EGEPOSTASI-Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in KHK ile görevlerinden atılan 3 akademisyen ve CHP PM Üyesi Eren Erdem’i şirket yönetim kuruluna atamasında hukuki ya da insani bir sıkıntı olmadığını savunan TV35 Yönetim Kurulu Başkanı Mithat Umutoğulları ve Gerçek Haberci Genel Yayın Yönetmeni Adem Nakçı, habere tepki gösterip, algı oluşturulmaya çalışıldığını ifade ettiler.
Mithat Umutoğulları, KHK ile atılan akademisyenlerin HDP’li olarak gösterilmek istenmesine tepki göstererek, “Sadece meseleyi getirip HDP’nin üzerine dayandırmak, CHP’yi onunla ilişkilendirmek ya da HDP’ye oy veren, HDP’nin içinde bulunduğu duruma kayıtsız kalmayan insanları bir terör örgütü mensubu gibi lanse etmek, suçlamak. Bunlar ağır ithamlar. HDP’ye oy verdiğini açıklayan bir çok yurtsever, aydın var. O dönem verdiler, bugün vermediler mesela. Türkiye çok tehlikeli bir yere doğru gidiyor. Maalesef bazı medya kuruluşları, garip bir şeydir, Türkiye’nin özellikle Sayın Cumhurbaşkanını büyük sıkıntıya sokuyorlar. Manşet atıyor, örneğin, sürekli KHK, HDP diyor. Bu 3 akademisyen yargılanmış mı ya da ceza almış mı'. Hedef büyükşehir belediye başkanı. Biz de çok eleştiriyoruz. Tunç Soyer’i, birçok bürokratı eleştirdik. Ama artık bazı haksızlıklar olunca, insanın vicdanını rahatsız eder hale geliyor” dedi
Umutoğulları: Eren Erdem aç mı kalacak'
Eren Erdem’in de Soyer’in partisi CHP’nin eski bir milletvekili olduğuna dikkat çeken Umutoğulları, “ Eren Erdem mesela CHP’nin en radikal muhalefet yapan ismiydi. Milletvekilliği bittiği gün aldılar, cezaevine girdi, çıktı. Bu adam gözaltına alındı, tutuklandı. Durumun nedir diyen var mı dedik. Tam böyle konuştuk. Bugün bir baktık ki büyükşehir belediyesinin bir şirketinin yönetim kuruluna girmiş. Ne yapacak bu ada? Eren Erdem aç mı kalacak'” diye sordu.
Adem Nakçı: HDP legal bir parti, 6 milyon insan oy vermiş
Adem Nakçı da, akademisyenlerin HDP üzerinden suçlanmasının doğru olmadığını kaydederek, “Üçü de profesör. Algı oluşturmaya çalışıyorlar. Özellikle sanki böyle o da kötü bir algı değil aslında, legal bir parti, oy veren 6 milyon insan var. 3 milyondan fazla oy alan bir partinin üyesi diye suçluyorlar ama o da değil. Barış Bildirgesi’ne imza attıkları için. Ne yapsınla? Açlıktan ölsünler m? Barış istemişler diye suç mu işlemişle? Başka bir partiye oy attılar diye suç mu işlemişle? İYİ Partililer de var mesela. Niye yazmıyo? Merak ediyorum” dedi.
PROGRAMIN SATIR BAŞLARI:
FARKLI TARTIŞMALARI BERABERİNDE GETİRDİ
Mithat Umutoğulları: İzmir’de bir gazetenin attığı manşet ciddi tartışmalara neden oldu. Tabi bu manşetle birlikte de aslında medyanın içinde olduğu durum da tartışılmaya başlandı. Bir taraftan konu edinilen konular, diğer taraftan ise sürekli büyükşehir belediye başkanı Tunç Soyer ile ilgili çıkan haberler gerçekten İzmir’de farklı tartışmaları da beraberinde getirdi. Bugün bu konuyu işleyeceğiz.
