









HAZIRLAYAN: HALİDE DEMİR POLATLI/EGEPOSTASI-24 Haziran seçimlerinin ilk kez yeni bir sisteme göre yapıldığını kaydeden AK Parti İzmir İl Başkanı Aydın Şengül, İzmir’de de son 1 Kasım seçimlerine göre artan bir oy grafiklerinin bulunduğunu söyledi.
İZMİR’DE HER GÜN ARTAN BİR OY GRAFİĞİMİZ VAR
İl Başkanı Şengül, “İlk defa Türkiye yeni bir sisteme göre seçime gidiliyor. Daha önce parlamenter sisteme göre yapılıyordu. İlk defa artık Cumhurbaşkanını ayrı milletvekillerini ayrı seçiyorsunuz. Yasama ve yürütmeyi ayrı ayrı seçiyorsunuz artık. Yeni bir sistem. İlk defa uygulamaya geçecek. Yeni sisteme göre herkes seçilmek ister. Yüzde 30’larla iktidarda olabiliyordunuz. Yürütmenin başına geçip hem yürütme hem yasamayı yönetebiliyordunuz. Artık böyle değil. Artık ülkeyi yönetmek için yüzde 50 artı bir oy almak zorundasınız. Her oy çok önemli artık. Bu seçim sürecinde de yüzde 50 artı bir oy gerekiyor. Muhalif partiler işbirliği yaptı bu nedenle. Aldığımız veriler, 1 Kasım seçimlerine göre daha iyi durumdayız. İzmir’de her gün artan bir oy grafiğimiz var” değerlendirmesini yaptı.
İZMİR’DE DE SAHADA BİZİ ÜZEN BİRŞEY VAR; BELLİ BİR KİTLE DİĞERİNİ İNANILMAZ BİR ŞEKİLDE ÖTEKİLEŞTİRİYOR
Seçmenin önemli kısmının projelere ve vaatlere göre değil ideolojik bakış açısı, inancı ve yaşam tarzına göre oy verdiğini belirten İl Başkanı Aydın Şengül, İzmir ile ilgili yaptıkları araştırmalarda da bu bakış açısının karşılarına çıktığını kaydetti:
“Her siyasi partinin ideolojisi var. Devlete dair söylemleri var. Beyannameleri var. Vatandaşa verdiği vaatler var. Hem genel hem yerel seçimlerde iktidara gelmek için sorunları ve nasıl çözüm üreteceklerini, neler hayal ettiklerini açıklarlar siyasi partiler. İnsanlar da oyunu ona göre kullanıyor. Seçmenin büyük kısmı yapılacak işlere, projelere, vaatlere göre oy verme eğilimini şekillendirmiyor. İdeolojik, yaşam tarzı ve inancına göre şekillendiriyor oy verme. Ülkeyi kimin daha iyi yöneteceği sanki biraz daha ikinci planda kalıyor. Biz İzmir ile ilgili daha önce yaptığımız araştırmalarda, İzmir’i sizce yerel yönetimlerde daha başarılı kim yönetir diyoruz. AK Parti birinci sırada çıkıyor. Ama kime oy vereceksiniz dediğimizde ikinci sıraya düşüyor. İşte burada ideolojik yapıyla ön plana çıkıyor. Bununla ilgili kimseyi suçluyor değiliz. Ülkemizin yapısı bu. Bu bir süreç. Bu süreci yaşayacağız. Sahada İzmir’de gördüğümüz bir şey var bizi üzen; vatandaşlarımız, belli bir kitle diğerini inanılmaz bir şekilde ötekileştiriyor.”
