ateş aldığının farkında değilim. Yusuf Demir'i ve ailesini tanımıyorum. Öldürmek için sebebim yoktur. Pişmanım." Hakan Berke Tımarlı da ifadesinde, "Babam, otomobilde sağ yolcu konumundaydı. Tabanca patladı. Daha sonra dışarıda yolda yürümekte olan kendisini daha önce görmediğimiz ve tanımadığımız Yusuf Demir isimli kişinin yaralandığını öğrendik. Araç kullandığım için babamın o sırada ne yaptığının tam olarak farkında değildim. Sadece silah patladığını duydum" dedi.
DAVA AÇILDI
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'nın cinayetle ilgili soruşturması tamamlandı. Soruşturma sonucunda şüphelilerin silahın kaza sonucu patladığını belirtmelerine rağmen içinde bulundukları aracın Yusuf Demir'in bulunduğu yere geldiği sırada yavaşlamış olması, Hasan Tımarlı'nın maktul Yusuf Demir ve yanındakilere küfür etmesi, silahın birden fazla kez ateşlenmesi, şüphelilerin maktulün yere düştüğünü görmelerine rağmen olay yerinden hızla uzaklaşmaları, sanıkların yolda karşılaştıkları bu kişilerin Ö.T.'yi darbeden kişiler olarak düşündükleri için eylemi gerçekleştirdiklerine dikkat çekildi. Hasan Tımarlı ve Hakan Berke Tımarlı hakkında 'Kasten öldürme' suçundan müebbet hapis cezasıyla ve 6136 Sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanuna Muhalefet' suçundan dava açıldı.
'HAYATIMDA SİLAH KULLANMADIM'
Hasan Tımarlı ve oğlu Hakan Berke Tımarlı'nın İzmir 14'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmalarına başlandı. Duruşmaya tutuklu sanıklar ile taraf avukatları katıldı. Duruşmada tutuklu sanıklardan ilk olarak Hasan Tımarlı dinlendi. Soruşturmadaki ifadesini tekrar ederek olayı anlatan Hasan Tımarlı, "Silah ateşlendiği anda kimsenin vurulduğundan haberim yoktu. Tabanca kabzasına sert vurunca, silah kazayla ateş aldı. Olaydan 20-25 dakika sonra bir akrabam, olay yerinde bir kadının vurulduğunu söyledi. Benim silahımdan çıkan kurşununun isabet ettiğini düşünerek teslim oldum. Hayatımda silah kullanmadım. Silahı bir süre önce edindim. Neden aldığımı da hatırlamıyorum" dedi.
SALON KARIŞTI
Kendisinin de baba olduğunu söyleyen sanık Hasan Tımarlı, "Izdırap yaşıyorum. Olayın vahametiyle şok yaşadım. Merhametli bir insan, bu yaşta bir çocuğun ölümüne nasıl üzülmez?" diye konuştu. Sanık konuşmasını sürdürürken öldürülen Yusuf Demir'in babası Nurettin Demir (46), önündeki su şişesine sanık Hasan Tımarlı'ya doğru fırlattı. Öldürülen gencin yakınları da bulundukları yerden kalkıp, sanıklara doğru gitmeye çalıştı. Mahkeme salonunda yaşanan gerginlik, mahkeme başkanının talimatıyla tanıkların ve şikayetçilerin ayrı ayrı alanlardan dışarı çıkartılması ile son buldu. Kısa bir aranın ardından sanıklar ile öldürülen Yusuf Demir'in bazı yakınları, tekrar salona alındı.
'İNTİHARA TEŞEBBÜS ETTİM'
Sanık avukatı, müvekkili Hasan Tımarlı'nın psikolojik sorunları bulunduğunu ve ağabeyinin vesayeti altında olduğunu söyledi. Ayrıca mahkeme heyetine Hasan Tımarlı'ya, hiç intihara teşebbüs edip etmediği yönünde soru sorulmasını talep etti. Soruya yanıt veren Hasan Tımarlı, intihara teşebbüs ettiğini ifade edip, "Cezaevinde 5 ayda 78 kilodan 59 kiloya düştüm. Birçok kez cezaevi yönetimini psikiyatri yatış için başvurdum. Olayda yaşamını yitiren Yusuf ile ailesini tanımıyorum, husumetim yoktur" dedi. Öldürülen Yusuf Demir'in babası Nurettin Demir'in avukatı ise sanığa, ateş etmesinden önce otomobilin yavaşlayıp, yavaşlamadığını sordu. Hasan Tımarlı, "Hatırlamıyorum" diyerek yanıt verdi. Hakan Berke Tımarlı ise "Herhangi bir suç işlemedim ancak gözaltına alındım. Babamın silah taşıdığını bilmiyordum yoksa tepki gösterirdim. Silahın ateşlenme anında, istemsizce fren yapmış olabilirim. Babamla yaşam zor, panik bir insan. Küçükken intihar teşebbüsünde bulunmuştu. Olay günü küfrettiğini hatırlamıyorum" dedi.