Yeni Asır gazetesinin attığı bir manşet vardı bugün. Soyer’in çiftliği başlığıyla atılmış. Orada aslında Onur Soyer’in başkanın kardeşinin İZKA Genel Sekreterliği görevine getirildiği fakat haberden sonra istifa ettiğini yazmıştı. Beni en çok düşündüren konulardan birisi 3 akademisyenin şirket yönetimine alınması. KHK ile ihraç edilen akademisyenler.
ALGI OLUŞTURULMAYA ÇALIŞILIYOR
Adem Nakçı: Üçü de profesör. Algı oluşturmaya çalışıyorlar. Özellikle sanki böyle o da kötü bir algı değil aslında, legal bir parti, oy veren 6 milyon insan var. 3 milyondan fazla oy alan bir partinin üyesi diye suçluyorlar ama o da değil. Barış Bildirgesi’ne imza attıkları için. Ne yapsınla? Açlıktan ölsünler m? Barış istemişler diye suç mu işlemişle? Başka bir partiye oy attılar diye suç mu işlemişle? İYİ Partililer de var mesela. Niye yazmıyo? Merak ediyorum.
AK PARTİ'YE BİR ŞEY KAZANDIRMAZ
Mithat Umutoğulları: HDP ile ilgili propagandanın AK Parti’ye bir şey kazandırmayacağını söylemiştik. Geçen Gürbüz Çapan vardı. Büyükşehirde kazandığımız bütün seçimlerin mimarı HDP’dir dedi. İktidarın da böyle bir şeyi var, bunu görüyor. Sadece meseleyi getirip HDP’nin üzerine dayandırmak, CHP’yi onunla ilişkilendirmek, ya da HDP’ye oy veren, HDP’nin içinde bulunduğu duruma kayıtsız kalmayan insanları bir terör örgütü mensubu gibi lanse etmek, suçlamak. Bunlar ağır ithamlar. HDP’ye oy verdiğini açıklayan bir çok yurtsever, aydın var. O dönem verdiler, bugün vermediler mesela. Türkiye çok tehlikeli bir yere doğru gidiyor. Maalesef bazı medya kuruluşları, garip bir şeydir, Türkiye’nin özellikle Sayın Cumhurbaşkanını büyük sıkıntıya sokuyorlar. Manşet atıyor, örneğin, sürekli KHK, HDP diyor. Bu 3 akademisyen yargılanmış mı, ceza almış mı, ya da. Hedef büyükşehir belediye başkanı. Biz de çok eleştiriyoruz. Tunç Soyer’i, birçok bürokratı eleştirdik. Ama artık bazı şeyler şey olunca, insanın vicdanını rahatsız eder hale gelmiş. Eren Erdem mesela CHP’nin en radikal muhalefet yapan ismiydi. Milletvekilliği bittiği gün aldılar, cezaevine girdi, çıktı. Bu adam gözaltına alındı, tutuklandı. Durumun nedir diyen var mı dedik. Tam böyle konuştuk. Bugün bir baktık ki büyükşehir belediyesinin bir şirketinin yönetim kuruluna girmiş. Ne yapacak bu ada? Eren Erdem aç mı kalaca? AK Parti kendisine inanan, mücadele etmiş gazetecisinden sanayicisine kadar herkesi iktidarın nimetlerinden faydalandırıp büyütüyor değil mi'
Adem Nakçı: İstanbul Büyükşehir Belediyesi el değiştirdiğinde gördük, hangi gazete ve gazetecilere ne kadar para verilmiş. Büyükşehirin el değiştirmesiyle bir gazete bile kapandı. Kimse demedi, niye bu kadar para veriyorsun diye.
Mithat Umutoğulları: Bu tip şeyleri eleştirmek doğru değil. İnsanlar hak etmedikleri paraları alıyorsa olmaz. Bankamatik çalışanla ilgili bir şey varsa, doğru. Eleştir. İdeolojik felsefeyle gazetecilik mantığını doğru bulmuyorum.