KİN VE NEFRET DUYAN DUYMAZ, GÖRMEZ, SEVMEZ, KALBİ KAPANIR
Herkesin hoşgörü, saygı ve ön yargılı olmamaktan bahsetmesine karşın seçim atmosferinde bunları unuttuğunu ve karşı tarafa inanılmaz bir duvar ördüğünü gördüğünü, kin-nefret-önyargı ve ötekileştirmenin ön plana çıktığını gözlemlediğini söyleyen AK Parti İzmir İl Başkanı Aydın Şengül, zaman zaman kendilerine yönelik tepkiler de hoşgörüyü ön planda tuttuğunu ve teşkilatına da bu yönde telkinde bulunduğunu anlattı:
“Hoşgörü, birbirine saygı ve sevgi gösterme, ön yargılı olmamayı herkes söylüyor. Ama seçim atmosferinde herkes bunu unutuyor. Karşı tarafa inanılmaz bir duvar örüyor. İnanılmaz bir ön yargı, kin ve nefret besliyor. Kin ve nefret, karşı tarafı ötekileştirme bütün duygularını kapatır. Kin ve nefret duyan duymaz, görmez, sevemez, kalbi kapanır. Bütün duyular, her şey kapanır. Oy vermek zorunda değilsiniz bize. Kimse kimseye oy vermek zorunda değilsiniz. Benim oyuma talip iseniz, sizin yaptığınız şeylerin doğru olduğuna inanıyorsanız hoşgörüyle beni ikna edin o zaman. Belki ben de size oy veririm. Ama maalesef süreç içerisinde toplum o kadar kutuplaşmış ve ayrışmış ki, karşı tarafı inanılmaz bir tehdit olarak görüyor. Kin ve nefretle bakıyor. Teşkilatlara da söylüyorum, insanlardan oy istemeyi bırakalım, ön yargılı olmayı da bırakalım. Biz de farkında olmadan duygusal tepkiler veriyoruz. Sonra pişman oluyoruz ama sonra. Yönetici konumunda olarak, bize düşen hoşgörülü olmak, her türlü tepkiyi yumuşaklıkla karşılamak. Hangi siyasi görüşten, etnik milliyetten ve inanıştan olursak olalım biz bu ülkede yaşıyoruz. Bundan sonra da bu ülkede yaşacağız. Birbirimize hoşgörülü olmak ve tahammül etmek zorundayız. Birbirimize düşman olmamıza gerek yok. Enerjimizi kendi içimizde harcamamıza gerek yok. Sosyal medyada küfür ederek, beni ötekileştirerek, bana bağırarak beni kazanamazsınız. Kimseyi kendimize benzetelim diye bir derdimiz yok.”
ORUÇ TUTUYORSAM BANA SAYGI DUYACAKSIN, SİZ TUTMUYORSANIZ BEN DE SİZE SAYGI DUYACAĞIM
“İzmir’in yaşam tarzına dair endişeleri var deniyor. Benim de endişelerim var. Ama sen de bana saygı duy. Sizin yaşam tarzınızı, inançlarınızım teminat altına almak benim görevim” diyen Başkan Aydın Şengül, “Mübarek Ramazan ayı. Oruç tutuyorsam bana saygı duyacaksın. Siz tutmuyorsanız ben de size saygı duyacağım. Oruç tutmuyorsanız diye kimseyi ikaz etmiyorum. Yaşantısına da müdahale etmiyorsunuz. Açık olan lokantalara neden açık demiyoruz. Demokratik bir ülkede zaten böyle bir şey olmaz. Bütün farklılıklar, yaşam tarzı üzerinden değil, fikirler ve projeler üzerinden tartışmamız lazım” değerlendirmesini yaptı.
YENİDEN YAPILANDIK, TEŞKİLATLARIMIZ DA HEMEN UYUM SAĞLADI
İl başkanı olarak atandıktan sonra erken seçim kararı alınması nedeniyle kısa süre içerisinde teşkilatı yeniden yapılandırdığını, teşkilatı iyi tanımasının kendisi için avantaj olduğunu belirten AK Parti İzmir İl Başkanı Aydın Şengül, “Kısa sürede çok şey yapmak zorunda kaldım. Teşkilatı iyi tanımanın faydasını gördüm. 3 ay tabi yeterli değildi. İlçe teşkilatımızın çoğunu değiştirdik. Yeniden yapılandık. Teşkilatlarımız hemen uyum sağladı, motive oldu. İyi bir uyum ve işbirliği yakaladık. Bin 500 kişiye kamp verdik. Daha kaynaştık orada. Bir aileyiz. Kiminin abisi, kiminin kardeşiyim. Bütün olumsuzlukları kapatmaya çalışıyorum” dedi.
