Yerli otomobilin gündeme gelmesinden bu yana tam 6 yıl 10 ay geçti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ocak 2011’de Başbakan iken TÜSİAD İstişare Konseyi toplantısında iş dünyasından yüzde 100 yerli otomobil markası geliştirilmesi talebinde bulunmuş, babayiğitleri göreve çağırmıştı. Ancak aradan geçen yaklaşık 7 yılda TÜBİTAK’ın bünyesinde gerçekleşen bazı çalışmalar dışında çok somut bir adım atılmadı, atılamadı.
2016 yılı başında İsveçli Saab’dan 40 milyon Euro’ya satın alınan platform gündeme gelmiş, TIR’larla getirilen kamuflajlı araçlar çok tartışılmıştı. Yerli otomobil konusunda istenilen gelişme sağlanamaması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, 18 Mayıs’ta katıldığı son TÜSİAD toplantısında, “Şu salondan babayiğit çıkmıyorsa dükkanı kapayalım” çağrısı yaparak, yerli otomobil talebini yinelemişti. Ancak bu çağrısına da heyecanlı bir yanıt bulamayan Erdoğan, bir hafta sonra bu kez babayiğit arayışını TOBB genel kurulunda da devam ettirerek şunları söyledi: “Bir teklifim var. Bu milletin evladı olarak buna hasretim. Gelin, şu yerli yüzde 100 üretimi olan otomobilimizi TOBB camiası içerisinden çıkartalım. TOBB yüzde 100 yerli otomobili ‘Made in Turkey’ olarak çıkarsın. Biz bu konuda yanınızdayız. Montajcılık bu millete yakışmıyor. Artık bu millet üretebilecek beyine de ürüne de sahip…”
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Erdoğan’ın çağrısına hemen cevap verip, “Sayın Cumhurbaşkanım biz bunu yaparız. Siz yeter ki yanımızda olun. Siz bizim yanımızda olduktan sonra biz bunu yaparız” yanıtıyla ‘yerli otomobil’ konusunda istekli olduklarını ortaya koymuştu. Hisarcıklıoğlu’nun Erdoğan’a söz vermesinin ardından 5 ay sonra yerli otomobil için önemli bir aşamaya gelindi ve dün 5 babayiğit belli oldu.
Benim de davetli olduğum, otomotiv ve iş dünyasından 400’ün üzerinde davetlinin yer aldığı Külliye’deki toplantıda atılan imzalarla yerli otomobil adına ilk kez somut adımlar atılırken, törende ‘yerli otomobil’ kavramının yerini ‘Türkiye’nin otomobili’ne bırakması dikkat çekti. Bu değişimde ‘yerli’ kavramının yanlış anlaşılması etkili oldu. Çünkü yerli denildiğinde üretimdeki yerlilik oranları dikkate alınıyor bu da tartışma yaratıyordu. ‘Türkiye’nin otomobili’ denilerek bu sıkıntı aşılmış, gerekirse yurtdışından da teknoloji transferinin yolu açılmış oldu.
Diğer bir tartışılan konu ise 40 milyon Euro’ya İsveçli Saab’dan alınan platformun ve prototip araçların akıbetiydi. TÜBİTAK’ın üzerinde çalıştığı bu projenin tamamen hata olduğunu ve rafa kalktığını belirten yetkililer, Türkiye’nin otomobilinin temellerinin sıfırdan atılacağı mesajını verdiler. Zaten Cumhurbaşkanı Erdoğan da 5 babayiğide isterlerse bu projeyi de kullanabileceklerini söyleyip, “Ama istemezseniz de kullanmayın” diyerek mesajı verdi. Yani çok net ‘kullanmayın sıfırdan yapın’ dedi.