TENZİLE AŞÇI/EGEPOSTASI- İzmir Büyükşehir Belediyesi Aralık ayı Olağan Meclis Toplantısı ikinci bileşimi Meclis Birinci Başkan Vekili Mustafa Özuslu idaresinde gerçekleştirildi.
Oturuma damgasını vuran konular ise İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na 2019’da YSK üyelerine hakaret ettiği gerekçesiyle açılan davada 2 yıl 7 ay ceza verilmesi ve Grand Plaza A.Ş.’nin sermaye artırımına ilişkin yapılan tartışmalar oldu.
ÖZUSLU’DAN İMAMOĞLU KARARINDA ‘ERDOĞAN’ BENZETMESİ
Oturum başlangıcında konuşan Özuslu, İmamoğlu kararına tepki gösterdi.
Verilen kararın vicdani değil siyasi bir karar olduğunu ifade eden Özuslu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hüküm giymesini örnek gösterdi ve “İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanımızın bugün duruşması vardı. Mahkeme ara vermişti ve karar verecekti. Karar çıktı 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı. Hukuk, gerçekten bizim hayatımızın en önemli parçalarından biri. Eğer bir ülkede hukuku bütün kurum ve kuruluşlarıyla birlikte yerli yerine oturtamazsak bu ülkede gerçekten istediğimiz standartta ne demokrasiyi ne de yaşamı bulamayız. Huzurlu ve güvenli yönetimler tecelli etmez. Adalet ve adaletin tecelli etmesi önemlidir. Elbette ki mahkemelerin verdiği kararlar o mahkemenin takdiridir. Ama mahkeme kararları eleştirilmez değildir. Eleştirilebilir, itiraz edilebilir. O verilen karar hukukidir. Ama adil ve vicdani mi? Adalet siyasetten arındırıldığı ölçüde gerçek bir adalettir. Hiçbir hakimin vereceği hiçbir karar siyasi olmamalı, olamaz. Eğer siyasi bir duruşla alınan bir karar da adil olmaz. Toplum nezdinde ciddi sıkıntılara, kırılmalara ve o toplumdaki yarılmalara neden olur. O toplumun adalete olan inancın zayıflamasına neden olur. Ondan sonra bunun nerede ne şekilde nasıl düzeltileceğini ve bunun nasıl bir surete erişeceğini, nasıl bir siyasi sonuca erişeceğini varın siz düşünün. Bu ülkenin cumhurbaşkanı okuduğu bir şiir nedeniyle hüküm giymişti. O karar da birçok kişi ve kurum tarafından eleştirilmişti. Ama toplum vicdanında gelinen noktada 20 yılda hem başbakanlık hem de cumhurbaşkanlığı yaparak Türkiye’nin yönetilmesinde iktidarda olması cumhurbaşkanının başladığı noktayı gösteriyor. Her karar düzeltilir. Her vicdan sahibi siyasetçinin her karara itiraz etme hakkı vardır. İtiraz etmeliyiz. Siyasi kararın siyasi karar olduğunu vurgulamamız gerekiyor. Ben üzgünüm. İstanbul gibi önemli bir ilimizin belediye başkanının aldığı bu mahkumiyet kararının çok eminim ki toplum vicdanında hiçbir karşılığı ve hükmü olmayacaktır. Bizim gözümüzde zaten hükmü yoktur. Siyasi bir karardır. Bunula ilgili önümüzdeki süreçte yaşayarak göreceğiz. Toplum da bunu kabul etmeyecektir. Hukuka, vicdana ve adalete inanmış tüm vatandaşlar da Sayın İmamoğlu’nun arkasında yer alacaklardır. Dayanışmayla hep birlikte bugünleri aşacağız” dedi.
GRAND PLAZA’YA SERMAYE ARTIRIMI
Oturumda, Büyükşehir iştiraki olan Grand Plaza A.Ş.’nin sermayesin 20 milyon lira değerinde artırımı gündeme gelirken önerge, mecliste tansiyonun yükselmesine sebep oldu.
