İzmir'de yaşayan 34 yaşındaki Filiz Aytar, lise yıllarında kilo almaya başladı. Yaptığı diyetler başarısızlıkla sonuçlanan Aytar, üniversite yıllarında aldığı kilolarla birlikte 108 kiloya çıktı. ‘Zayıflatıcı' çaylar, detokslar, şok diyetler gibi yöntemleri deneyen Aytar'ın kilo problemi devam etti. 2011 yılında üniversiteden mezun olduğunda başka bir rahatsızlık nedeniyle gittiği doktorda hormonal problemlerinin olduğunu öğrenen genç kadın, tedavi ve sağlıklı beslenme programı ile kilo vermeye başladı. 5 ayda 30 kilo veren Aytar, bu süreçte bilgisayar mühendisi değil diyetisyen olmaya karar verdi. 2017 yılında diyetisyenlik bölümünü kazanan Aytar, ikinci üniversitesini okurken 20 kilo daha vererek 58 kiloya düştü. Bugüne dek 50 kilo veren Filiz Aytar, danışanlarına kendi deneyimlerini de anlatarak kilo verdiriyor.
“Bazı diyetisyenler beni reddetti”
Lise yıllarında 60 kilo olduğunu belirten Aytar, “Üniversiteye başladığımda 80 kiloya ulaşmıştım. ‘Zayıflatıcı çay' denilen çaylardan içtim, detokslar yaptım, kalori kısıtlı diyetler uyguladım, piyasada yağ yakıcı olduğu söylenen cihazlara girdim ama hiçbirinden sonuç elde edemedim. En son 108 kiloya kadar ulaşmıştım. Çok çabaladım ama kilo veremedim. Maalesef bu süreçte diyetisyenler tarafından reddedildiğim de oldu. Benim kötü referans olduğumu, diyetlere uymadığımı düşündüler ancak kilolu olmamdaki ana nedene inmediler. Hiçbiri biyokimyasal olarak tetkik istemedi. Kan bulgularımı değerlendirmedi. Bilgisayar mühendisliğinden mezun olduktan sonra bir rahatsızlığım sebebiyle doktora gittiğimde endokrin doktorum hormonsal problemlerin olduğunu fark etti. Tedavi ve diyetisyen kontrolündeki sağlıklı beslenme programıyla kilo vermeye başladım. O dönemde diyetisyen olmaya karar verdim, bu mesleğe karşı bir aşk besledim” dedi.
Kilo verip diyetisyen oldu
Tedavi ve beslenme programı ile birlikte ilk etapta 5 ayda 30 kilo verdiğini belirten Aytar, “Bu süreçte başka insanların da benim gibi sıkıntılar çekmemesi, yanlış beslenme programlarından dolayı sağlıklarından olmaması için diyetisyen olmaya karar verdim. Diyetisyenlik bölümünü kazandıktan sonra da kilo vermeye devam ettim. 4 senelik üniversiteyi 2,5 senede bitirdim ve bu süre zarfında verdiğim 30 kilonun üzerine 20 kilo daha ekleyerek toplam 50 kilo vermiş oldum” diye konuştu.
“Danışanlarıma fotoğraflarımı gösterdiğimde şaşırıyorlar”
Uzun yıllar kilo problemi yaşadığı için danışanlarına empati ile yaklaştığını söyleyen Filiz Aytar, “Danışanlarıma yüksek empati ile yaklaşıyorum. Çünkü onların geçtiği yollardan ben de geçtim. Onların içinde oldukları duyguları biliyorum. Onlara eski fotoğraflarımı gösterdiğimde şaşırıyorlar. Benim olmadığımı söylüyorlar. Onlara, ‘Ben hikayemi mutlu sonla bitirdim, siz de yapabilirsiniz' diyorum” dedi.
"Kilo psikolojiyi de etkiliyor"
Kilonun psikolojiyi de etkilediğini dile getiren Aytar, “Kiloluyken insanlar sizi çok farklı görüyor. Kendinizi dışarıya karşı güçlü durmaya zorluyorsunuz. Gülüyorsunuz fakat aslında iç dünyanızda kilo vermek istediğinizi en iyi siz biliyorsunuz. Genelde insanlar, ‘Bu kişi şu diyeti yaparak kilo verdi, sen de yapsana', ‘Neden zayıflayamıyorsun?', ‘Yağ yakıcı çayı içmedin mi?' gibi şeyler söylüyor. Hal böyle olunca dışarıya karşı ‘Ben bu kiloyla mutluyum, kendimi böyle seviyorum' diyorsunuz” ifadelerini kullandı.
Danışanlarına kendi hikayesini anlatıyor
Zayıflamak için yanlış yöntemler denediği zamanların olduğunu ve bu sebeple çeşitli sağlık sorunları yaşadığını kaydeden Aytar, “Zamanında çok yanlış diyetler, 'zayıflatıcı' çaylar, detokslar, düşük kalorili diyetler denediğim için çeşitli sağlık sorunları ile karşılaştım. Hormonsal problemler yaşadım, polikistik over oldum. Kalpte ritim bozukluğunun yanı sıra karaciğerimde de bazı sorunlar meydana geldi. Bunların hepsinin beslenme ile ilgili olduğu ortaya çıktı. Bu yüzden sağlıklı beslenmek gerekiyor. Danışanlarıma da bu yaşadıklarımı anlatıyorum” dedi.