AK Parti içinde son günlerde yeniden Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu isimlerinin gündeme gelmesi rahatsızlık yarattı. Parti kulislerinde "Her krizde bu isimlerin yeniden ortaya atılması doğru değil" yorumları yapılıyor.
Bazı partililer, "Uyumlu çalışmak suç oluyor bazen. Sorun çıkaran yaramaz çocuklar ödüllendirilmemeli" diyerek tepkisini açıkça dile getiriyor.
İSTENMEYEN ADAM: DAVUTOĞLU
Nefes'ten Nuray Babacan, parti içinden son gelişmeleri aktardı. Son bilgiler, eski defterlerin yeniden açıldığını gösterir vaziyette. Davutoğlu’nun başbakan olduğu dönemde Erdoğan’a yakın birçok ismi görevden aldığı, ayrıca Davutoğlu’nun başbakanlık sürecine ilişkin yapılan temayül yoklamasında isminin öne çıkmadığı; öne çıkan ismin Binali Yıldırım olduğu, buna rağmen Erdoğan’ın tercihi ile göreve getirildiği öne sürülüyor.
O dönem milletvekillerinin Davutoğlu’na sıcak bakmadığı, bugünkü havanın da farklı olmadığı iddia ediliyor.
"TOPLUMDA YÜZDE 1 KARŞILIĞI VAR AMA..."
Ali Babacan ve DEVA ekibine yönelik tavır daha yumuşak olsa da, parti içinde mesafe korunuyor. AK Parti’liler, Babacan’ın da tıpkı Davutoğlu gibi yeni bir parti kurarak kendisini koruma kalkanı altına aldığını ve bu süreçte AK Parti’ye sert eleştiriler yönelttiğini hatırlatıyor.
'Toplumda yüzde 1 karşılığı var ama kendilerini kilit oyuncu gibi konumlandırıyorlar' değerlendirmeleri her iki parti içinde yapılıyor.
"KÜÇÜK PARTİLERİN BÜYÜK HEDEFLERİ"
AK Parti kaynaklarına göre, Babacan ve Davutoğlu ekibi, seçim öncesi kritik dönemlerde avantajlı çıkmak için yeniden bir 'sıçrama rampası' arayışında.
Parti içinden, 'Millet İttifakı’ndan herkes zararla çıktı ama onlar hep kârlıydı. Şimdi yine aynı tabloyu yaratmaya çalışıyorlar' yorumları da yapılıyor.
Nuray Babacan'ın yazısından ilgili kısım şu şekilde oldu:
Her krizde bu isimlerin yeniden gündeme getirilmesi doğru değil. Parti içerisinde bir nöbet değişikliği olacaksa, göreve hakkıyla üstlenecek isimler var. Uyumlu çalışmak suç oluyor bazen. Sorun çıkaran yaramaz çocuklar ödüllendirilmemeli…”
Bu sözler, AKP dışında siyaset yapmayı tercih eden Ali Babacan, Ahmet Davutoğlu ve ekibiyle ilgili içerde konuşulanlar. Çoğunluk, bu ekibin tekrar partiyle eklemlenme çabasından hoşnut değil.
Konuya partinin içinden bakınca farklı bir manzara ortaya çıktı. Bugünkü yapıyla seçimi kazanmalarını mümkün görmeyenlerin eski ekibi toplama çabası, gelecekte olası yeni ittifaklar için hazırlık yapma planları pek sempati yaratmamış gibi.
“Gidenler ödüllendiriliyor, kalıp mücadele edenler cezalandırılıyor’ bakışı hakim. Geçmişte bu ekipler tarafından dışlanmış kişilerin duyguları o kadar da sıcak değil.
Özellikle Ahmet Davutoğlu’nun başbakan olduğu dönemde, Erdoğan’a yakın isimleri tek tek çizdiğine, görevden uzaklaştırdığına ilişkin örnekler anlatılıyor.
Eski defterler açılıyor. Davutoğlu’nun başbakan olmasıyla ilgili parti içinde yapılan temayül yoklamasında isminin çıkmadığı, Binali Yıldırım’ın isminin önde çıkmasına rağmen Erdoğan’ın talebiyle sonucun değiştirildiği anımsatılıyor. O dönem çok konuşulan bir konuydu.
Yani milletvekillerinin kendisini istemediği, bugünkü havanın da farklı olmadığı öne sürülüyor. Davutoğlu için “O dönemki havası çok başarılı, çok tercih edilen biri olduğu yönündeydi. Oysa Erdoğan getirdi, pişman oldu, Erdoğan götürdü” diyenler var.
DEVA Partisi’nde siyaset yapan Ali Babacan ve ekibine yönelik tepkiler daha makul. Ancak her iki siyasinin de sonuçta yeni parti kurup kendilerine koruma kalkanı oluşturdukları, bu süre zarfında AKP’ye yönelik sert eleştirilerde bulundukları örneklerle anlatılıyor. Tabi toplumda yüzde 1 karşılık bulamadıklarının da altı çiziliyor.
AKP’den kopanların kurduğu iki siyasi partinin kritik dönemlerde kilit rol oynamak ve avantajlı çıkmakla ilgili tavır sergiledikleri geçmişte de görüldü. Millet İttifakı’ndan herkes zararla çıkarken, onların nasıl kârlı çıktıklarını herkes biliyor.
Bu isimler, parti kurarken, kendilerine yönelik olası saldırıları bir kurumsal yapının içinde daha kolay savuşturacaklarını düşündüler ve bugüne kadar sonuç aldılar.Şimdi seçim yaklaşırken, yeni bir ‘sıçrama rampası’ aradıklarına ilişkin yorumlar var.
Küçük partilerin büyük hedefleri…