EGEPOSTASI-Gerçek Haberci Genel Yayın Yönetmeni Adem Nakçı ve TV 35 Yönetim Kurulu Başkanı Mithat Umutoğulları, FETÖ terör örgütü ile ilişkisi olduğu ve sohbet imamı olarak çok sayıda toplantıya katıldığı için tutuklanan Urla Belediye Başkanı Burak Oğuz’un yerine kayyum ataması yapılan Urla’da toplantı yapan CHP İzmir’de, milletvekili Tacettin Bayır’ın bir vatandaşı azarlamasını eleştirdi.
Her iki gazeteci de AK Parti İzmir Milletvekili Alpay Özalan’ın İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer hakkında yaptığı ‘Sen kimsin'’ eleştirisini de sert bir dille eleştirdi.
Adem Nakçı: Deniz Yücel uyarmış ancak…
Programda Adem Nakçı, önemli bir iddiayı gündeme getirdi. Nakçı, iddiasında, aynı zamanda avukat olan İl Başkanı Deniz Yücel’in Urla Belediye Başkanı Burak Oğuz’un davetli olarak ifadeye çağrıldığı sırada, CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun’u arayarak, ‘Oğuz davetli durumda. Tutuklanırsa kayyum atanır. İstifasını alırsak kayyum atanamaz’ uyarısının dikkate alınmadığını söyledi.
Nakçı: Yenilir yutulur değil
Adem Nakçı, “Deniz Yücel avukattır. Bu iddia çok vahim, ben doğrulattım ama kimse resmen doğrulatmıyor. Deniz Yücel’in Burak Oğuz davetli olarak çağrıldığında savcılığa Yücel’in Seyit Torun’a, Oğuz buraya davetli geldi, istifasını alırsak, kayyum ataması olmaz. Kayyumdan kurtuluruz diye. Seyit Torun’un da bunu reddettiği iddiası var. Yenilir yutulur değil” dedi.
Mithat Umutoğulları: AK Parti İl Başkanı Özalan’ın kulağını çekmeli
Mithat Umutoğulları da programda büyükşehir belediye başkanı Tunç Soyer’i sen kimsin diye eleştiren AK Parti İzmir Milletvekili Alpay Özalan’ı sert dille eleştirdi. Umutoğulları, “Soyer’in açıklamaları vardı, kendi içimizden bir kişiyi seçeceğiz. AK Parti’de çok önemli siyasetçiler var ama bakıyorsun kimse de tık yok. Ama bakıyorsun bir milletvekili çıkıyor, Alpay Özalan, üslup çok çirkin, sen kimsin diyor. Bir büyükşehir belediye başkanına. Atila Kaya, Kerem Ali Sürekli gibi kibar adamlar bile zaman zaman ağır eleştiriler yapmışlardır Soyer’e. Hamza Dağ da. Ama hadsizlik yapmamışlardır. Bunun adı hadsizlik. Sen bir büyükşehir belediye başkanına kalkıp da sen kimsin dersen, sosyal medyaya baktım herkes Özalan’ın fotoğrafını paylaşıp ‘sen kimsin’ diye soruyor. Bir milletvekili düşünün, İzmir milletvekili bu adam, hiç sokakta gördün mü' İzmir’e geldiğinde ne yapmış, sadece Karşıyaka’ya gitmiş. Şimdi gittiği her yerde olay yapan bir milletvekili var. Sanıyor ki, bu eleştiriyi ben yaparken beni İzmirliler kucaklıyor ya da partime siyasi avantaj sağlıyorum. AK Parti içinden bile ciddi tepkiler geldi. İl başkanı Sürekli’nin bence Alpay Özalan’ın kulağını bir çekmesi gerekiyor. Çünkü bu tarz AK Parti’nin tarzı değil” ifadelerini kullandı.
PROGRAMIN SATIR BAŞLARI:
İddialar yenilir yutulur değildi. Bu isim Rıfat Nalbantoğlu’nun önerisiyle geldi ama toplantıda yoktu. Ölü taklidi yaptı. Ortada görünmedi. Ama Burak Oğuz’u ısrarla getiren kendisi. Bütün Urla bunu biliyordu. Hesap soranlar da bunu bilenlerdi. Bizi niye buna mecbur ettin diye. İkincisi, eğer kenti iyi bilselerdi o kente gelen kaymakamın hükümetinde bundan haberdar olduğunu bilirlerdi. Çünkü Kaymakam tecrübeli bir kayyum. Van İpekyolu’nda daha önce kayyum olarak orada eğitim almış. Orada da yaptığı ilk iş, meclisi ve encümeni fesh edip devlet memurlarıyla işk. Bu adam teKemal Kılıçdaroğlu’nun açıklaması var. Siyaset tam bir satranç oyunudur. AK Parti başarılı olmuştur.
