POLİTİKA
EGEPOSTASI – Gazeteci Mithat Umutoğulları, Büyük İzmir TV’de yayınlanan 8. Gün programında, son dönemde ‘kaçak yapı’ tartışmalarıyla gündeme gelen Selçuk’ta yaşananları değerlendirdi.
Umutoğulları, Selçuk Belediyesi’nin Çamlık Mahallesi'ndeki 5 bin 400 metrekarelik tarım arazisi vasıflı alana yapılan 8 adet villaya ruhsat kesmesiyle ilgili suç duyurusunda bulunan AK Parti Selçuk İlçe Başkanı Selim Girbiyanoğlu’nun işyerine belediye ekiplerinin denetim yapmasıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Umutoğulları ayrıca kendisinden para istediğini iddia eden Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel’in eşi Gökhan Sengel’e de sert tepki gösterdi.
Umutoğulları’nın açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:
“SENGEL ‘8 VİLLA’YLA İLGİLİ TEK SATIR SÖYLEMİYOR”
“Tarım arazileriyle ilgili sayın başkan uzun zamandan beri ilk defa bir açıklama yaptı. Ama biz isterdik ki, bu açıklamanın şekli dün AK Parti İlçe Başkanı’nın işyerine yapılan baskınla sınırlı kalmayarak daha önce ortaya attığımız iddiaları da kapsasaydı. Tatmin edici bir açıklama değil. Sayın Başkan çevreci olduğunu ve tarımla ilgili en çok icraat yapan başkan olduğunu söylüyor. 8 villanın yapıldığı alanla ilgili yeşil alana bakalım. Bir belediye başkanının bu kadar doğayla iç içe olduğunu ifade etmesine rağmen, aslında doğanın katledilmesine nasıl göz yumduğunu ortaya koyuyor. Kişisel bir husumet gibi algılanmasın. Başka ilçelerde de olursa bu konuyu işlemeye devam edeceğiz. 8 villayla ilgil ısrarla ortaya atılan iddialar, şikayetler olmasına rağmen hala belediye başkanın orasıyla ilgili tek satır söylemiyor olması kamuoyunda ciddi endişeler yaratıyor. Selçuk’ta bunun gibi birçok yerin olduğu ida ifade ediliyor.
“BİZİM DERDİMİZ HAKKANİYETTEN YANA OLMAK”
Sengel biz yayında konuştuktan sonra hızlı bir şekilde toplantı yapmış ve belediye ekipleri tarım alanlarıyla ilgili ruhsat verilen şirketleri denetlemeye çıkmış. Daha önce ruhsat kestikleri şirketlerin arazilerini mühürlemeye gidiyorlar. Kendisine yapılan bir karalama kampanyasından bahsediyor. Hiç kimsenin Selçuk Belediyesi ya da herhangi bir belediyeyi karalama gibi bir derdi olamaz. Kimseyi itibarsızlaştırmak gibi bir derdimiz yok. Bizim derdimiz hakkaniyetten yana olmak ve yapılan yanışlar varsa onların önüne geçmek. AK Parti Selçuk İlçe Başkanı Selim Girbiyanoğlu’nun işyerine, inşaat yaptığı alanlara baskın yapıp itibar cellatlığı yapmamalı. Demokrasiyi benimsemiş bir partinin belediye başknaının kendisiyle ilgili yapılan eleştirilere tahammül edemeyerek, belediyenin gücünü kullanarak itibarsızlaştırmaya çalışmak hoş bir şey değil.
“SENGEL YALAN SÖYLÜYOR”
Sengel açıklamasının büyük bir bölümünde yalan söylüyor. Mühürlenen iki katlı ahşap yapının Ferhat Naziri isimli bir vatandaşa ait olduğuyla ilgili Sayın Başkanın encümen kararlarında imzası var. 8 villa yapılırken görmeyen zihniyet, 3 bin metrekare parke taşı döşenirken ceza yazıyor.
“TEHDİT ETMEK DEMOKRASİYLE BAĞDAŞMAZ”
Selçuk Belediye Başkanı gülerek poz vermekten maalesef belediye başkanlığı yapmaya fırsat bulamamış. Kentin sorunlarını, kentin kötü gidişatını durdurmak yerine sadece yaptığı toplantılarda kendini pohpohlamaktan başka hiçbir şey yapmamış. Sengel’in gerçek yüzü şimdi ortaya çıktı. Gerçekten kentinde sevilen, örnek alınan bir belediye başkanı şu krizi nasıl yöneteceğini bilir. Ama şunu gördük ki, bugüne kadar Selçuk’ta belediye başkanı sadece sosyal medya hesaplarında güldüğü, eğlendiği gibi bir hayat sürmüş. Gerçekleri kimse yüzüne vurmamış. İlk defa biz vurduk ve Selçuk’ta yaşananları İzmir kamuoyuna biz anlattık. Psikolojisi bozulmuş ve yaşananları şaşkınlıkla takip eeden bir belediye başkanı var. Çözüm üreten, üretmek için çabalayan ya da yanlışlardan ders çıkarmaya çalışan bir belediye başkanı yok. Yapılan yanlışları ısrarla sahiplenerek ısrarla kendisine itibar suikasti yapıldığını düşünen bir belediye başkanı var. Oysa kamuoyunda somut olarak ortaya konulmuş şeyler var. Tehdit ederek, belediyenin gücünü kullanarak sindirmeye çalışmak demokrasiyle bağdaşmaz. Barıştan, özgürlüklerden, demokrasiden bahsedeceğinize takındığınız tavır bu değil. Rakibin olan bir ilçe başkanının işyerine denetime zabıta göndererek, baskı yaptırmakla bu iş olmuyor. Bugünden sonra Sengel için hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Bu yapılan yanlışın üstünü baskı yaparak örtemez.
