7 yıl sonra yakalanan cinayet sanığı 'pişmanım' dedi
İzmir'in Karşıyaka İlçesi'nde 7 yıl önce, birlikte kahve işlettiği ortağı Mehmet Hatip Tekin'i (47) borç- alacak tartışmasında öldürmekten aranan Aydın Kaya (53), 7 yıl sonra gittiği hastanede sahte kimlikle yakalanıp tutuklandı. Karşıyaka 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde ömürboyu hapis cezası istemiyle yargılanan Kaya, olaydan pişmanlık duyduğunu söyledi.
İZMİR -Davaya konu olan olay, Alaybey Mahallesi 1682 sokak içerisinde 28 Mart 2007 günü meydana geldi. İddiaya göre Mehmet Hatip Tekin, birlikte kahvehane işlettiği Aydın Kaya ile ortaklığını bitirdi ve alacağı olan parayı istedi. Sokakta çıkan tartışmada Aydın Kaya, üzerindeki ruhsatsız tabancayı çekerek 13 el ateş edip Tekin'i öldürdükten sonra kaçtı. Polis ekipleri, hakkında yakalama kararı bulunan Aydın Kaya'nın izine 7 yıl sonra ulaştı. Kaya'nın Menemen Devlet Hastanesi'ne geleceği bilgisi üzerine burada önlem alındı. Geçen 17 Eylül'de hastaneye gelen Aydın Kaya yakalandı. Üzerinde M.Ö., adına düzenlenmiş sahte kimlik çıkan Kaya tutuklandı.
'KARINI, KIZINI SAT PARAYI GETİR'
Karşıyaka 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'kasten öldürme' suçundan ömürboyu hapis cezası istemiyle yargılanan Kaya, 34'üncü celsesi yapılan davada ilk kez hakim önüne çıktı. Duruşmaya sanığın avukatı Barış Akyol, ölenin kardeşi Şehmus Tekin ile avukatı Seyit Ahmet Akyüz katıldı. Sanık Aydın Kaya, ölen Tekin ile Alaybey Eshot Sokağında bulunan kahveyi ortak olarak işlettiklerini, ailece görüştüklerini, kendisinin ortaklıktan ayrıldığını, onun ise burayı çalıştırmaya devam ettiğini belirtti. Tekin'e bin lira borcu bulunduğunu, ancak Tekin'in bunu 5 bin liraya çıkardığını öne süren A.K. şunları anlattı:
"Bin lira olan borcumu ödemeyi kabul ettim. Bu nedenle maktül ile sürekli telefonla konuşup, tartışıyorduk. Telefon görüşmelerinde maktül bana 'Bu 5 bin lira için seni vururum, seni öldürürüm, akıllı ol' diyerek tehdit ediyordu. Olay günü kahvede yalnız oturuyordum. Mehmet Hatip Tekin yanında bir arkadaşıyla geldi. Ben sorun yaşanacağını hissedince kahveden ayrılıp, karşı tarafa geçtim. Sonra sokak içerinde karşı karşıya geldik. Bana 'Oğlum galiba sen beni hafife alıyorsun' dedi. Ben de kendisine 'Bu şekilde konuşmaya ne gerek var, biz ailece görüşüyoruz' diye cevap verdim. Bana yine 'Oğlum akılıl ol, ben bu parayı senden alacağım, inadına da olsa alacığım' dedi. Ben de 'Benim şu an sana para ödeyecek gücüm yok. Zaten ödersem de bin lira öderim' dedim. Bu kez bana 'Git ulan karını sat, kızını sat, bu parayı getir' diyerek yüzüme tükürdü. Kendimi kaybettim. Yanımda taşıdığım ruhsatsız tabancayı da korkutmak amacıyla çıkarıp ateş ettim. Olayın bundan sonrasını hatırlamıyorum. Kaç kurşun sıktığımı da bilmiyorum. Tabancayı da çöpe attım. Pişmanım, bu şekilde olayı boşu boşuna yaşadım."
'25 BİN LİRA BORCU VARDI'
Sanığın avukatı Barış Akyol da, müvekkilinin olayı haksız tahrik altında işlediğini söyledi. Ölenin kardeşi Şehmus Tekin ise şöyle dedi:
"Sanık kardeşimin yanında işçi olarak çalışıyordu, doğru söylemiyor. Bildiğim kadarı ile sanığın kardeşime 25 bin lira borcu vardı. Bu parayı ödememek için kardeşimle sürekli tartıştıklarını duydum. Kardeşimi kasten öldürmediğini, korkutmak amacıyla ateş ettiğini söylüyor. Korkutmak isteyen insan 13 kez ateş eder m? Sanıktan şikayetçiyim, cezalandırılmasını istiyorum."
Mahkeme heyeti sanığın tutukluluk halinin devamına karar verip, duruşmayı erteledi.