Deniz Yücel avukattır. Bu iddia çok vahim, ben doğrulattım ama kimse resmen doğrulatmıyor. Deniz Yücel’in Burak Oğuz davetli olarak çağrıldığında savcılığa Yücel’in Seyit Torun’a, Oğuz buraya davetli geldi, istifasını alırsak, kayyum ataması olmaz. Kayyumdan kurtuluruz diye. Seyit Torun’un da bunu reddettiği iddiası var. Yenilir yutulur değil. Bu kadar şeyden sonra, tecrübeli bir kayyum var. Sen yanlış bir adamı getirmişsin, bile isteye lades olmuşun. Değiştirme şansın var iken değiştirmemişsin. Üstüne orada toplantı yapıp biz birini atayacağız. Yapamazsın kardeşim. Birincisi, yapamazsın kardeşim. Kanun nizam buna izin vermiyor. İkincisi sen vatandaşın gazını almaya gidersen vatandaş sana dersini verir gönderir. Çünkü vatandaş neyin ne olduğunu biliyor.
Aday olma sürecinde en az 50-100 kişinin ‘bu adam olmasın’ dediğini biliyorum. Üstelik Tacettin Bayır azarlamış. Yapamazsın. Sen milletin vekilisin. Milletin vekili olarak orada azarlama, burası mahkeme salonu değil. Alternatif belediye, meclis toplayacağız dersen, halk da gelir meramını anlatır. Adı üstünde halk meclisi diyorsan itiraz etmeyeceksin. Yüzde 70 oy aldım diye kimse konuşmasın. Güneydoğuda belediyeler yüzde 70 ile alınmış ama adam kayyum atıyor. HDP’ye yapıldı CHP’ye yapılmayacak mı sanılıyor.
Deniz Yücel söylüyor hemen buraya davetli geldi, tutuklu gelmedi, hemen istifasını alalım diyor. Ama mahkeme tutuklama kararı verirse kayyum atanır diyor. Ama Seyit Torun bu tutuklama kararı olmaz, istifa edersen suçu kabullenmiş olur diyor. Oraya halkı çağırırsan halk da sana soru ve hesap sorar kardeşim. Sen de milletin vekili olarak cevap vermelisin. Azarlama hakkın yoktur.
M.U: Toplantı bir kere yanlış. CHP’li belediye olunca tutuklanmayacak mıydı'İki, bunu daha önce birçok gazete de yazdı. Google’a yazsınlar, bu adamın FETÖ bağlantısı olduğunu vesaire. Tabi yargı karar verecek ama böyle bir tereddüt var iken hükümetin bu kadar hassas iken, adı FETÖ ile ilişkili bir ismin aday gösterilmesi hata. Şahsi düşüncem, vatandaş oyumu niye sokağa attınız diyor. Tacettin Bayır’ın vatandaşa tepki göstermesini ben anlayamadım. Çok anlamsız geldi bana. Bir milletvekilinin partisinin örgütle isminin anılmasına neden olmuş birine tepki göstermesi doğru değil. Bunu kim düşünmüşse toplumun gazını alalım da CHP adım atıyor şeyi var. Burada belediye başkanının FETÖ ile ilişkisinden acaba CHP’liler emin m? Tuncay Özkan’ın tweet atmaması, Deniz Yücel’in tweetini retweet yapması, bu eleştiriler gelince bu defa gidip Urla’da mikrofonu eline alıp konuşması. Yaptığı bütün konuşmalarda bizim belediye başkanımız suçsuzdur değil tam tersine daha soft, genel konuşma yaptı. Kayyum atamaları ile ilgili eleştiri var sadece. Sen eğer oraya Bahri Yalaz gibi, başarılı mevcut ilçe başkanı gibi ya da Sibel Uyar gibi geçmişini bildiğin isimleri atamazsan. Aziz Kocaoğlu alındığında CHP’nin topuyla tüfeğiyle adliye sarayının etrafını kapatırken, savcı ve hakime o baskıyı hissettirdi. Çünkü şunu biliyordu, Aziz Kocaoğlu namusludur, dürüsttürü biliyordu. Aziz Beyin herkes arkasında durdu. Ama sen şimdi atadığın belediye başkanının yanında duramıyorsun. Nede? Çünkü yaptığın işten emin değilsin. Burada kim ne derse desin ben orada büyükşehir belediye başkanına ve genel başkan yardımcılarına hata yaptırmıştır. Hepsinin içeriğine bakıyorum, kayyum atamasına yönelik ve hükümete yönelik tepkiler var. Sen niye demiyorsun, benim belediye başkanım doğrucudur. Savunabiliyor musu? Savunamıyorsun. Sadece kayyum atayamazsın, meclis içinden birini atarsın diyorsun. Bunun üzerinden hala bir eleştiri var.
