Ege Postası
Geri

8. Gün'de İduğ-Çapın krizi masaya yatırıldı

Gazeteci Mithat Umutoğulları, Büyük İzmir'de yayınlanan 8. Gün programında Bornova Belediye Başkanı Mustafa İduğ ile CHP Bornova İlçe Başkanı Ertürk Çapın arasında yaşanan kriz ve örgütteki 'köstebek' iddialarıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Umutoğulları "Başkan Çapın ‘Aramızda bir problem yok’ diyor. Aranızda bir problem yoksa Belediye Başkanı İduğ ‘İyi işler yapıyoruz ama kimse anlatmıyor’ serzenişinde bulunur mu? CHP’nin her gün aleyhine haber yapan gazeteye birinin o yaşananları servis ediyor olması siyasi intihar demek. İlçe başkanının söylediği gibi olsa bunlar yaşanmaz" ifadelerini kullandı. Umutoğulları ayrıca ilçedeki sorunları CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel'in çözmesi gerektiğinin altını çizdi.
8. Gün'de İduğ-Çapın krizi masaya yatırıldı
Haberler / Yerel Politika
1 Şubat 2022 Salı 18:29
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş

EGEPOSTASI – Gazeteci Mithat Umutoğulları, Büyük İzmir’de yayınlanan 8. Gün programında Refik Pak’la birlikte Bornova Belediye Başkanı Mustafa İduğ ile CHP Bornova İlçe Başkanı Ertürk Çapın arasında yaşanan gerginliğin perde arkasını değerlendirdi.

Umutoğulları, Bornova Belediye Meclisi’nde Denetim Komisyonu seçiminden dolayı CHP Grup Toplantısı’nda yaşanan kriz ve bu krizin basına sızdırılmasıyla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Umutoğulları’nın açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:

"İLK ÇATLAK KOMİSYON SEÇİMİNDE ÇIKIYOR"

“Bornova’da daha önceki dönemlerde de çok farklı tartışmalar yaşanırdı. Ama biz kongreden kongreye, seçimden seçime görürdük. Bornova’da yaşananlar iki çocukluk arkadaşı belediye başkanı ve ilçe başkanı arasında yaşanan problem. 20 gündür bir gazete Bornova’yla ilgili yazıyor. İlk tartışma grup toplantısında, denetim komisyonu seçimlerinde çıkıyor. Belediye başkanının komisyonlarda istediği isimler vardır. Denetim komisyonu belediye başkanları için önemlidir. Denetim komisyonu üyelerinin başkanla kontağının çok iyi olması gerekiyor. Belediye başkanı sorun yaratmayacak, kendisiyle rahatça çalışabilecek kişileri ister. İlk çatlak ilçe başkanının komsiyon seçimlerinde kendisine yakın isimleri grup toplantısına çıkarıp seçtirmesiyle çıkıyor.  

“İDUĞ DİREK ÖRGÜTE SÖYLÜYOR”

Bornova Belediye Başkanı’nı aradım yayına girmeden önce. ‘Partimizin içinde yaşanan sorunlar partinin ilgili kurulları tarafından tartışılır ve bu konuyla ilgili Genel Merkez’imizde istişare yapıldı. Genel Merkez’in talimatyı doğrultusunda ne kamuoyunda çıkar konuşurum, ne de tartışırım. Talimatlar doğrultusunda işleyişimize bakıyoruz. Partimizdeki ilgili kurullar çözecektir’ dedi. İlçe Başkanı Çapın ‘Aramızda bir problem yok’ diyor. Aranızda bir problem yoksa Belediye Başkanı ‘İyi işler yapıyoruz ama kimse anlatmıyor’ serzenişinde bulunur mu? Başkan bu serzenişi kendi basın yayın departmanına söylemiyor. Belediyenin kendini tanıtmasıyla ilgili problem yok. ‘Benim örgütüm icraatlarımı anlatmıyor. Bu hainliktir’ diyor. Direk örgüte söylüyor. Başkan İduğ’u hepimiz biliyoruz. Bir belediye başkanı gibi belediye başkanıdır. Belediyecilik yönü ağır basar. Hele hele partisinin ilgili kurumlarıyla ilgili asla kamuoyuna çıkıp konuşmaz. Ama bunları çıkıp konuşuyorsa ‘Benim işime karışmayın’ diyorsa bir krizin son noktasıdır.

