Zirvenin ‘zeminini hazırlamak için’ Lüksemburg’da bir araya gelen AB dışişleri bakanlarının gündem maddelerinden biri de Türkiye oldu. Toplantı sonrasında konuşan AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini, Türkiye’yi sadece aday ülke olarak değil önemli bir bölgesel oyuncu olarak gördüklerini belirterek işbirliğinin AB’nin de çıkarına olduğu mesajını verdi.
AB’DEN UZAKLAŞMA
Mogherini, “Türkiye’yi sadece aday ülke olarak değil bölgesel krizlerden terörle mücadeleye kadar çok farklı boyutlarda bizim için çok önemli bir bölgesel oyuncu olarak görüyoruz. Bu, resme yansıtılması gereken önemli bir unsur” dedi. Diyaloğun yanı sıra pek çok alanda işbirliğini güçlü tutmanın güvenlik açısından AB’nin çıkarına olduğu da Mogherini’nin vurguları arasında yer aldı.
‘Resmin bütününe bakma’ yaklaşımı, AB açısından, Türkiye’de yaşanan olumsuzlukları da gündeme getiriyor. Bu noktaya net şekilde dikkat çeken isim ise AB Komisyonu’nun Genişleme Müzakerelerinden Sorumlu Üyesi Johannes Hahn oldu. Müzakere sürecinin ilerlemediğine atıfta bulunan Hahn, “Daha önce de birçok kez dile getirdiğimiz gibi Türkiye, AB’den uzaklaşıyor. Bu kesin. Türk yetkililerin yaptığı tüm açıklamalar ve eylemleri maalesef bunu kanıtlıyor. Bu nedenle durumdan ciddi endişe duyuyoruz” diye konuştu.
‘ZORLUK VAR, İLERLEMENİN YOLU BULUNMALI’
Çoğu bakanın topu liderlere atarak Türkiye konusunda konuşmak istemediği bir ortamda Finlandiya Dışişleri Bakanı Timo Soini’nin yaptığı açıklamalar, toplantılardaki genel havayı özetler nitelikteydi. Türkiye’de insan hakları ihlallerinin ciddi endişe kaynağı olduğunu belirten Soini, Türkiye’nin bölgede çok büyük ve önemli bir oyuncu olduğunun altını çizerek, “Gelecekte Türkiye ile işbirliğine ihtiyacımız var, ancak şu an çetrefilli olan ilişkilerimizi iyileştirmeliyiz. Şu an zorluklar var ama eğer niyet varsa ilerlemenin de bir yolu olmalı. Temel nokta şu ki, birbirimize ihtiyacımız var ancak kurallara uygun oynamalı, insan hakları ve hukukun üstünlüğüne saygı göstermeliyiz” dedi.
Büyük ölçüde nabız yoklama ve üye ülkeler arasındaki pozisyonları tartma şeklinde geçmesi öngörülen zirvede AB liderlerinin, müzakereleri kesme ya da askıya alma gibi ‘radikal bir adım’ atması beklenmiyor. Kısa vadede AB’nin atabileceği adımlar içinde mali yardımlarda kesintiye gidilmesi öne çıkıyor.