“CHP TABANINDAN DESTEK ALAMADI”
Sengel CHP tabanından beklediği desteği bulamadı. Bugün yaşanan sürece baktığımızda kendi tabanına, çalışanlarına açıklama yapmıyor. Bir yanlış yapılmış ve günah keçisi aranıyor. Bunun kim olduğunu hep beraber göreceğiz. İhaleye AK Parti’nin dahil olmasını sağlamk ve AK Parti ile CHP arasında çekişme varmış gibi göstermeye çalışarak sadece meseleden yırtmaya çalışıyor. Ama buradan yırtamaz.
“CHP SELÇUK MESAJI VERMİŞTİ”
10 gün önce CHP Selçuk İlçe Başkanlığı açıklama yaptı. Girbiyanoğlu için “Bugüne kadar 22-24 ruhsat aldı” dedi. Zaten Girbiyanoğlu’nun işyerine gidileceğinin mesajını vermişlerdi. Bugün de AK Parti’ye savaş açtı. Bundan sonra Sengel’in muhatabı hükümettir, ilçe başkanı değildir. Gelinen nokta budur. Bundan sonra iktidarın hem Selçuk Belediyesi’yle, hem de Sengel’le ilgili daha sert ve radikal kararlar alacağını düşnüüyorum. ‘8 villa’yla ve daha sonra çıkacak imar konularıyla ilgili bu işler açıklığa kavuşuncaya kadar CHP’den tek bir açıklama gelmez. Serdar Aksoy (Menemen Belediye Başkanı) tutuklandığı zaman CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Belediye başkanının yolsuzluk yaptığını gördük. Kuldağından tutup partiden attık” demişti. Sengel kendi siyasi partisinin genel başkanına, genel başkan yardaımcılarına, il başkanına bu konuyla ilgili bilgi vermek zorunda. Dolayısıyla kapalı bir kutu ve yarın ne çıkacağını CHP’liler de bilmiyor.
“VEFAT EDEN İŞÇİYE SİGORTA YAPIYOR”
Bu belediye başkanıyla ilgili insanlar o kadar çok şey yazıyor ki… Turizm Bakanlığı’ndan bir yer kiralıyor ve bu yeri 3. ve 4. şahıslara parça parça kiraya veriyor. Kaçak yapılmış yerler var, mahkeme kararıyla yıkılıyor. Bir belediye başkanı işyerine kaçak yer yapar mı? Şirketinde sigortasız çalıştırdığı işçinin, öldükten sonra arkasından sigorta yapıyor. CHP’nin genel başkan yardımcıları, yetkilileri buraya gelsin, sokakta insanlar ne anlatıyor görsün.
“GÖKHAN SENGEL İDDİASINI İSPATLASIN"
Gökhan Sengel’i hayatımda hiç görmedim. Ne telefonu bende var, ne de bir ortamda karşılaştık. Birçok gazeteci arkadaşımızı tanır ve onlarla konuşmuşluğu vardır. Benimle ilgili sağda solda “Mithat Umutoğulları benden 300 bin lira para istedi” diye konuşuyormuş. Eğer ben böyle bir şey yaptıysam ispatlasın, bir daha bu mesleği yaparsam şerefsizin evladıyım. Gökhan Sengel’le bir defa diyalog kurduğum ispatlansın, bir daha bu ekrana çıkarsam şerefsizim. Ama Gökhan Sengel de ispatlayamazsa dünyanın en haysiyetsiz, en şerefsiz adamıdır. Her dönem doğru bildiğini yapan, hırsızlığa, namussuzluğa müsaade etmeyen bütün gazetecilerle ilgili itibar cellatlıkları yapıldı. Güçleri yetmeyen insanlar cezaevlerinde yattı. Biz bunları söylüyoruz diye birileri bizim adımıza bizim söylemediğimiz sözleri kalkıp söylerse beni burada kimse susturamaz. Hayatım boyunca tek bir kuruş haram lokma uzatmadım.
“ONU BÜTÜN İZMİR’E REZİL EDERİM”
Bundan 2 hafta önce bir gazeteci arkadaşımız Gökhan Sengel’e gidip ‘Size kumpas kuracaklar’ dediğinde kıyameti koparmadık mı? Belden aşağıya vurulacaksa bundan sonra hem o belediye başkanı, hem de o beyefendiyle ilgili konuşacak çok şeyim olur. Sokağa çıkarmam onu. Bir daha Gökhan Sengel benimle ilgili bir tek yalan söylesin, onu bütün İzmir’e rezil ederim. Bize paragöz, hak etmediği parayı alan, şantajcı pozisyonuna sokan insanlara biz de cevabımızı vereceğiz.
“KİMSE İTİBAR CELLATLIĞI YAPMASIN”
Ben Filiz Ceritoğlu Sengel’le toplasan 4 defa konuşmamışımdır. Bir kere başkanlığıa seçildiği zaman hayırlı olsun ziyaretinde bulundum. Bir defa da TV35’e geldi yayın için. Onun dışında Selçuk Belediyesi’nin önünden dahia geçmedim. Kurumsal ilişkimiz dışında hiçbir ilişkim olmadı. Bir kere kendisi televziyonla ilgili bir reklam vermek için beni aradı. Onun dışında para konuşmadık. Gökhan Bey sağda solda konuşuyorsa çıkıp onu ispatlayacak. İspatlamazsa 2 hafta sonra öyle şeyler konuşacağım ki İzmir küçük dilini yutacak. Kimse itibar cellatlığı yapmasın. Ben buradan savcılara sesleniyorum. Kendimi ihbar ediyorum. Eğer benim Gökhan Sengel’den para istemişsem savcılık HTS kayıtlarından araştırsın.”
Sayfa başına git