“SORUNU YÜCEL’İN ÇÖZMESİ LAZIM”

Bornova, İzmir açısından çok önemli bir ilçe. CHP açısından da önemli bir ilçe. İzmir’de siyasetin şekillendiği bir yer. Hem AK Parti hem de CHP’de önemli siyasetçilerin olduğu nokta. Burada bir problem var. İl başkanı Deniz Yücel’in bu probleme el atması lazım. Ne yapıyor? İl Başkan Yardımcısı İsfahan Naki’yi sorunun çözümü için görevlendiriyor. Sen Bornova Belediyesi’nin başarılı çalışmalarını gördüğünde Genel Başkan’ı iki defa kolundan tutup Bornova’ya getirmeyi biliyorsun. Bornova’ya Genel Başkanınla gittiğinde örgüt olarak sorun yaşanmayacağını biliyorsun. Orada bir huzursuzluk varsa İl Başkanı'nın oraya gidip, masaya yumruğunu vurması lazım. Sorunu çözmesi lazım. İnanın aklım bunu almıyor. Bu kadar kolay yönetilen bir kentte bir il başkanı sorunları çok küçük şeylerle geçiştirebileceği yerde niye sorunun büymesini bekler? Kendisi gittiğinde sorunun çözüleceğini bildiği halde niye gitmez?

Belediye Başkanı Ankara’ ya gidip Genel Başkan’a brifing veriyor. Ama bu konu il bazında çözülebilir. Bugün Çiğli’de, Menemen’de, Bayraklı’ da çok daha başka konuşabliriz. Ama Bornova parti içi demokrasisinin en güzel işlediği yer. Mahir Polat, Atila Sertel gibi önemli isimler var, onları çağır. Aziz Kocaoğlu’nu, İduğ’u ilçe başkanını çağır. Sorun zaten çözülür. Ama çözmek istersen.

“SİYASİ İNTİHAR DEMEK”

Bir belediye başkanını düşünün. Bir belediye bşakaın kendi icraatlarıyla ilgili yaşadığı problemleri partisine muhalif olan bir gazeteden okuyor. CHP’ye bu kadar sert muhalefet yapan, CHP’nin her gün aleyhine haber yapan gazeteye birinin o yaşananları servis ediyor olması siyasi intihar demek. Başkan İduğ iki meclis üyesinden şüphelendiğini söylüyor. O iki meclis üyesinden biri, artık gözünü karartıp, kendi siyasi kariyerini bitmek uğruna o gazeteye gidip bilgi veriyor. İlçe başkanının söylediği gibi olsa bunlar yaşanmaz.

“ÖRGÜTÜ DİZAYN ETMEK BELEDİYE BAŞKANININ GÖREVİ Mİ?”

Örgütü dizayn etmek, kontrol etmek, parti aidiyeti duygusunu aşılamak belediye başkanının görevi mi? İlçe başkanı ne iş yapar? Belediye başkanı meclis üyesiyle, örgütle, gençlik kollarıyla uğraşacaksa ilçe başkanının işi ne? Bir problem var ne hikmetse içeriden sürekli servis yapılıyor belediyelye ilgili. 

“OLGUN ATİLLA’NIN YAŞADIĞI PROBLEMİ İDUĞ DA YAŞIYOR”

Kamil Okyay Sındır’a (CHP İzmir Milletvekili ve Eski Bornova Belediye Başkanı) başarısız diyebilir miyiz? Olgun Atila’ya (Eski Bornova Belediye Başkanı) başarısız diyebilir miyiz? Niye gitti? Siyasete kurban gitti, Aziz Kocaoğlu’na (Eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı) yakın olduğu için. Aynı problemi Mustafa İduğ çekiyor. İduğ’un siyasi tercihlerini kimse bilemez. Tuncay  Özkan’la kurduğu siyasi yakınlık CHP örgütlerini rahatsız etmiş. Sanki Tuncay Özkan’a inanılmaz bir cephe var. Büyükşehir cephesinden ciddi anlamda baskı görüyorsunuz. Niye? Kongrede Büyükşehir’e yakın isimler kendi adayını çıkardığı için cephe açıyor. İkinci kriz asfalt tesisi kurduğunda oldu. Ana arteri büükşehir belediye bşakanı yapsa bile şikayet ilçe belediye başkanına gidiyor. Başkan sorunları çözmesi için Büyükşehir’e gidip ricacı olacak. Yetmiyor. Neden? Büyükşehir o kadar hızlı girdi ki altyapı çalışmalarına yetmiyor.