ALDIĞIMIZ EN YÜKSEK OYU ALMAK İÇİN ÇALIŞIYORUZ
Hedeflerinin 1 Kasım’dan daha iyi bir sonuç elde etmek olduğunu aktaran Aydın Şengül, “İttifakların yansımaları var tabi. Artıları da eksileri de var. Şimdiye kadar aldığımız en yüksek oyu almak için çalışıyoruz. Hedefimiz o. 1 Kasım’dan daha iyi bir sonuç almak istiyoruz. Anketler iyi gösteriyor. Kendimizi test ediyoruz anketlerle. Başladığımız ve geldiğimiz nokta ne diye. Eksikliklerimiz ne, vatandaş bizden ne bekliyor gibi. Tüm bunları araştırıyoruz” ifadelerini kullandı.
İZMİR LİSTESİNDEN ÇOK MEMNUNUM
AK Parti İzmir İl Başkanı Aydın Şengül, partisinin İzmir Milletvekili aday listesini de değerlendirdi:
“Adayları teşkilat olumlu karşıladı. Alpay bey, Ceyda hanım hemen uyum sağladı. İnanılmaz da güzel çalışıyorlar. Çok memnunum İzmir listesinden. Kriterler üzerinden bakıyorum listeye. Milletvekili aday listelerinde yaş ortalaması en düşük parti AK Parti. 20, 22 yaşında birçok genç kardeşimiz var listelerde. Onları alıp yetiştiriyoruz. Şans veriyoruz. İnanılmaz bir tecrübe milletvekili adayı olmaları. Seçilebilir noktada iki kadın adayımız var. Her dönem zaten seçilebilecek noktada bayan adaylarımız oluyor. Gönül daha fazla ister tabi. Kotayı tutturmaya çalışıyoruz.”
SON HAFTA SAYIN BAŞBAKANIMIZLA BİRLİKTE OLACAĞIZ
Başbakan Binali Yıldırım’ın yeniden İzmir adayı olarak gösterildiğini, Yıldırım’ın bayramdan sonraki haftayı İzmir’de geçireceğini ve özel programlar hazırladıklarını dile getiren İl Başkanı Aydın Şengül, “Sayın Başbakanımız pazartesi İzmir’e gelecek. Sabuncubeli Tüneli’nin açılışını yapıp ardından iftara katılacak. Kangrene dönüşen o sorun çözülmüş olacak. Son haftada 4-5 gün İzmir’de olacak, bayramdan sonraki hafta. Özel programlar hazırladık. Sayın Başbakanımızla birlikte olacağız son hafta. Beraber İzmir’i gezeceğiz” diye konuştu.
AK PARTİ’DE ASLA YORGUNLUK SÖZ KONUSU DEĞİL ÇÜNKÜ
Partisinde metal yorgunluğu olmadığını, AK Parti’nin sürekli değişim ve dönüşüm içinde olduğunu vurgulayan İl Başkanı Şengül, “On yıl öncesine göre kendimi çok daha dinamik, enerjik hissediyorum. Daha çok çalışmak istiyorum. AK Parti sürekli kendisini yenileyen ve geliştiren bir parti. Duran bir yapıya sahip değil. Başlangıcından bugüne kadar benden başka kimse yoktur herhalde. Biz de ara verdik biraz mesela. Sürekli değişim ve dönüşüm içinde. Yeni arkadaşlar, gençler katılıyor sürekli. Bir etabı koşup yorulursunuz, diğer etapta bayrağı dinlenmiş birine verirsiniz. Onun için AK Parti’de asla yorgunluk söz konusu değil” dedi.
TÜM MUHALEFET PARTİLERİ AYNI DİLİ KULLANIYOR, ÇOK TUHAF
Küresel sermaye çevrelerinin ekonomi üzerinden Türkiye’ye operasyon yaparak, diz çöktürmeye çalıştığını belirten AK Parti İzmir İl Başkanı Aydın Şengül, muhalefet partilerinin söylemlerinin terör örgütleriyle aynı dili kullandığı eleştirisinde bulundu:
“Belli küresel sermaye çevreleri tarafından yönetildiğini gördük birçok bağımsız zannettiğimiz ülkenin. Ekonomisine ve siyasi atmosferine müdahale edildiğini gördük. Türkiye artık dışarıdan emir alan değil, kedi ülkesinin menfaatlerini savunan bir ülke haline geldiği için bize diz çöktürmeye çalışıyor. Bunu FETÖ ile yapıyor. Kendini vatansever, solcu, Atatürkçü, muhafazakar olarak tanımlayan kişiler üzerinden yapmaya çalışıyor. Yukarıdaki yönetici konumundaki bazı kişiler hep aynı şeyleri söylüyor. Tüm muhalefet aynı dili kullanıyor. Çok tuhaf. PKK da FETÖ de muhalefet de aynı şeyi söylüyor. Muhalefet partileri FETÖ ya da PKK’lı demiyorum. Kullandıkları dil aynı demek istiyorum.”