A.N: Tacettin Bayır bir kere başından sonuna hata yapmıştır. Bayır’ın yapması gereken orada mahkeme gibi kayyumu eleştirmekten ziyade, kim bu ismi atamıştır. İkincisi, Deniz Yücel davasını alırken Seyit Torun’u arayıp bu teklifte bulunmuş mudu? Teklifte bulunmasına rağmen niye reddedilmişti? Niye Oğuz’un istifası kabul edilmemiştir de kayyumun önü açılmıştı? Bu sorulara cevap verilmeli. Müsebbibler nerede, bu adam neden savunuluyor, madem suçluydu Deniz Yücel söylediğinde Seyit Torun reddett? Yapılsaydı şu anda meclis içinden biri başkan olarak atanacaktı. Biri ölü taklidi yapıyor, Tacettin Bayır ise azarlıyor. Sen halka hesap vermeye mecbursun. 31 sayfa ifadesi var, kayda değer bir şey yok. Sen toplantıya sohbet imamı katılmışsın diyor savcı, gitmiştim de bana sormuşlardır ayrıntılı cevap vermişimdir demiş. Bu kadar iddianame var iken, sen başkanını savunamıyorsun ama orada toplantıya gelen gariban vatandaş benim oyum nerede dediğinde, azarlıyorsun. Oy namustur dediniz, sandığa sahip çıkın demiştiniz. Namusu sorgulamak ne zamandan beridir suç oluyor da sen azarlıyorsun'
M.U: Soyer’in açıklamaları vardı, kendi içimizden bir kişiyi seçeceğiz. AK Parti’de çok önemli siyasetçiler var ama bakıyorsun kimse de tık yok. Ama bakıyorsun bir milletvekili çıkıyor, Alpay Özalan, üslup çok çirkin, sen kimsin diyor. Bir büyükşehir belediye başkanına. Atila Kaya, Kerem Ali Sürekli gibi kibar adamlar bile zaman zaman ağır eleştiriler yapmışlardır Soyer’e. Hamza Dağ da. Ama hadsizlik yapmamışlardır. Bunun adı hadsizlik. Sen bir büyükşehir belediye başkanına kalkıp da sen kimsin dersen, sosyal medyaya baktım herkes Özalan’ın fotoğrafını paylaşıp ‘sen kimsin’ diye soruyor. Bir milletvekili düşünün, İzmir milletvekili bu adam, hiç sokakta gördün mü' İzmir’e geldiğinde ne yapmış, sadece Karşıyaka’ya gitmiş. Şimdi gittiği her yerde olay yapan bir milletvekili var. Sanıyor ki, bu eleştiriyi ben yaparken beni İzmirliler kucaklıyor ya da partime siyasi avantaj sağlıyorum. AK Parti içinden bile ciddi tepkiler geldi. İl başkanı Sürekli’nin bence Alpay Özalan’ın kulağını bir çekmesi gerekiyor. Çünkü bu tarz AK Parti’nin tarzı değil.