“İDUĞ SENİN İÇİN BÜYÜKŞEHİR’İ KARŞISINA ALDI”

Kendi partinizin belediye başkanı başarılı işler yapıyorsa sizin gurur duymanız lazım. Satmanız laızm. Ama satmıyor. Başkan ‘Benim yaptığım işi anlatın’ diyor. Başkanın açıklamarını görünce dikkat ettim. İlçe başkanının katıldığı son iki yayında bir tane belediyenin b’si yok. Bir ilçe başkanı belediye başkanının icraatlarını anlatmaz mı? Kamil Okyay Sındır ve Olgun Atilla dönemlerinde ilçe başkanı olmak için uğraştı, olamadı. Mustafa İduğ tuttu elinden getirdi ilçe başkanı yaptı. Bu belediye başkanı senin için Büyükşehir’i karşısına aldı. Aynı başkan sana ‘Komsiyona şu adamları yazalım’ diye ricada bulunuyor. Sen dönüp o adamları değil başka üç kişiyi seçiyorsun. Sonra biz aradığımızda ‘Kriz yok’ diyor. Belediye başkanının kendisine uyumlu çalışabileceği belediye meclis üyelerini seçme hakkı yok mu?

Ertürk Çapın çok deneyimli bir ilçe başkanıdır. Uzun yıllardır Bornova siysetinin önemli isimlerindendir. Sen bu iki meclis üyesi için bunları bireysel bir mesele haline getirirsen, CHP’nin yeni görev verdiği insanlar ne yapacak? Çarşaf çarşaf iktidara yakın gazetelerde Bornova Belediye Başkanı’nı, CHP’yi halkın önüne atmayacaksın. 

“O MECLİS ÜYELERİNİN YAPTIĞI BÜYÜK CESARET”

Bugün AK Partili belediyelere bakın. O kurumsallığı görüyorsunuz. Bir ilçe başkanının belediye başkanıyla herhangi bir aksiyon yaptığını gördünüz mü? İlçe başkanı ilçe başknlığını, belediye başkanı belediyeciliğini yapar. 

O meclis üyelerinin yaptığı da büyük cesaret. İçeride yarattıkları huzursuzluğa bak. Bunu sebebi kim? En tepedeki il başkanı, ilçe başkanı. Belediye başkanının tabii ki hataları vardır. Ama onun hataları CHP içerisindeki siyasi kurullarda konuşulacak şeylerdir. Aynı belediye başkanını siyasi baskıyla, sana verdiği güçle sıkıştırmaya çalışıyorsun. Bu etik değil. 

MENEMEN ÖRNEĞİ

(Başkan İduğ’un mesajları basına sızdıran meclis üyelerinin isimlerini vermemesi hk.) Menemen’de Serdar Aksoy tutuklandığında, Belediye Başkan Vekilliği seçiminde CHP’den 3 kişi AK Parti’ye oy vermişti. Yücel ‘Biz bunları tespit ettik’ dedi. Ne zaman seçim oldu, Aydın Pehlivan seçildi, ondan sonra bu isimler disipline verildi. Böyle bir şey varsa sıcağı sıcağına yapacaksınız. O adam eninde sonunda ihanet edecek. CHP böyle giderse önümüzdeki süreçte ciddi sıkıntılar yaşayacak.

YORUM EKLE

Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır

YORUMLAR


   Bu haber henüz yorumlanmamış...

DİĞER HABERLER

Sayfa başına gitSayfa başına git
Facebook Twitter Instagram Youtube
POLİTİKA YEREL POLİTİKA GÜNCEL İZMİR EGE 3. SAYFA YAZARLAR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ SPOR YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ DÜNYA KÜLTÜR - SANAT GENEL MAGAZİN SEÇİM
Masaüstü Görünümü
İletişim
Künye
Copyright © 2024 Ege Postası