BU İNSANLAR AÇ MI YAŞASIN'
Adem Nakçı: Bu insanlar aç mı yaşası? Ben merak ediyorum yani. Varsa bir terör suçları, yargılarsın, atarsın içeri. Ondan da bir şey elde etmemişsin. Bu kadar kötü bir siyasileşme olamaz. Ayasofya’nın açılmasıyla ilgili öneri reddedildi bugün. HDP ve MHP çekimser kaldı mesela. İşbirliği mi yaptılar yani. Tunç Soyer’in kardeşi yönetimlerde yok. Vazgeçti olmaktan. Tartışmalara girmem dedi. Antep belediyesinde de bu tür şeyler çıktı. Geçen bir vakıf var, cumhurbaşkanının çocuklarının içinde olduğu. 25 tane yurdunu kapatacak belediyelerden para gelmediği için. Normal yaşamın aşırı siyasallaşması kötü. İnsanları kamplara ayırmamalı.
ELEŞTİRMEK İÇİN EŞİNİ KULLANMAK DOĞRU DEĞİL
Mithat Umutoğulları: Neptün Soyer ile ilgili haber yapılıyor mesela. Mesela Köy-Koop. İzmir’in en büyük sivil toplum örgütü. 1960’larda kurulmuş. Neptün Soyer, 2016 yılında bu kooperatifin başkanı olmuş. Bu kooperatif Aziz Kocaoğlu zamanında da faaldi. Diyor ki, karısının başkanı olduğu kooperatiften ürün alıyor. Almayacak m? Ondan önce Aziz Bey alıyor. 30 binin üzerinde çiftçi varmış burada. Bu birliği oluşturuyorlar. 103 kooperatiften birleşen. Bir LTD olsaydı, derdik ki başkanın eşi ticaret yapıyor, kar amaçlı bir kurum. Sadece ve sadece İzmir Büyükşehir Belediye Başkanını burada eleştirmek için, onun üzerinde bir algı yaratmak için, eşini kullanmak doğru değil. Bu kötü bir şey. Bu çok kötü. Sayın Cumhurbaşkanının kızı danışmanlık yapıyor değil m? Berat Albayrak ile ilgili kim ne derse desin, o işin eğitimini görmüş. Beğenirsin beğenmezsin. Siyaset güvene dayalı bir şey. Sümeyye Erdoğan’ı eleştirdiler. Ama ne zaman ki sayın Cumhurbaşkanının dibindeki yaveri FETÖ’cü çıktı, o zaman bu konuma gelen insanların ister kızı ister damadı olsun, güvendiği insanı yanında tutması çok doğal. İBB’nin güvendiği insanları şirketlere almasının nasıl bir şey olabili? Nasıl bir sıkıntı olabili? Bunlar yolsuzluk, usulsüzlük mü yapıyo? KHK’lı getirildi. Ne yapmış bu ada? Terör örgütü üyeliği mi yapmı? Eren Erdem ne yapmı? Bu adam 1,5 yıl önce milletvekili değil miyd? Partisinin milletvekilini şirket yönetimine almasının ne zararı olabili? İktidarda da hükümetin de kendi şirketlerine bakanlıklara kendine yakın kişileri getirmiyor m? Ya da Neptün Soyer, Tunç Soyer’in eşi olduğu için bu kooperatiften istifa edip evine mi gidecekt? Bu kadın seçilerek geldi. Üyelerin oylarıyla seçilerek gelen bir başkandan söz ediyoruz. O zaman Tunç Soyer büyükşehir belediye başkanı değil ki.
Bir tek süt ve tarımsal ürünler mi alıyor büyükşehir belediyesi. Keçi ve koyun birliği, arıcılık yok m? Tunç Soyer kovan dağıtmıyor m? Köylünün ya da çiftçinin ekonomik olarak kalkınmasının. Bakan geçen çiftçiye ne kadar destek verdiğini açıkladı. Hepimiz alkışlamıyor muyuz'
Adem Nakçı: Market kuruldu mesela. Halkın Bakkalı. Gültepe’ye de açıldı. Hepsi organik. Kooperatiflerin ürettiği ürünler.