A.N: O belediye başkanı. Belediye başkanının Osmanlıcada adı Şehremin. Şehrin en emin adamı. Kentin yönetiminin teslim edildiği kişi. O adam yüzde 55 oy alarak kenti yönetmeye talip olmuş. Sen ise bir kişinin iki dudağı arasında, popülist bir propaganda ile atanmış bir adamsın. 26 taneden birisin. Bu kentte 26 kişi daha var. Özalan’ın bu tavrı yakışık değil. Sen sen kimsin diye soramazsın. Düzgünlükten bahsediyorsan, sen İngiltere’de iken senin adına sahte oy kullanıldı kardeşim, sordun mu hesabını kardeşi? Hesabını sordun m? Gazetelere çarşaf oldun. Kınıyorum, eleştiriyorum dedin m? Ben yurtdışındaydım ben kullanmadım dedin. Önce kendine bakacaksın. Mecliste en ufak tartışmada ortaya atılıyorsun, he hu diyorsun, komisyonlarda ha keza benzer tavırların var, Karşıyaka maçında belediye başkanıyla ters düşüyorsun. Önce o adamlarla aynı kulvarda yarışacaksın. Sayın Cumhurbaşkanı bu adam olsun demiş, vekil olmuşsun.
M.U: Bir CHP’li çıkıp da sayın Cumhurbaşkanına sen kimsin dese doğru m? Vekillerin hepsinin kesinlikle ve kesinlikle eleştirdiğimiz zamanlar oluyor. Ya arkadaş sen İzmir’e gelmiyorsun. Sokakta zaten yoksun. AK Parti’nin senin için düşündüğü hiçbir şeyi yapmamışsın. Çünkü bunlar emek işi. Sokağa çıkmak, insanlarla konuşmak. Mahmut Atilla Kaya ilçe ilçe geziyor. Sen oturmuşsun yerinde kayyumla ilgili tepki, sanki karşındaki çocuk büyükşehir başkanı hakkında konuşuyorsun. İzmirliler bunu sana yedirir mi'
A.N: Nihat Zeybekci’nin rakibi Soyer hakkında böyle konuşmaya kafası çalışmıyor muyd? Ya da Aziz Bey’in rakibi Binali Yıldırım idi. Bir gün Binali Yıldırım’ın kötü bir laf ettiğini duydun mu'
M.U: O yüzden bu kadar yüksek oy aldılar. Sen iktidar partisinin milletvekili olmasan bu cümleyi kurabilir misi? Sen birilerinin sevdiğine dokunuyorsun. Bir siyasetçinin görevi partisine kendi kimliği ve popülaritesiyle avantaj sağlamak. Alpay Özalan’ın CHP’linin oyuna ihtiyacı yok m? İnsanlar da diyor ki, sen kimsin ya, benim belediye başkanıma laf söyleyecek. Dolayısıyla üslup çok çirkin ve yanlış.
A.N: CHP Genel Başkanı İzmir milletvekili. Binali Yıldırım İzmir Milletvekili. MYK’da Atila Kaya İzmir milletvekili. Hamza Dağ İzmir milletvekili. İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Aytun Çıray, Musavat Dervişoğlu var. Bu kadar elit ismin siyaset yaptığı bir yerde gelip de sokak jargonuyla siyaset yapmak yakışmıyor. Kimse de ciddiye almıyor. Bu kaliteyi bozma kardeşim. Kahvede iki kişi restleşir gibi, sen kimsin ya der biri, diğeri sen kimsin der. Mahalle kavgası. İzmirli bunu kaldırmıyor.
M.U: HDP üzerinden Soyer’e yapılan eleştirilere bakın. Daha yüksek oy aldı. Hangi sorunu mecliste gündeme getirdin İzmir hakkında. Kordon’a çıkıp da İzmir Milletvekili Alpay Özalan gelmiş diyen var m? Bu kadar eleştiri geliyor AK Parti’den bir tane CHP milletvekili de cevap versin ya. Gördün mü' Ben olsam sen kimsin ya derim. Kalibren n? Büyükşehir belediye başkanı hakkında konuşuyorsun. CHP içerisinde hala hastalık devam ediyor.
