İzmir'in Çiğli ilçesinde 8 yıl önce kaybolan kadının, satın almak üzere ev bakmak için gittiği emlakçı tarafından öldürülüp Foça'da ormanlık alana gömüldüğü belirlendi.
İl Emniyet Müdürü Hüseyin Aşkın'ın talimatıyla harekete geçen Asayiş Şube Müdürlüğü Kayıp Şahıslar Büro Amirliği ekipleri, "kayıp kişilere ait dosyaların incelenmesi" kapsamında 23 Haziran 2010'da yakınları tarafından kaybolduğu bildirilen iki çocuk annesi Mürüvet Yaradılmış'ın (55) dosyasını yeniden açarak çalışma başlattı.
Kurulan özel ekip, olaya ilişkin 2012'de bazı şüphelilerin ifadelerinin alındığını, Yaradılmış'ın kaybolduğu tarihten sonra sağlık hizmetlerinden faydalanmadığını ve herhangi bir otelde kalmadığını tespit etti.
50 kişinin yeniden ifadesi alındı
Elde edilen bilgiler doğrultusunda Yaradılmış'ın öldürülmüş olabileceğini değerlendiren ekip, şüpheli ve tanık ifadelerini tekrar almak için harekete geçti.
Yaklaşık 3 aylık çalışma sonucu olayla ilgili bilgisi olduğu değerlendirilen 50 kişinin yeniden ifadesini alan ekip, üzerinde 30 bin liraya yakın para olan Yaradılmış'ın o dönemde emlakçılık yapan ve ailece görüştüğü Ö.G. (33) ile satın almak üzere ev bakmaya gittiğini tespit etti.
Şüphelileri belirleyen ekip, İzmir, İstanbul ve Burdur'da eş zamanlı operasyonda Ö.G, eski eşi Ş.K. (26), O.Y. (32) ve E.C'yi (22) gözaltına aldı.
Foça'da ormanlık alana gömmüşler
Emniyete götürülen zanlılar, Mürüvet Yaradılmış'ı boğarak öldürdüklerini ve yanında bulunan yaklaşık 30 bin lirayı aldıktan sonra cesedi Foça ilçesinde ormanlık alana gömdüklerini itiraf etti.
Zanlıların gösterdiği ormanlık alanda iş makinesiyle yapılan kazıda Mürüvet Yaradılmış'a ait olduğu değerlendirilen kafatası ve kemik parçaları bulundu. Kemikler incelenmek üzere İzmir Adli Tıp Kurumuna gönderildi.
Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen zanlılardan Ö.G. ve eski eşi Ş.K. tutuklandı, diğer iki şüpheli ise tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
"Baştan beri şüpheleniyorduk"
Mürüvet Yaradılmış'ın kardeşi Münevver Koşar (52), olayın aydınlatılmasının ardından Çiğli ilçesindeki evinde yakınlarının taziyelerini kabul etti.
AA muhabirine açıklama yapan Koşar, ablasının kaybolmasıyla ilgili başından bu yana emlakçı Ö.G'den şüphelendiklerini, bunu dile getirmeleri nedeniyle Ö.G'nin kendilerini rahatsız ettiğini belirtti.
İki kardeş olduklarını ve annesi Hatice Maden'in (83) yatalak hasta olduğunu ifade eden Koşar, "Benim ablam yok artık. Kocaman bir boşluk. Nefes aldığım dünyada başka kimsem yoktu. Türk adaletine güveniyorum. İnşallah ömür boyu içeriden çıkamaz. Suçlular en ağır cezayı alır. Gün yüzü görmesin, içeriden çıkmasın bir daha. Benim ablamın canına nasıl kıydı." diye konuştu.
"Artık bir mezarı olacak"
Ablasının fotoğrafını öperek göz yaşı döken Koşar, "Ablamı 8 yıldır arıyorduk. En azından olay aydınlatıldı. Bu saatten sonra en azından bir mezarı olacak ablamın. Mezarını ziyaret edeceğim. Benim ablam da burada diyerek dua edeceğim. Bugüne kadar hep kayıp diye bakılıyordu, artık yeri belli olacak." dedi.
Koşar, olayı aydınlatan İzmir Emniyet Müdürlüğü ekiplerine teşekkür etti. (AA)
AYDINLATILAN 3'ÜNCÜ KADIN CİNAYETİ
Cinayet, İzmir Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü'nün başında olan Seda Okur'un titiz çalışmasıyla çözüldü. Okur, kayıp şahıslar üzerinde geriye dönük yapılan soruşturmalar kapsamında, Ümmü Özkan (56) ile Gülfidan Kara (35) isimli kadınların öldürüldüğünün ortaya çıkarılmasının ardından aydınlatılan üçüncü cinayet oldu. Daha önce, 2008 yılındayken çalıştığı işyerinden bindiği servisten Selçuk ilçesinde inen ve kendisinden bir daha haber alınamayan Ümmü Özkan'ın, yasak aşk yaşadığı öne sürülen A.T. tarafından av tüfeği ile başından vurularak, Kara'nın ise resmi nikahlı olmayan eşi R.S. tarafından boğularak öldürüldükleri ortaya çıkmıştı. (DHA)