Mithat Umutoğulları: Bir kişi yetenekli ise, babası amcası dayısı o kurumun başına geldiğinde sen bundan faydalanamayacaksın. Böyle şey olur m? Kaldı ki bu kooperatifte sayın Soyer’in ekonomik bir kazancı yok.
Adem Nakçı: Dün terör örgütüne yakın birine organizasyon görevi verdi diye haber yapmışlar. 6 Ocak 2019’da imza atılmış.
Mithat Umutoğulları: O zaman Tunç Soyer büyükşehir belediye başkanı değil.
Adem Nakçı: İtibar cellatlığı dediğimiz kavram bu işte.
O DOĞRU BİR HABER
Mithat Umutoğulları: Aynı gazetenin asansör ihale haberi var mesela. O doğru bir haber. Genel başkan yardımcısının belediyeleri dolaşarak. Bu doğru bir haber. Bir partinin genel başkan yardımcıları belediye başkanlarını dolaşarak bu firmaya şunu yapın diyor. Bu doğru değil. Yaptığı başka haberler de var. Fakat bununla ilgili böyle garip şeyler yapılması açıkçası beni inanılmaz rahatsız etti.
İTİBAR CELLATLIĞI YAPILMASINA KARŞIYIZ
Adem Nakçı: İtibar cellatlığı yapılmasına karşıyız. Kooperatifle iş birliği yapıyor diye eşini dövmeye kalkmaya gerek yok. Suç istinat etmişsin yargılamışsın ama beraat etmişler bu adamlar.
Mithat Umutoğulları: Mansur Yavaş yapılan bir ankette birinci sırada. Ardından Muhittin Böcek, Özlem Çerçioğlu geliyor. Aydın’da üçüncü dönemi, hala başarılı bir grafik çizmesi önemli. AK Partili belediye başkanları da hakikaten başkanlık yaptıkları yerleri, ister iktidar desteği alıyorlar diyin değiştiriyor. Müthiş gelişiyorlar. Erzurum da öyle. Ekrem İmamoğlu yüzde 57. Bence çok kan kaybetmeye başladı. Kendisini bir Cumhurbaşkanı adayı olarak gördü. Cumhurbaşkanının sürekli onu eleştirmesi onu oraya çekti. Sanki Cumhurbaşkanının rakibi oldu. Adana’da çoğunluk AK Parti grubunda. Yılmaz Büyükerşen zaten efsane oldu. Sayın Soyer yüzde 55.8 ile 8’inci sırada. Ankette büyükşehirleri seçmişler.
Adem Nakçı: Halkçı belediye halka hizmet etmek. Antalya’da eze eze almadı seçimi Muhittin Böcek.
Mithat Umutoğulları: Hamza Dağ’ın itirazı var.
HAMZA DAĞ BU KONUDA SINIFTA KALDI
Adem Nakçı: Hamza Dağ bu konuda sınıfta kaldı. ARGE olmak sayın Cumhurbaşkanını yanılttılar dediler AK Partililer o zaman İstanbul seçimleri sürecinde. Hamza Beyin başında olduğu kurum hep öndeyiz, başarılıyız, alıyoruz seçimi dedi.
HAKSIZLIK YAPMIŞ OLURUZ
Mithat Umutoğulları: Hamza Dağ’a yüklenirsek haksızlık yapmış oluruz. İstanbul seçimlerini Dağ’ın açıklamaları üzerinden baz alamayız. İstanbul seçimlerinden önce AK Parti 800 bin oy fark yiyecek deselerdi hayal edebilir miydi? Edemezdin. Kimse İmamoğlu’nun böyle bir çıkış yapacağını düşünmezdi. Adayın AK Parti adayına Karadeniz lobisinin bu kadar ciddi tepki göstereceğini kimse bilmiyordu. Cumhurbaşkanı seçim sürecinde son günlerde çok müdahil oldu. Genel mecliste vatandaş AK Parti’ye oy vermiş ama adaya oy vermemiş. Abdullah Öcalan yakalandığında kim bilebilirdi DSP’nin yüzde 56 oranında oy alacağını.