Dijital taksi uygulaması başlıyor. Şoförler Odasının mobil aplikasyon kodu testten geçmiş başlıyor. Telefona yüklüyorsun, neredesin buradayım, en yakın taksi sana geliyor. Bir sürü özelliği var. Yarın büyükşehir başkanı da katılacak. Engelsiz taksi hizmeti de var, başladı. Bununla ilgili İzmir Taksiciler Derneği başkanı açıklama yapmış, Mustafa Pala. Plaka sahipleri. Taksi durakları pasifize edildi diyor. Uzun zamandır odanın uygulamalarına muhalif. Başkan adayı olmuştu ama seçimi kazanamamıştı. Bugün geçen haberde 2 bin 500 taksici imza kampanyası başlattı diyor. 2 bin 800 taksi var İzmir’de. Madem 2 bin 500 taksiden imza alabiliyorsun ve yapılan uygulama yanlış, o zaman dernekler yasasına göre, kongre üyeleri toplam üye sayısının üçte ikisinin imzasını topladığında kongreye gidebiliyor değil m? O zaman topla imzayı. Buradaki hikaye, bu arkadaşın Hey Taksi uygulaması varmış. Onun derdi kendi yazılımı kullanılmayacak. Oda bu uygulamayı büyükşehir belediyesi ile yapıyor. Yasal, bir yıldır test ediliyor. İçişleri bakanlığı ile birlikte. Eleştiriyi yapıyor. İstanbul’da Uber vardı, E 5 karayolunda bir arkadaşım düğmeye bastı, 4 5 dakika sonra araba geldi bizi aldı ve gittik. Neden insanları mağdur ediyoruz. Çiğli’ye taşındım, akşam arıyorum arıyorum taksi bulamadım. Bu uygulamayı baltalamaya çalışıyor yani. Zamanlaması manidar. Yarın lansmanı var, bugün haberi çıkıyor. Haberin DHA’da çıkması da garip. Siyasi hamle gibi görüyorum. AK Parti cephesinden biri bunu tırnaklamış galiba.
Bornova’ya gelelim. Eski büyükşehir belediye başkanı Yüksel Çakmur. Ya Allah aşkına gına geldi artık. Bir buçuk saat her kongrede konuşulmaz. Dün yayını kesmek zorunda kaldık. Adam kendinden geçmiş salonda, ne dediğini bilmiyor. AK Partililer bu yayını izlese dava açarlar. Perişan etti bizi ya.
A.N: O Rıfat Nalbantoğlu’nun buraya gelin salonu biraz hareketlendirin dediği durum. İl başkanlığı adaylığı vaat ettiği söyleniyor. Rıfat başkana bir türlü ulaşamadık. Keşke cevap verse. Dün salonda da bunu konuşuyordu. Nalbantoğlu bu adamla bize zulm ediyor diye. Hep aynı kelimeleri kullanıyor. Dün 3 listeydi.
M.U: Bornova kongresi üzerine tez yazılacak bir kongreydi. Belediye başkanı Ertürk Çapın’ı destekliyor. Belediye başkan yardımcısı ve Mahir Polat, Gürol Türkmentepe’yi destekliyordu. Aziz Kocaoğlu’nu destekleyen tüm tayfa da Selma Nalbantoğlu’nun listesindeydi.
A.N: Bence kongrenin dönüşüm noktası, Ertürk Çapın siyaseti iyi bilir. Soyer’e karşı olanlar şimdi Soyerci oldu dedi. Bornova belediye başkanının başkan yardımcısı olan İZBAŞ müdürü Zeynel Abidin Fidan’ın kızı Selma Nalbantoğlu’nun listesindeydi. Devrim Deniz Fidan. Başkanın hiçbir çalışmasını adam gibi anlatamayan bu arkadaş başkanın listesinin karşısındaki listeye kızının adını yazdırmış. Kızım reşittir diyebilir ama biz aynı topraktan geliyoruz. Yaşım 48. Kızına otur dese kızı oturur. Bir anane gelenek var. 105 tane araç alıyor Bornova Belediyesi. Ülkede ses getirmesi gereken bir durum. Bir senelik kiralama parasıyla aldı üstelik bu araçları. Yerel medyada çok az çıktı. Aynı aracın 21 tanesini Akhisar Belediyesi aldı. Akhisar ulusal medyada fazla çıktı. Basın danışmanına yıkıyorum bu ihaleyi. 20 yıl basın müdürlüğü yapmışın.
M.U: Esin Köse Bornova Belediye basın danışmanı değil mi'
A.N: Bornova’da basının amirinden bahsediyorum ben ama. Bütün haberleri önce o görüyor. Başkana gidip bu basın böyle, şu basın şöyle diyen adam o. 20 yıl basından sorumlu bir adam. Bana aksanı bozuk, şekli şemali bozuk diyebilirler ama başka bir şey diyemezler. Zeynel Abidin Fidan bu işin başında diyorum. Başkanı tanıtmaktan sorumlu bir adam, niye kızını başkanın karşısındaki listeye veri? Başkanı savunman gerekirken yeterince savunamıyorsun, yeterince tanıtamıyorsun, karşı listeye de kız veriyorsun.
