EGEPOSTASI - Gazeteci Mithat Umutoğulları, Büyükizmir TV'de yayınlanan 8. Gün programında Refik Pak’la birlikte İzmir siyasetindeki son gelişmeleri değerlendirdi.
Umutoğulları, Çiğli Belediyesi'nde çıkmaza giren TİS görüşmeleri ve işçilerin eylemi, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in Çiğli ziyareti, Çiğli Belediyesi Grup Başkanvekili Hüsnü Boztepe'nin açıklamaları ve Büyükşehir Meclisi CHP Grup Başkanvekilliği seçimiyle ilgili açıklamalarda bulundu.
Umutoğulları’nın açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:
“SOYER KEFALETİNİ ORTAYA KOYDU”
"Çiğli’de bu eylemlerden her gelen belediye başkanı nasibini alıyor. Çiğli’de çalışan sendikalı işçiler temel olarak daha fazla ücret almaya çalışıyorlar. İşveren de bunu vermek istemiyor. Ülkemizde yşanan eknomik kriz, pandemi dönemi ve ülkenin içinde bulunduğu durum belediyeyi kesenin ağzını açmaya zorluyor olabilir. Tam her şey düzeldi derken, tam da Utku Gümrükçü’nün grup başkanvekilliği adaylığı dönemine denk gelen bir süreç işledi. Verilen teklifler ve yapılan anlaşmaların sonucuna baktığımızda belediye yönetimiyle sendika arasındaki gerilim, aslında sendikayı da tartışılır hale getiriyor. Bugün Tunç Soyer Çiğli Belediyesi’ne gitti. Soyer ilk defa bir eyleme gidip bu eylemi bitirmek için hamle yapıyor. Bu önemli bir şey çünkü belediyede çalşıan işçilerin çağrısı vardı ve Büyükeşhir Belediye Başkanı bu çağrıya hicap etti. Geldikten sonra sendikanın Tunç Soyer’e mesajları vardı. ‘Arabuluculuk yapmasını istityoruz’ dedi. Soyer de ‘Zaten birinci yıl konusunda anlaşmışsınız. İmzaları atın, bu eylemi bitirelim. 2. yılda masaya ben oturacağım. Bu belediyenin kefili benim’ diyor. Bundan sonra sendikanın eylemi bitirmesini beklersiniz. Büyükşehir Belediye Başkanı’nın salona övgüyle girdiği ve kefaletini ortaya koyduğu yerde sendikacılar da ‘Biz işçilerle görüşelim’ diyor. Orada kime sorsanız ‘Tamam’ diyecekler. Büyükşehir Belediye Başkanı’nın kefaletini kabul etmeyen bir sendikayla ne konuşabilirsiniz ki. Sendikanın bu eyleme bugünkü istişareden sonra son vermesi gerekiyor.
“SENDİKA EYLEME SON VERMELİ”
Özellikle Soyer ile Gümrükçü arasında Büyükşehir CHP Grup Başkanvekilliği adaylığı nedeniyle başlayan gerilimin Çiğli’de görüşmeye yansımadığnı görüyoruz. Bu çok önemli. Büyükşehir Belediye Başkanı’nın gelip burada çaba göstermesini kıymetli ve değerli görüyorum. Bu demokrasiyi de işçilerin taçlandırması gerekir. Mesele bağdan üzüm mü yemek, yoksa bağcıyı mı dövmek? Tunç Soyer görüşmeden çıkarken sitem de ediyor. ‘Bizim tavrımız belli gerekeni söyledik” diye. Gümrükçü de ‘Bir şebeke, bir siyasi rant elde etmek isteyen bir grup var demişti. Eğer sendika bugün eylemi bitirmezse işte o zaman Utku Gümrükçü haklı çıkar. Amaç bağdan üzüm yemekse bugün bu eylemin burda bitmesi gerekiyor.
BOZTEPE'YE TEPKİ: SANA NE!