BU ANKET YANLIŞTIR
Adem Nakçı: Bu anket yanlıştır, bizim elimizdeki anket farklı gösteriyor diyor Hamza Dağ. Ben de diyorum ki senin elindeki anket de İstanbul’da farklı gösteriyordu, kaybettin. İkinci seçimde de kesin alıyoruz dedin kaybettin. Hatalı olan senin anketin.
ORALARDA KİŞİSEL BAŞARI VAR
Mithat Umutoğulları: İzmir’de kim var Kınık Belediye Başkanı. Yüzde 56 ile devam etti. Neden vatandaş ona verd? CHP’li belediye başkanlarının seçildiği yerlerdeki seçimlerin hükümet açısından zor olacak. Çünkü iktidar şu anda CHP’nin elinde. Aydın’da AK Parti'nin adayı çok iddialı girdi. Ama yerel iktidarda olan Özlem Çerçioğlu avantajını kullandı. Bir belediye başkanının seçim kaybetmesi için çok kötü işler yapması lazım. Muhittin Böcek başarılı olmaya devam ederse yine kazanacak. Ama kötü yönetirse bir daha olmayacak. İzmir’de uç bir örnek vereyim. Güzelbahçe, Narlıdere’de belediye başkanının başarılı olup olmadığına bakıyor mu mesela. Yok. En basit örneği vereyim. Harmandalı’da çöp eylemi oldu. En fazla oy alan parti CHP. Bunun sosyolojik açıklaması var m? Diyarbakır’da HDP’nin elinden belediyeyi alabilir misin bir dahaki seçimd? Hayır. Orada ideolojik bir yapı oluşmuş. İzmir’de de sayın Tunç Soyer, yüzde 56 oy aldı. Hüseyin Mutlu Akpınar yüzde 71 oy aldı kim tanıyord? Kimse. Orada ideolojik tutum söz konusu. Ha. Karabağlar’a Kemalpaşa’ya gidersin. Orada kişisel başarı var.
Piar araştırma şirketi uzun süredir anket yapmıyordu. En son Şubat ayında yapmış. Hamza Dağ’ın oradaki hamlesi şu; bu bir psikolojik savaş. Anketler medyada geniş yer alınca, genel başkan yardımcısı çıkıp psikolojik savaş şeyi yapıyor. Burada bir haksızlık olduğunda biz ne yapıyoru? Haksızlık yapıldı diyoruz.
İlçelerde de sonuçlar var. Abdül Batur beşinci sırada. Abdül Batur başarılı isimlerden bir tanesi. Net. Kime gidersen git herkes aynı şeyi söylüyor.
ADAM YÜKSEK LİSANSI BİTİRDİ!
Adem Nakçı: Adam yüksek lisansını bitirdi. Usta başı oldu artık. Kente nasıl dokunabileceğini biliyor. Birçok noktada kentsel dönüşüm başlıyor. Vatandaş kendi için çalışan. Utku Gümrükçü meşale pandemi sürecindeki çalışmalarından dolayı oradadır. Özverili çalışmaları, solunum cihazı çalışmaları.
Mithat Umutoğulları: İlçe başkanlarını büyükşehir adayı yapması oldu CHP’nin bu dönem en büyük başarısı.
Adem Nakçı: Beş tanesi ilçeden gelme.
Mithat Umutoğulları: Fatma Şahin milletvekilliği, bakanlık ardından belediye başkanlığı yapıyor. Hiç bulaşık yıkamamış kişiyi mutfakta aşçı yaparsan o yemek kötü oluyor. her kademesinde görev almış birini yaparsan güzel yemek çıkar. Siz daha önce siyasete hiç bir şey yapmamış, adam doktor avukat hadi gel belediye başkanı ol diyorsunuz, ne oluyo? adam sıkıntı yaşıyor. İlçe belediye başkanlığı yapmış bir ismi büyükşehire koyarsan ne oluyor ada? Futbol oynamış adamı antrenör yapıyorsun, o yüzden soyunma odasına giderken ne olduğunu biliyor ve başarı oranı daha yüksek oluyor.