Başbakan Tayyip Erdoğan’ın ilk turda cumhurbaşkanı seçilmesi durumunda başbakanlığının ne zaman düşeceği konusunda AKP içindeki görüş ayrılığı derinleşiyor. Parti yöneticilerinin “28 Şubat’a kadar başbakanlığı sürer” söylemine karşın TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in ardından Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın da YSK’nin kesin sonucu ilan etmesiyle Erdoğan’ın genel başkanlık ve başbakanlığının sona ereceğini söylemesi dikkat çekti. 3 döneme takılan bazı bakan ve milletvekilleri, genel başkan ve başbakan olmasını istedikleri Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün partinin yeniden yapılandırılması sürecinde devre dışı bırakılmasını istemiyor.
AKP’de, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turda sonuçlanması olasılığına göre nasıl bir süreç işleyeceği konusundaki tartışma büyüyor. Parti yöneticileri, Erdoğan’ın ilk turda seçilmesi durumunda başbakanlık ve milletvekilliğinin yemin töreninin yapılacağı 28 Ağustos’a kadar süreceği görüşünü dile getiriyor. Ancak TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in ardından Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç da bu konuda farklı açıklamalar yaptı. Çiçek, YSK’nin seçim sonucunu ilan etmesiyle Erdoğan’ın başbakanlığının düşeceğini söylemişti.
Çiçek ile benzer açıklamalar yapan Arınç, önceki gün bir televizyon programında Erdoğan’ın 10 Ağustos’ta seçilmesi durumunda 15 Ağustos’ta kesin sonucu YSK’nin ilan etmesinin ardından partiyle ilişiğinin kesileceğini, genel başkanlık ve milletvekilliğinin sona ereceğini ancak 28 Ağustos’a kadar cumhurbaşkanı yetkilerini kullanamayacağını, 13 günlük zaman süresinde seçilmiş cumhurbaşkanı olacağını söyledi. Geçmişteki Özal ve Demirel örneklerini veren Arınç, şu görüşleri dile getirdi:
“Bizde bir vekâlet söz konusu olacağını zannediyorum. 28’ine kadar sayın başbakanımızın yokluğunda hükümet, bir başbakan yardımcısı veya bakanlardan birisi tarafından vekâletle götürülecek. Bizim açımızdan iki konu var. Genel başkan olmadığına göre tüzüğümüz gereğince kongreye gidilip genel başkanın seçilmesi lazım. Bu azami 45 gün gibi gözüküyor ama 5 gün ya da 15 gün sonra da olabilir, o ilanlara bağlı. Mevcut kongre delegeleri bu işi yapacak. Sayın başbakanımızın arzusu ve isteği 45 günü beklemeden olabilir. 45 günden sonra da olabilir, bir müeyyidesi yok. O süreçte başbakan olacak kimse o arkadaşımız herhalde onun genel başkan seçilmesi arzu edilecektir, çünkü bir sözünde başbakanımız, ikisi ayrı olmaz dedi. O kongrede kim genel başkansa yetki ona verilecek, başbakan da o olacaktır. Yani ben 15’i ile 28’i arasında başbakanlığa vekâlet durumunun olması gerektiğini düşünüyorum. O arada kongre toplanır, genel başkan seçilirse o genel başkana başbakanlığı devretmek üzere de bir yetki alınabilir. Yani 28’inden önce olursa sayın Gül’ün başbakanlığa bir belirleme yapması lazım, ama 13 gün içinde bütün bunların olması mümkün değil. Başbakanımız, cumhurbaşkanı olarak yemin eder, göreve başlar, AK Parti’den kim genel başkan olursa ona da başbakanlık görevini verir.”
MECLİS RAPORUNDA DA VEKALET
Arınç’ın dikkat çektiği vekâlet sistemi, TBMM’nin hazırladığı rapora da yansıdı. Raporda, Turgut Özal’ın 31 Ekim 1989’da TBMM tarafından cumhurbaşkanı seçildiği, aynı tarihde görevdeki Cumhurbaşkanı Kenan Evren’in yeni başbakan atanıncaya kadar Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Bozer’in başbakanlığa vekâlet etmesine karar verdiğine dikkat çekildi. Raporda, 16 Mayıs 1993 tarihinde cumhurbaşkanı seçilen Süleyman Demirel’in seçildiği gün milletvekilliği sıfatının sona erdiği ve başbakanlık makamının boşaldığı, ant içerek göreve başlayan Cumhurbaşkanı Demirel’in başbakanlık için Erdal İnönü’ye vekâlet verdiği kaydedildi.
AKP yönetimi ise herhangi bir boşluk olmaması ve dokunulmazlık sıkıntısının da yaşanmaması için Erdoğan’ın milletvekilliğinin 28 Ağustos’a kadar sona ermemesi gerektiğini belirtirken cumhurbaşkanı statüsünün ancak mazbatanın alınması ve yeminle kazanıldığı görüşünü savunuyor. Çoğunluğu 3 döneme takılan bakan ve milletvekilleri, Gül’ün genel başkan ve başbakan olmasını istiyor. Gül’ün genel başkanlığında 3 dönem kuralının esnetileceğini düşünen kesimin, 28 Ağustos’a kadar geçecek süreçte Gül’ün devre dışı bırakılmasını önlemek için vekâlet sistemini savunduğu belirtiliyor.
(Cumhuriyet)