Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Haluk Sağlamtimur'un 1970'li yıllarda biriktirmeye başladığı, en eskisi 1935 yılına ait 25 bin parça kibrit kutusunun bulunduğu koleksiyon görenleri adeta geçmişe götürüyor.
Üzerlerinde, topluma ulaştırılmak istenilen mesajların, siyasi partilerin seçim kampanyalarına ilişkin görsellerin ve uyarıcı trafik işaretlerinin de bulunduğu kibrit kutuları, Türkiye'nin yakın geçmişine ışık tutuyor.
Sağlamtimur'un koleksiyonunda 12 bini yerli olmak üzere 140 ülkeden topladığı 25 binden fazla kutu yer alıyor.
Koleksiyonda, bir dönem kamu spotu, propaganda ve reklam işlevi gören kibrit kutuları dikkati çekiyor.
Doğru Yol Partisi İzmir İl Başkanlığının 1988 seçimlerinde yaptırdığı "ANAP'a oy verip kendinizi yakmayın" yazılı kibrit kutusu ile CHP'nin 1977'te Bülent Ecevit fotoğrafını bastırdığı kibrit kutusu propaganda amaçlı kibrit kutularından bazıları.
Koleksiyonda, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 1988'de iş güvenliğine ilişkin mesajlarının yer aldığı kutular yer alıyor. Kutuların üzerlerinde, "İlk yardım hayat kurtarır", "Elektrik arızalarını elektrikçilere bırakın", "Küçük ihmaller büyük tehlikeler doğurur", "Emniyetiniz için maskesiz çalışmayınız", "Parmaklarınız sizindir, koruyucu eldivenleri giyiniz" gibi mesajlar bulunuyor.
Trafik kuralları da kibrit kutularında
1984'te hazırlanan bazı kutularda Emniyet Genel Müdürlüğünün "Teknik muayenesi sona eren araçları kullanmayınız", "Gece karşılaşmalarında kısa hüzmeli farlarla geçiş yapınız" şeklindeki uyarıları görülüyor.
Koleksiyonda ayrıca Türk büyükleri, Türkiye'nin geleneksel motifleri, simge yapıları, saat kuleleri, antik kentler, Hacivat, Karagöz gölge oyunu karakterleri, burçlar, futbol takımları ve ünlü sanatçıların resimlerinin basıldığı seri halde kutular bulunuyor.
Haluk Sağlamtimur, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kibrit kutusu biriktirmeye henüz 5 yaşındayken başladığını söyledi.
Her kutunun üzerinde farklı grafik ve desenler olduğunu fark edince biriktirme işini serileri tamamlamak üzere yaptığını anlatan Sağlamtimur, ilk olarak Tekel'in 1970'li yıllarda çıkardığı "Türkiye Saat Kuleleri" serisini tamamladığını, daha sonra yurt içinde ve yurt dışında ziyaret ettiği her kentten kibrit toplayarak koleksiyonunu büyüttüğünü belirtti.
Koleksiyondaki parça sayısının 25 bini geçtiğini, hiç kimsede bulunmayan çok farklı kibrit kutularına sahip olduğunu dile getiren Sağlamtimur, her bir kibrit kutusunun ayrı hikayesi olduğunu ifade etti.
"Türkiye'nin yakın tarihinin bir parçası"
En eskisi 1935 yılına ait farklı desen ve büyüklükteki kibrit kutularına her geçen gün yenilerini eklediğini söyleyen Sağlamtimur, şunları kaydetti:
"Koleksiyonerlik bir hastalık gibi bunun biteceği yok ama uzun vadede de ne yapacağımıza dönüp karar vereceğiz. Teşhir olabilir, belediyeye bağışlayabiliriz ya da bir müze olarak tanzim edilebilir. Burada Türkiye'nin günlük kullanım nesnesi üzerinden kültürel tarihi var. Zaten bunların çoğunu günümüzde bulmak imkansız. Burada memleketin yakın tarihinin bir parçası yer alıyor.
Geçmişte kibritler insanların hayatında önemli bir yere sahipti. Hatta mutfaklarda kibrit kutularını duvara asmak için özel örgüler yapılırdı ve gelinlerin çeyiz sandıklarına işlemeli kibrit kutuları konulurdu. Bir dönem kibrit kutuları, devletin kamuya ulaştıracağı mesajı taşımanın en ucuz yolu olarak görülmüş. Mesela İstanbul Boğaz Köprüsü'nün açılışı, Harran Köprüsü, Uzun Köprü, her şey var. Bunun gibi özel günler için ya da Türk büyüklerini anlatan, arkeolojik eserleri tanıtan seriler var. Örneğin bir iş güvenliği serisi var. Trafik kuralları, davranış kuralları, iş güvenliği gibi mesajlar var. Kibrit kutuları bir nevi günümüzün kamu spotları gibiydi."
Koleksiyonun Dokuz Eylül Üniversitesinde doktora yapan Nergiz Yiğit tarafından tez konusu olarak seçildiğini belirten Sağlamtimur, "Taşınır Endüstri Mirası Olarak Kibrit Kutusu: Türkiye Kibrit Endüstrisi'nin Bir Koleksiyon Üzerinden Analizi" başlıklı tezde Türkiye'de yakın zamanda yaygın olarak kullanılan kibritlerin, gelişen teknolojik ve ekonomik koşullar altında değişen konumunun anlatıldığını ifade etti.
Nergiz Yiğit de koleksiyondaki 2 bin kadar kibrit kutusunu yakından incelediğini, bunları temalarına göre tasnif ederek, fotoğrafladığını ve analizini yaptığını anlattı.
Yiğit, "Günümüzde artık yok olmaya yüz tutmuş kibrit sanayisine ait örnekleri Türkiye'nin endüstri kültürüne katkıda bulunmak ve bir arşiv ya da veri olarak kullanılacak bir taban çalışması oluşturmak amacıyla böyle bir çalışma yaptık." dedi. (AA)