Yusuf Demir
'EN AĞIR CEZAYI ALMALARINI İSTİYORUM'
Yusuf Demir'in babası Nurettin Demir de "Bir çocuğu büyütmek kolay değil. Türkiye Cumhuriyeti'nin vicdanına bırakıyorum. Olayda 2 değil, 3 kişi varmış. Adam öldürmeye gelip, çocuğumu ensesinden vurarak katlediyorlar. Annesine küfrediyorlar. Şikayetçiyim. En ağır cezayı almalarını istiyorum" diye konuştu. Anne Binnaz Demir ise "Evladım fidan gibiydi, okuyacaktı, hayalleri vardı. Bu kişileri ne biz ne ölen oğlum tanıyor. Bunlar 1 kişiyi değil, 7 kişilik bir aileyi öldürdü. Hem bu dünyada hem diğer dünyada şikayetçiyim" dedi.
'İÇERİDEN BİRİ 'AĞABEY BUNLAR' DEDİ'
Tanık olarak dinlenen Yusuf Demir'in kuzeni Mehmet Salih Demir, şunları anlattı: "Abim ve Yusuf'la markete gidip, döndük. Bu sırada araç yaklaştı. Yavaşlayıp küfredip, ateş ettiler. Yusuf'u kanlar içinde yatarken gördüm. Otomobil durdu, içinden 3 kişi indi ve bize doğru yürümeye başladı. Biz de evimize doğru kaçtık." Tanık olarak dinlenen olay anında öldürülen Yusuf Demir'in yanında bulunan Ali Demir ise "Mehmet ve Yusuf'la markete gidip dönmüştük. İçinde 3 kişinin bulunduğu bir otomobil geldi. İçeriden biri 'Ağabey bunlar' dedi. Sağ ön yolcu koltuğu tarafından küfredilip, ateş edildi. Biraz gidip durdular, araçtan indiler. Kendimizi koruyacak bir şey yoktu. Biz de evimize doğru gittik. Yakınlarımızla tekrar aşağı indiğimizde kaçmışlardı" dedi. Tanık olarak dinlenen sanık Hasan Tımarlı'nın kardeşi Ö.T. de "Kafede arkadaşlarımla tartıştık. Yeğenim babasını arayıp, ağabeyime söylemiş. Yanıma geldiler. Diğer olayla ilgili bilgim yoktur" diye konuştu. Bir diğer tanık Hasan Tımarlı'nın büyük oğlu Batuhan Tımarlı da "Kafede amcamın tartışmasını görünce, babama haber verdim. Diğer olaylar hakkında bilgim yoktur" dedi. Tanıkların dinlenmesinin ardından Hakan Berke Tımarlı'nın avukatı, müvekkilinin olayla ilgisinin bulunmadığını belirtip, tahliye edilmesini talep etti.
HTS VE GÜVENLİK KAMERASI GÖRÜNTÜLERİNİN İNCELENMESİNİ İSTEDİ
Nurettin Demir'in avukatı ise Ö.T., ile tutuklu sanık Hasan Tımarlı'nın büyük oğlu Batuhan Tımarlı arasındaki görüşmenin HTS kaydını istedi. Nurettin Demir'in avukatı, ayrıca bölgedeki güvenlik kamerası görüntülerinin bilirkişi eşliğinde incelenmesini talep edip, araçta kaç kişinin bulunduğunun belirlenmesini istedi. Duruşma savcısı da HTS kayıtlarının istenmesini talep etti. Mahkeme başkanı, duruşmaya 10 dakika ara verdi. Daha sonra tekrar salona gelen heyet, sanıkların tutukluluğunun devamına, HTS kayıtlarının istenmesine, güvenlik kamerası görüntülerinin önce mahkeme heyeti tarafından izlenmesine karar verip duruşmayı erteledi. (DHA)