ÇAĞDAŞ, AYDIN VE EĞİTİMLİ İNSAN KÜFÜR ETMEZ, NEFRET ETMEZ, SAYGI DUYAR
İzmir’de yerel yönetimlerin iyi çalışmadığını, Cumhuriyet ve Atatürkçülük üzerinden oy devşirmeye çalıştığını savunan AK Parti İzmir İl başkanı Aydın Şengül, çağdaş insanın hoşgörülü ve başkasının yaşam tarzına saygılı olan insan olduğunu anlatarak, şunları söyledi:
“İzmir’de bizim çıkıp yerel yönetimlerle ilgili hizmetlerin dışında bir şey yapmamıza gerek yok. İzmir’in belli hassasiyetleri var. Seçime az kala çıkar Atatürk deriz, Cumhuriyet deriz, ondan sonra seçimden sonra yine otururuz. Bizim suçumuz da var. İzmirli hala endişesi varsa, bizim sıkıntımız var. Demek ki aynı hassasiyeti taşıdığımızı onlara anlatamamışız. Yüzde yüze mal olmuş biri Atatürk, bizim ortak değerimiz. Onuncu yıl, İzmir Marşı, İstiklal Marşı. Bunlar bizim marşlarımız. Bizim sıkıntımız olmaz. Atatürkçü diyene sorsanız Atatürk neyi hedeflemiştir, ilkeleri nedir diye inanın bilmez. Cumhuriyeti sorun, onu da bilmez. Ben kardeşim özgür, dine karşı saygı duyuyorum, ama mesafeliyim diyor. Tamamen yaşam tarzı üzerinden şekillendiriyor. AK Parti Türkiye’nin mozaiği. Sünni de Alevi de Kürt de Türk de Laz’ı da vardır. Öyle olmasa zaten yüzde 50 oy alamaz zaten. AK Partiyi hep muhafazakar, dindar diye algı var. Senin tipini sevmiyorum, ne yaparsan yap ben sana karşıyım diye bir kitle olur ya, öyle. Onları suçlamıyoruz. Ama aydın ve çağdaş insan, eğitimli insan hoşgörülü olan insandır. Başkalarının yaşam tarzına saygılı olandır. Çağdaşım diyeceksin küfür edeceksin, nefret edeceksin. Çağdaşım diyen insan küfretmez, nefret etmez. Eğitimli ve çağdaş insan küfür etmez, saygı duyar. Onu söyleyenlerin aynaya bakıp kendilerini sorgulaması lazım.”
AZİZ KOCAOĞLU KOŞAMAYACAK KADAR YORGUN VE YAŞLI, ANCAK YÜRÜR
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun sürekli aynı argümanlarla şikayet ettiğini, Başkan Kocaoğlu’nun koşamayacak kadar yorgun ve yaşlı olduğunu savunan AK Parti İzmir İl Başkanı Aydın Şengül, hükümetin İzmir’e Cumhuriyet tarihinden daha fazla yatırım yaptığını, bunu CHP’li tüm yöneticilerin de bildiğini söyledi:
“Aziz Kocaoğlu’nun bahanesidir, emniyet sübabıdır. Söyleyip de yapamadığı şeylere gerekçe uydurmak için sürekli kullandığı argümandır. Doğru olmadığını kendisi biliyor. Aziz Kocaoğlu koşamayacak kadar yorgun ve yaşlı. Aziz Kocaoğlu ancak yürür. Yeter artık ya. Kendi takdiridir aday olup olmaması. İzmir’e dinamizm, heyecan, yeni motivasyon lazım. Kendi küllerinden yeniden doğması lazım. İzmir muhteşem, mistik bir şehir. Ender tarihe, güzelliklere, doğaya sahip bir kent. Tarımı, turizmiyle marka şehir olacak bir potansiyele sahip. Bu çok kolay ortaya çıkabilir. Ama bununla ilgili bir heyecan, motivasyon lazım. Kısır döngülerle, ideolojik saplantılarla, kin nefretle kızgınlıkla kendi kendimize zarar veririz. Bana kızarsın AK Partili olarak, bana küfredersin. Ben susarım, Allah hoşgörü versin derim. İzmir gelişiyor ama merkezi hükümetin yaptıklarıyla gelişiyor. İzmir’e şimdiye kadar yaptığımız 45-50 milyar yatırım var. İzmir’e iddia ile söylüyorum, Cumhuriyet tarihinden daha fazla yatırım yapılmıştır.”