M.U: Ulaş Polat da karşı listeyi destekledi ama.
A.N: Polat’ın başkan yardımcısı olmasının nedeni bilgi ve birikimi. Başkana yakın birçok isim Ertürk Çapın’ın listesinde. Başkan sorgulamalı. Benim tanıtım medyamdan sorumlu isen. Aday olduğunda yanında Ertürk Çapın vardı ama. Sayın başkanın en rahat çalışacağı yönetim biziz diyor Ertürk Çapın.
M.U: Ertürk Çapın seçimi kazandı. Olgun Atila delege olamadı, eski başkan.
A.N: Şu listeler içinde, desteksiz giden, galiptir bu yolda mağlup. Biri 150 oy almış. İlçe belediyesi burada, Tuncay Özkan burada, genel merkez burada, gençlik kolları, kadın kolları burada. 150. Öbür tarafta büyükşehir belediyesi, genel başkan yardımcıları, Selma Nalbantoğlu’nu destekledi. 130 da Gürol Türkmentepe almış. 219 oy var burada. Bence Gürol büyük başarı elde etmiştir, desteksiz. Deniz Yücel buraya adam kaydırdı diyorlar ama. Şirketlerden de çok kişi bu tarafta yer almış öğrendiğim kadarıyla. Gürol Türkmentepe 3. Konuşmayı bekliyordu. Onların konuşmasına göre cevap verecekti, kendini öyle hazırlamıştı. Ben olsaydım en küçüğünüz benim derdim. Bornova karman çormandı. Listeler çıkmayıncaya kadar mavi alıyordu.
M.U: Ertürk Çapın, ben hiçbir göreve talip olmayacağım, bu görevi alıp istifa etmeyeceğim dedi. Nalbantoğlu’nun en büyük hatası, tribünü doldurmuştu. Ama bu ters tepti. Çünkü delegelerin hiçbiri içeride değildi.
A.N: Selma abla ne zaman hızını aldı bir şey anlatacak, sloganlarla kestiler. Gündem dağıldı. Allak bullak bir durum oluştu.
M.U: Birçok kongre gezdik ama Mustafa İduğ’un konuşmasını iyi dinledim. Çok akıcı ve salonu hiç germedi. Bence örnek olsun diğer belediye başkanlarına. En düzgün konuşmayı yaptı Ertürk Çapın. Siyasi birikimi, partideki duruşuyla bence 3 adaya baktığımızda en doğru fotoğraf bence Ertürk Çapın idi. Daha düne kadar ben soyere destek verendim, ben seçilirsem büyükşehir belediye başkanımla çalışacağım dedi. İnanılmaz güzel işledi. Büyükşehire oy vermeyi düşünen insanlardan 20 kişi ona kaydı. Büyükşehir bürokratları inanılmaz baskı yaptı çünkü. Heval Savaş da orada çok çalışmış.
A.N: Heval Savaş’ın sekreterinin babası da Gürol Türmentepe’nin listesindeydi. Selçuk Ayhan’a kaybettiren ayrıştırıcı diliydi. Karabağlar’da Ali İhsan Yıldız’a kaybettiren de ayrıştırmak, ötekileştirmekti. Mehmet Türkbay kazandı. Çiğli’de Şirin Akgül iyi oy aldı ama biraz daha sakin olmalıydı.
M.U: Tabanda kim daha birleştirici ise ona oy veriyor.
A.N: Gerginliği tırmandıran kaybediyor. Çünkü CHP İzmir örgütü artık iktidar olacaklarına inanmış durumda. İlk defa bu kadar iktidara yakınlar. 30 yıldır Urfa’da milletvekili çıkmıyordu CHP’nin, bugün var. Birlik ve beraberlik bahsi geçtiğinde akan sular duruyor artık. Mavi liste dün agresifti ve kaybetti. Mavi içindeki argümanların her birinin bir planı var. Diğer tarafın tek argümanı var, genel merkez istiyor diye Deniz Yücel’i il başkanı yapmak. Musa Çam ve Ali Çalışkan. İki ismi istiyorlar, mavi listenin elinde Karşıyaka’da. Bunları bir yere yaz.