AK Partili eski Bakan Ömer Dinçer, başkanlık sistemini işaret ederek “Adil bir seçim sistemiyle oluşan yasama meclislerinin olduğu, denge ve denetimi sağlanan, kuvvetler ayrılığı esasına dayalı modern bir demokrasi amaç olmalıdır” dedi.
Ömer Dinçer, Habertürk gazetesindeki “Türk tipi başkanlık sistemi mi'” başlıklı yazısında, “Anayasa teklifi tartışmaları sırasında iktidarın savunma delillerinden biri ‘Türk tipi başkanlık’ idi” hatırlatmasında bulundu. “Bundan kastedilenin ne olduğu anlaşılmadı” diyen Ömer Dinçer şöyle devam etti:
“BURADAN HALKIN YÖNETİME KATILDIĞI BAŞKANLIK SİSTEMİNE TECRÜBE YANSIR MI'”
“Ancak Orta Asya Türk devletlerinin tecrübesi, Emevi ve Abbasi gibi Arap devletlerinin uygulamaları veya Selçuklu ile Osmanlı sistemlerinden öğrendiklerimiz kastediliyorsa, bunların günümüz şartlarında bir ‘gelenek’ oluşturmayacağı vurgulanmalıdır. Babadan miras olarak yetki devralan sultan veya kral, yürütme ve yasama gücünü elinde bulundurur; mahkeme başkanlarını (kadı) ve şeyhülislamı atar. Buradan halkın yönetime katıldığı ve ‘kuvvetler ayrılığına’ dayanan başkanlık (veya parlamenter) sistemine tecrübe yansır m? Ayrıca eski yönetim tarzları dini bir meşruiyet de oluşturmaz. Bu açıdan hukuk, ahlak ve adalet ilkeleri dışında eski yönetim biçimleri ne kadar Türk veya Müslüman ise çağdaş sistemler de o kadar Türk ve Müslüman’dır.”
“BUNLARIN SAĞLANIP SAĞLANMADIĞININ ANLATILMASI İKNA EDİCİ OLACAK”
Ömer Dinçer, “Öyle ise günümüz yönetim biçimine yön verecek etkiler, halkın ihtiyaç ve beklentisi, gelişmiş ülkelerin katılımcılığı (şûra), etkinlik ve verimliliği sağlayacak yönetim yapısı, insan hak ve özgürlüklerinin korunması, refahın ve yaşam kalitesinin yükseltilmesidir” dedi.
“Eğer amaç buysa, savunulduğu gibi, özellikle dindar kesimin yoğun eleştirilerine hedef olan 1930-40’lı yılların yönetim biçimi gerekçe olabilir m? Çünkü, ‘sui misal emsal teşkil etmez” diyen Ömer Dinçer şöyle devam etti:
“Adil bir seçim sistemiyle oluşan yasama meclislerinin olduğu, denge ve denetimi sağlanan, kuvvetler ayrılığı esasına dayalı modern bir demokrasi amaç olmalıdır. Kamu idaresinde şeffaflık, katılım, denetim ve hesap verebilirlik, çağdaş yönetimlerin sadece bir tercihi değil, aynı zamanda şartların getirdiği bir zorunluluktur. Halka bunların sağlanıp sağlanmadığının anlatılması ikna edici olacaktır.”
Odatv.com