Bugün Çiğli’de yapılan eylemlerin neredeyse tamamına bütün siyasi partiler destek verdi. Peki siyasi sorumnluluğu olan, İzmir’de muhalefette olan AK Parti’den bir açıklama var mı? Yok. Kurumsal olarak bir açıklama yok. Çiğli Belediyesi’nde eylem yapan işçilerin yanında olmak muhalefet partisinin görevi değil midir? AK Parti İlçe Başkanı, meclis üyeleri ellerini ovuşturmuş bekliyor daha fazla eylem olsun diye. Eylemle ilgili adım atmayan AK Parti’nin ‘CHP’li grup sözcüsü Hüsnü Boztepe’den açıklama geliyor. Adama sorarlar sana ne. CHP’nin içindeki kavgadan, huzursuzluktan sana ne. Seni niye ilgilendiriyor? Çiğli Belediye Meclisi’nde bir tane cümle konuşmuş mu? Ama Büyükşehir meclislerinde kimseye söz bırakmıyor. Senin Çiğli’de sorumluluğun yok mu? Utku Gümrükçü’nün CHP Grup Başkanvekili olup olmaması seni niye ilgilendirir? Madem Tunç Soyer, Utku Gümrükçü’nün altını oymaya çalışıyor, niye bugün geldi? Niye Gümrükçü’nün yanına gelip kefaletini ortaya koyaarak ‘Bu eylemi bitirin’ dedi? Gelme zorunluluğu var mıydı? Büyükşehir grup başkanvekilliğiyle bunun ne alakası var? 6 ay önceden başlamış sendikayla görüşmeler. Memiş Sarı’nın akrabaları Büyükşehir’de çalışıyormuş. Sana ne sen mi ödüyorsun maaşlarını? İnsanların ekmeği üzerinden siyaset olmaz.
"GÜMRÜKÇÜ'NÜN KRİZ ÇÖZECEK EKİBİ YOK"
Kriz döneminde bir kriz masası oluşturulur. Sadece belediye başkanının fikriyle olmuyor bu işler. Başkanın bir siyasi ekibi olur, oturur çözersiniz. Yaşanan iki problemde de şunu gördük: Utku Gümrükçü’nün kriz çözecek ekibi yok. Gümrükçü bir problemi çözytüorsa çözülüyor. Çözülmüyorsa kriz büyüyor. Utku Gümrükçü’nün bu kadar büyük bir siyasi adım atmak isterken geride bıraktığı problemlerin ayağına dolanması yanlış. Bir belediye başkanı için en tehlikeli şey etrafındaki insanların her şeye ‘Evet’ demesi, başkana yaranmak için attığı adımların doğru olduğunu ispatlamaya çalışmasıdır. Bence şu an Utku Gümrükçü’nün içinde bulunduğu durum budur. Bugün Gümrükçü grup başkanvekilliğinin belirlendiği grup toplantısına gitmedi. En azından gerekçelerle neden aday olmadığnı söylemesi gerekiyordu. Bu kadar kamuoyunun meşgul edip belki de yaşadığı birçok sorunun kaynağı olarak gösterilen süreci izah etmesi lazımdı. İnsanlar diyor ki, bu gürültü niye koptu? Burada da ben açıkçası Utku Gümrükçü açısından başarısız bir süreç götürüldü. Bence süreci çok iyi yönetemedi ve kriz masasında Çiğli Belediyesi sınıfta kaldı.Bugün belki de sendikayla görüşmeleri olabilr. Bunun için çaba gösteriyor olabilir, ama şartlar ne olursa olsun grup toplantısına katılıp kendisine inanan, destek vereceğini söyelyen meclis üyeleri için orada olması gerektiğini düşünüyorum.
"CHP'YE SAVAŞACAK ASKER LAZIM"
Murat Aydın'ın (Büyükşehir Meclisi'nde CHP'nin yeni Grup Başkanvekili) herkesin beklediği bir grup başkanvekiliği profili çizeceğini düşünmüyorum. AK Parti grup başkanvekilleri çok agresif, Murat Bey'in sakin tavırları var. Mustafa Özuslu başa çıkamadıysa Murat Aydın gibi naif birisiyle eskiden meclis 3 saat sürüyorsa, şimdi 5 saat sürer. CHP'ye savaşacak asker lazım. Tunç Soyer ise bir generali getirip oraya oturttu. En çok tartışılan konulardan birisi 8 ay sonra milletvekili adayı olmak için istifa edeceği. Eğer böyle olursa şunu sormak lazım: Bu kavga niye?"