AVRUPA Birliği, referandum ve Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi’nin (AKPM) Türkiye’yi denetim sürecine almasının ardından Ankara’ya yönelik atılacak adımlar konusunda üye ülkeleri arasındaki görüş ayrılıklarına rağmen beklenenin ötesinde olumlu bir yaklaşım içine girdi. Malta’da gayriresmi nitelikli bir toplantıda bir araya gelen AB dışişleri bakanları, ortak bir zeminde buluşmayı başardı. Bir bölümüne Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun da katıldığı toplantıdan çıkan sonuç, AB’nin, yaşanan sorunlara göz yummaksızın Türkiye ile yola devam etmek istediğini ancak Ankara’dan da gerekli adımları beklediğini ortaya koyan bir niteliğe sahip. Gayriresmi olması nedeniyle resmi karar alınmayan ancak Türkiye ile ilişkiler konusunda bundan sonraki yönelimi netleştiren toplantıda bakanların uzlaştığı unsurlar AB Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini tarafından açıklandı. AB’nin buluştuğu ortak noktalar Mogherini’nin ifadeleriyle şöyle:
REFERANDUM SONUÇLARINI TANIYORUZ: Türkiye de dahil olmak üzere her ülkenin kendi yönetim sistemini belirleme konusunda egemenlik hakkına saygı duyuyor ve bunu tanıyoruz. Türkiye de bunu anayasa değişiklikleriyle referandum aracılığıyla yaptı. Bazı itirazlar olduğunun farkında olmakla birlikte referandum sonuçlarına saygı duyuyoruz. Anayasa değişikliklerinin, Venedik Komisyonu tavsiyeleri ve Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) gözlemleri çerçevesinde uygulanmasını umuyoruz.
ULUSAL BİRLİK ARAYIŞI: Anayasa değişikliklerinin en üst düzeyde ulusal birlik ve kapsayıcılık arayışı içinde, Türk yetkililer tarafından, referandumda kaybeden taraf da dahil olmak üzere, tüm siyasi pozisyonlara saygı gösterilerek uygulanmasını umuyoruz.
TÜRKİYE’YE ZARAR VERME NİYETİMİZ YOK: İstikrarlı, güvenli, ekonomik açıdan başarılı bir Türkiye, AB’nin yararına. Niyetimiz hiçbir zaman Türkiye’ye ya da Türk halkına zarar verecek bir şey yapmak değil ve olmayacak. Tam tersine birçok alanda karşılıklı olarak vatandaşlarımızın yararına olacak yapıcı işbirliği arayışındayız. Türk vatandaşları diyaloğumuzun ve işbirliğimizin odağında.
MÜZAKERLERE DEVAM: Katılım müzakereleri sürüyor. Ne askıya alındı ne de sona erdi. Bununla birlikte herhangi bir müzakere başlığının açılmasına yönelik bir çalışma içinde değiliz. Üyelik kriterleri son derece açık ve Türkiye bunları gayet iyi biliyor. Eğer Türkiye, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun bize aktardığı ve anladığım kadarıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçtiğimiz saatlerde dile getirdiği gibi katılım müzakerelerine ilgi duyuyorsa bunun gerektirdiklerini gayet iyi biliyor. Özellikle de insan hakları, demokrasi, hukukun üstünlüğü ve medya özgürlüğünün de dahil olduğu temel özgürlükler, idam cezası, uluslararası hukuk ve iyi komşuluk ilişkileri konusunda. Bunlar Türkiye’nin, bir AB adayı ülke fakat aynı zamanda bir Avrupa Konseyi (AK) üyesi olarak uymasının beklendiği ilkeler. Bu konuda AK ile çok yakın bir şekilde çalışma konusunda kararlıyız.
‘ÜYELİKTEN MEMNUN OLURUZ’
Müzakerelerin, katılım kriterlerinin son derece açık olduğu bir süreç bağlamında sürdüğünü vurgulayan ve artık Türkiye’nin devam etme ve Avrupa ailesinin bir parçası olma konusunda istekli olup olmadığını açıklama zamanının geldiğini söyleyen Mogherini, “Kulübün kuralları açık. Girmek istiyorlarsa ne yapacaklarını biliyorlar. Aramızda görmekten memnun oluruz ancak onların tarafında bir netleştirmeye ihtiyaç var. Biz nerede durduğumuz konusunda gayet açığız” dedi.
TEMASLAR SÜRECEK
Farklı görüşlerin açık sözlü, yapıcı aynı zamanda da sakin bir şekilde dile getirildiği toplantıdan Türk yetkililerle bundan sonra izlenecek yolun belirlenmesi konusunda görüşülmesi kararı da çıktı. Bu kararın ilk adımı olarak Mogherini ile Çavuşoğlu ikili bir görüşme gerçekleştirdi. Gelecek haftalarda da üzerinde uzlaşılan beş temel unsur bağlamında izlenecek yollar çeşitli düzeylerde ele alınacak. AB kaynakları, ekimden önce Türkiye konusunda belirleyici bir adım atılma ihtimalini düşük görüyorlar.
‘OLUMLU HAVAYI GÖRDÜM’
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, AB ülkelerinin artık hatalarını anlamaya başladığını belirterek, “Bizimle iş birliği yapacaksanız, bizimle diyalog içinde olacaksanız, bize karşı çifte standarttan uzak durun. Bizimle samimi olun ve açık olun... Türkiye ile ilişkileri nasıl düzelteceğiz diye soruyorlar. Hangi adımları atmamız lazı? Ben de düşüncelerimi, kendilerinin de kabul etmeye başladıkları hatalarını yüzlerine samimi bir şekilde söyledim ” dedi. Çavuşoğlu, Türkiye ile müzakerelerin devam etmesi yönünde alınan kararın da bir söz olarak kalmaması ve uygulamaya geçirilmesi gerektiğini ifade ederek şöyle devam etti: “Ben bu olumlu havayı gördüm, hatalarını anladıklarını da gördüm, eğer samimilerse.”
ALMANYA KALKAN OLDU
Almanya, yaptığı açıklamayla toplantının seyrini etkiledi. Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel, “Alman hükümeti müzakerelerin iptaline kesinlikle karşı, bu tamamen yanlış bir tepki olur” dedi. Türkiye konusunun iç politika unsuru olarak kullanılmasını da eleştirerek, “Evde, ‘Artık Türkiye ile konuşmuyoruz’ diye alkışlanmayı isteyenler Türkiye’de hiçbir şeyi değiştirmeyecek” dedi. Fransa da Almanya’nın pozisyonuna yakın bir duruş sergiledi. Türkiye aleyhtarı yaklaşımı dikkat çekici boyutlara ulaşan Avusturya Dışişleri Bakanı Sebastian Kurz ise “Katılım yanılsamasına bağlı kalmak tamamen yanlış olur. Türkiye ile temasa evet, üyeliğe hayır” diye konuştu. Macaristan Dışişleri Bakanı Peter Szijjarto, AB’nin göç anlaşmasıyla Avrupa’nın güvenliğini Türkiye’nin ellerine bıraktığını, diyaloğun çok önemli olduğunu vurgulayarak, “Çifte standart uygulanmamalı. Türkiye’ye ihtiyacımız olduğunda diğer konuları unutuyoruz. Türkiye’ye vurmak istediğimizde göç anlaşmasını unutuyoruz” dedi. (Hürriyet))