BÜTÜN RAKAMLAR ORTADA, BUNU AZİZ KOCAOĞLU DA CHP’LİLER DE BİLİYOR
İzmir’in cezalandırıldığı ve ödediği vergi oranında yardım almadığını söyleyenlere de yanıt veren AK Parti İzmir İl Başkanı Aydın Şengül, şu değerlendirmeyi yaptı:
“İzmir cezalandırılıyor, yardım yapılmıyor diyorlar. Türkiye’de en fazla kişi başına yardım alan, Kocaeli’nden sonra ikinci il İzmir’dir. Bütün rakamlar ortada. Bunu Aziz Kocaoğlu da CHP’liler de biliyor. Toplanan vergilerin belli oranı o ile verilir. Sayın Kocaoğlu çıksın bütçesinin kaçı merkezi hükümetten geliyo? İnanılmaz borcu var büyükşehir belediyesinin. Kredi değerlendirme kuruluşları da aynı şeyi söylemeye başladı. Kredi verirken devlet garantisi istiyorsa bu kuruluşlar demek ki sıkıntı var. Sizin ne söylediğiniz değil ne yaptığınız önemli. Sadece İzmir’in özel sektör ya da merkezi hükümet aracılığıyla yaptığı değişimi görürsünüz. Belediye ancak bir iki tane proje sayabilir.”
İZMİR’İN YÜZDE 80’İ İMAR BARIŞI İÇİN BAŞVURACAKTIR
İmar barışına da değinen İl Başkanı Aydın Şengül, İzmir’in yüzde 80’inin bundan yararlanmak için başvuracağına inandığını dile getirerek, hükümetin yaptığı yatırımlarla İzmir’e göçün arttığını kaydetti:
“O kadar kaçak yapılaşma var ki. Cezalar kesilmiş. İmar barışı inanılmaz önemli. Gerçekten barış oldu. Önümüzdeki süreç içerisinde buradan toplanacak verilerle kentsel dönüşümün hızlanacağını düşünüyoruz. Daha yaşanılabilir mekanlar yaratmak lazım. Bu da yerel yönetimlerin görevi. Yerel yönetimler çöpü topluyor o kadar. Bir iki parke döşeyip yol yapıyor. İzmir’in yüzde 70-80’i müracaat edecektir imar barışına. Ciddi bir kaynak oluşturacağız. O kaynağı da kentsel dönüşümde kullanacağız. Altyapı ve yolların yapımında, daha ucuz konut yapımında kullanılacak. İzmir’i değiştirecek, değişim ve dönüşümü başlatacak heyecan ve irade gerekli. Bu mevcut yerel yönetimlerde yok. Yeni moda şu İzmir’de; İzmir betonlaştırmayın. İzmir İstanbul olmasın. Küçük olsun bizim olsun. İzmir’i betonlaştırmayalım, İstanbul’daki hatalar burada yapılmasın tamam. Artık her ilçede özel hastanelerden daha lüks kamu hastaneleri var. Ulaşım imkanları arttı. Ben mesela Emiralem’de, köyde oturuyorum. Çok da mutluyum. Hızlı tren ve otoyollarla daha fazla göç alacak İzmir. Uydu kentler oluşturulmalı. Otoyollarla, hızlı trenlerle birleştirilecek. Almanya’da 2 milyon nüfuslu kent sayılıdır. İzmir’in büyüme aksı pek yok. Doğal güzellikleri olan noktaları korumalısınız. Torbalı aksı gelişti. Menderes havzası var, çok fazla yapılaşamıyorsunuz. Menemen birleşti zaten. Menemen’den Aliağa’ya kadar gider.”