İngiltere hariç Birlik üyesi ülkelerin liderlerini bir araya getiren gayriresmi AB Zirvesi sonrasında açıklama yapan AB Konseyi Başkanı Donald Tusk, martta AB ile Türkiye arasında zirve yapılması için şartların oluşup oluşmadığına bakılacağını söyledi.
Saipem 12000 hassas bölgeden uzaklaşmadan hemen önce yaşanan gerilim öncesine kadar AB kanadında, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katılımıyla Varna’da yapılacak AB-Türkiye Zirvesi’ne yönelik herhangi bir sorgulama yoktu. Ancak Güney Kıbrıs Rum Kesimi (GKRY), HÜRRİYET’in daha önce duyurduğu gibi, 26 Mart’ta yapılacak zirveyi hedef aldı. Yunanistan’ın da tam desteğini alan GKRY lideri Nikos Anastasiadis, temaslarında Varna’daki zirvenin yapılmasının Türkiye’nin bölgedeki tavrına son vermesi ile ilişkilendirilmesini istedi.
Ortak cephe oluşturan Yunanistan ve GKRY’nin manevraları tuttu.
DAYANIŞMA VURGUSU
Tusk toplantı sonrasında yaptığı açıklamada tüm AB liderleri adına GKRY ve Yunanistan ile dayanışma içinde olunduğunu belirterek, “Türkiye’ye Doğu Akdeniz ve Ege Denizi’ndeki yasa dışı ihlallerini acilen bitirme çağrısı yapıyorum” dedi. Anastasiadis ve Çipras’ın Türkiye’nin ihlalleri konusunda AB liderlerini bilgilendirdiklerini söyleyen Tusk, “Martta, Varna’da AB-Türkiye Zirvesi yapılması için şartların oluşup oluşmadığına bakacağız” ifadelerini kullandı.
Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras’ın, Ege Denizi’nde yaşanan gerginlikler, Anastasiadis’in de Kıbrıs açıklarında yaşananlar konusunda AB liderlerine bilgilendirme yaparken video ve ses kayıtlarından yararlandığı belirtiliyor.
ZİRVE OLACAK MI'
AB’den gelen ve Varna Zirvesi’ne ilişkin soru işaretleri oluşmasına neden olan sert açıklama, Rum tarafını tatmin etse de pratikte zirvenin yapılmayacağı anlamına gelmiyor. Mevcut ortam, AB ülkelerinin çok büyük bölümünün zirvenin yapılmasına büyük önem vermekle birlikte üye ülkelerinin yanında durmak zorunda olmaları nedeniyle oluştu. GKRY limanlarından birinde demirli olan Saipem 12000’nin önümüzdeki günlerde Fas’a gitmek üzere bölgeden ayrılacak ve nisandan önce bölgeye dönmeyecek olması da olası bir gerginlik ihtimalini azaltıyor. Yeni ve ciddi bir gerginlik ortamı olmaması halinde AB-Türkiye Zirvesi’ne yönelik soru işaretlerinin de ortadan kalkmasına kesin gözüyle bakılıyor.