Fedakarlığın unutulduğu, büyük aşklarla başlayan pek çok evililiğin ayrılıkla sonuçlandığı günümüzde, hayat arkadaşlıkları yarım asra yaklaşan Mihriban (59) - Hüseyin Yener (66) çifti, nikah masasında verdikleri “iyi günde, kötü günde" sözünün lafta kalmadığını kanıtlayarak, örnek oldu. Mihriban Yener, 45 yıllık eşi Hüseyin Yener, diyalize mahkum olunca, “sana bunu çektirmemö diyerek bir böbreğini verdi. Eşinden nakledilen böbrekle yeni bir hayata başlayan Hüseyin Yener ise bir mucize yaşadığını belirtip, “Eşimin böbreğinin bana uyması Allah’ın bir lütfu" dedi.
Bursa’nın Mudanya’ya ilçesinde oturan, bir işyerinde çaycılık yapan 2 çocuk bir torun sahibi Mihriban Yener ile inşaat işçiliğinden emekli Hüseyin Yener, huzurla ikinci baharlarını yaşarken, küçük diye düşündükleri sağlık sorunu yüzünden hayatları altüst oldu. Temmuz 2015’te bulantı şikayetiyle Mudanya’da bir hastaneye başvuran Hüseyin Yener’e sorununun safra kesesinden kaynaklandığı söylendi. Yener, ameliyat için Bursa’ya üniversite hastanesine sevk edildi. Yener’in ameliyatla sadece sorunlu safra kesesi değil hasarlandırdığı karaciğerinin bir bölümü de alındı. Bulantıyla başlayan ameliyatla süren süreç ameliyat sonrasında Yener’in böbreklerinin iflas ettiğinin ortaya çıkmasıyla yeni bir boyut kazandı. Yener, diyalize bağlandı. Kadavradan bağış listesine adını yazdıran Yener, haftanın üç günü Mudanya’da bir diyaliz merkezine gidip gelmeye başladı. Ancak bu durumuna üzülen eşi Mihriban Yener gönüllü olunca Hüseyin Yener böbrek nakli için İzmir’e gelerek Kent Hastanesi’ne başvurdu. Tetkiklerin ardından Yener’e, eşinden alınan böbrek Opr. Dr. Işık Özgü, Opr. Dr. Uğur Saraçoğlu ve Doç. Dr. Ebru Sevinç Ok’tan oluşan ekip tarafından başarıyla nakledildi. Vericinin 59, alıcının 66 yaşında olmasının böbrek nakli için engel teşkil etmediğini belirten Doç. Dr. Ok, “Hastanın ve genel vericinin nüfus kağıdında yazan yaşları değil genel durumları nakil için önemli. Yener çiftinden başka ileri yaşta nakil yaptığımız çok sayıda hastamız var, ikinci hayatlarını yaşıyorlar"diye konuştu.
ALLAH’IN BİR LÜTFU
Öte yandan bir mide bulantısı şikayetinin böbrek nakline götürmesinin kötü bir sürpriz olduğunu belirten Hüseyin Yener, “Bu kötü sürpriz karşısında gerçekten çok çaresizlik ve şaşkınlık yaşadık. Haftanın üç günü sabah 5’te kalkıyor, 7’de diyalize giriyor, 11’de çıkıyordum. Hiç kolay değildi. Eşim, ‘sana bunu çektirmem’ dedi, ama demesi yetmiyordu. Bana uygun verici olmalıydı. Büyük şans ki böbreği bana uydu. Bu bana Allah’ın bir lütfu. Eşime de doktorlarıma da çok teşekkür ediyorum. Artık eşimle ikinci hayatta ikinci baharımızı yaşayacağız" dedi. (DHA)
POLİTİKA
Sayfa başına git
