Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Zafer Derin başkanlığındaki ekip tarafından, İzmir'in Prehistorik Yerleşim Alanı Yeşilova Höyüğündeki kazı çalışmaları devam ediyor. Yeni tip korona virüs (Covid-19) önlemleri anılarak sürdürülen çalışmalarda, 8200 yıl öncesine ait “Ana Tanrıça” heykelciğine ulaşıldı.
Ege kültürlerine özgü bir heykel
Heykelciğin beyaz mermerden yapılmış olmasının Ege kültürlerine özgü olduğunu belirten Doç. Dr. Derin, “İç Anadolu'da Çatalhöyük'te pişmiş toprak ve kireç taşı kullanılırken Yeşilova Höyüğünde yaşayan ilk İzmirliler daha zor işlenen mermeri tercih etmişler. Hatta kolye ve bazı el aletlerinde de mermer kullanmışlardır. Tarih Öncesi ilk İzmirlilerin doğurganlık ve yaşamın bir simgesi olarak karşımıza çıkan bu tür heykelcikler günlük işlerin içinde toplumun inancını yansıtan buluntular olarak görülmektedir. Bu tür eserler Egeli toplumunun günlük kullanımı ifade eden sıradan nesneler olmaktan çok, kutsallık-kadın arasındaki bağlantının Neolitik dönem insanlarının sosyal hayatı içerisindeki somut kanıtlarından biridir. Bu durum daha sonraki dönemlerde de Kybele, Artemis, Magna Mater ile devam ederek, kadına-anaya olan saygı ve inanç yüceltilmiştir” diye konuştu.
“294 eser İzmir Arkeoloji Müzesi'ne teslim edildi”
Yeşilova Höyüğü ve höyükte devam eden kazı çalışmaları hakkında bilgi veren Doç. Dr. Derin, “2020 yılındaki çalışmalar pandemi önlemleriyle daha kısıtlı sayıda arkeolog ve öğrencilerden oluşan bir ekip tarafından gerçekleştirildi. Bu süreç içinde ele geçen 294 eser İzmir Arkeoloji Müzesi'ne teslim edildi. Günümüzden 8200 yıl öncesine ait mekânlarda bulunan taş, kemik ve pişmiş toprak eserler içinde dikkati çeken buluntulardan biri, beyaz mermerden yapılmış bir “Ana Tanrıça” heykelciği olmuştur. Küçük heykelcik, ayakta duran, küçük göğüslü, dar kalçalı, hafif göbekli bir çıplak kadın şeklindedir. Heykelciğin baş kısmı kırılmıştır. Tek parça halinde yontulan heykelciğin başı Göller Bölgesi ve Çatalhöyük örnekleri gibi topuzlu ve badem gözlü olmalıdır. Başı kendi döneminde kırıldıktan sonra kıvrık sol kolu üzerine delik açılarak kolye olarak kullanılmaya çalışılmıştır” dedi.
Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Üniversitemiz akademisyenleri Anadolu'da sahip olduğumuz zengin, kültürel mirasın gün ışığına çıkarılması çalışmalarına akademik katkı sunmaya devam ediyorlar. Yeşilova Höyüğü kazı çalışmaları, 2008 yılından itibaren Bakanlar Kurulu Kararı ile Ege Üniversitesine tahsis edildi. Edebiyat Fakültemiz Arkeoloji Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Zafer Derin'in başkanlığında sürdürülen kazı çalışmalarında, 8200 yıl öncesine ait mekânlarda bulunan kalıntılar içinde bir “Ana Tanrıça” heykelciğine ulaştılar. Tarih, kültür ve bilime önemli katkılar sunan bu buluntulara ulaşan kazı ekibimizi tebrik ediyorum” dedi.
İzmir'in Bornova ilçesinin Karacaoğlan Mahallesi, Manda çayı kıyısında bulunan Yeşilova Höyüğü, tarih öncesi dönemde zengin bitki örtüsü ve hayvan kaynaklarıyla uygun çevre koşullarına sahip olması nedeniyle, İzmir'in içinde ilk yerleşim yeri olarak kabul ediliyor. Egeli ilk toplulukların günümüzden en az 8500 yıl önce yerleşmeye başladığı tespit edilen Yeşilova Höyüğü, İzmir'in bilinmeyen bir dönemine ait yüzlerce eser kazandıran ve kalıntıları ile turizmin ilgi çeken alanlarından biri olarak dikkat çekiyor. Ege Üniversitesi Arkeoloji Bölümü öğrencilerinin de bir eğitim alanı olan Yeşilova Höyüğü, ziyaretçi merkezi ile her yıl binlerce misafirini ağırlıyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Bornova Belediyesi'nin desteğiyle devam Yeşilova Höyüğü kazı çalışmaları, İzmir ve Ege Bölgesi'nin kültür tarihine bulgularıyla katkıda bulunmaya devam ediyor.