Gündemde, “Grand Plaza A.Ş’nin 06/12/2022 tarihli Olağanüstü Genel Kurul Toplantısında alınan şirket sermayesinin 193.458.415,00-TL'den 20.000.000,00-TL artırılarak; 213.458.415,00-TL'ye çıkarılması kararı doğrultusunda, Belediyemizin Grand Plaza A.Ş içerisindeki sermaye payının korunabilmesi için payına düşen (%50,00'sine tekabül eden) 10.000.000,00-TL'lik rüçhan hakkının kullanılarak sermaye artışına iştirak edilmesi” ifadeleriyle yer alan önerge üzerine yapılan tartışmalar yer yer İmamoğlu kararı üzerinden hukukun ‘tarafsızlığı’ atışmalarına döndü.
ÇALIŞKAN’DAN TESİS HATIRLATMASI
Konya ilişkin söz alan Plan ve Bütçe Komisyonu ve AK Partili meclis üyesi Erhan Çalışkan, işletme hakkı İZENERJİ’ye verilen tesisi hatırlattı ve “Grand Plaza sürekli sermaye artırıyor. Grand Plaza doğru ve etkin yönetilmiyor. İzmir’in en etkili ve doğru yerlerini Grand Plaza yönetiyor. biz, su dolum tesisiyle ilgili bir öneri getirdik. İzBB bünyesindeki başka bir şirkete verilecekti .Biz o şirkete vermeyen Grand Plaza’ya verin, o işletsin demiştik. Eğer öyle olsaydı Grand Plaza’nın sermaye artırımına ihtiyacı olmayacaktı. Grand Plaza’nın maddi sıkıntılarının nedenlerinden biri de personel sayısının çok olması. Biz her yapılan hatayı dönüp sermaye artırımıyla kapatmak istiyoruz. Biz bu nedenle hayır oyu kullandık” dedi.
SÖZÜPEK: KONUYU BAŞKA YERE ÇEKMEYE GEREK YOK
Çalışkan’ın ardından söz alan Plan ve Bütçe Komisyonu başkanı ve CHP’li meclis üyesi Bülent Sözüpek ‘personel maaşları’ savunması yaptı ve “Ülkemizin ekonomik koşulları belli. Asgari ücrete yüzde 44’ yakın bir artış oldu. Bizim devamlılığı sürdürebilmemiz için sermaye artışı yapmamız gerekiyor. Grand Plaza, arka sıralardaki mahallelerimize birçok ekmek büfesi işletiyor. Biz, vatandaşımızın ihtiyacı olan ekmeğin karşılaştırılması için fedakarlık yapıyoruz. Ülkenin koşullarını hepimiz biliyoruz. Yani Erhan Bey’in yaptığı gibi konuyu başka bir yere çekmeye gerek yok” diye konuştu.
MISIRLI: YILLARDIR HEP ZARAR EDİYORSA…
Sözüpek’in ardından konuşan Mısırlı, Grand Plaza’nın işletmesinde olan Bizim Halkın Kasabı’nda et fiyatlarını öne sürerek zarar etmemesi gerektiğini belirtti ve “Biz buna niye karşıyız? 213 milyona sermayesi olan bir şirket personel maaşını ödemek için İzBB’den para alıyorsa bu şirkette bir tuhaflık vardır. Bazı projeleri hatalı olabilir ama yıllardır Grand Plaza hep zarar ediyorsa buna bir bakmak lazım. Hadi Halkın Bakkal’ını kapattık, Halkın Kasabını açtık. Bülent Bey incelesin görsün. 315 liraya et satılıyor. Bu durum ne kadar CHP’nin politikalarına uygun” ifadelerini kullandı.
HIZAL: FRANSA’DA YAŞAN BİRİNE İZMİRLİNİN PARASINI ÖDÜYORSUNUZ
Konuya ilişkin söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, Grand Plaza2nın ilettiği alanlara bakılarak zarar etmesinin kabul edilemez olduğunu belirtirken Sayıştay raporuna yansıyan bir hususu da hatırlattı ve şunları söyledi; “Biz burada Grand Plaza’nın sermaye artırımıyla ilgili bir eleştiri ortaya koyduk. Grand Plaza zarar etmemesi gereken bir şirket dedik. Eğer ki bu şirket gerçekten İzmirlilerin yararına iş yapıyorsa biz bu zararları göze alabilir dedik. Grand Plaza’nın 10 aydaki zararı 28 milyon. Geçen yılki zararı 58 milyon. Grand Plaza, İzmirlilerin gözünün içine baka baka yanlış bilgi vererek bir marina kiraladı. İzmir’de çekek problemi var. Biz oraya gemileri sokup bakım ve onarımını yapacağız dediniz. Peki sonra ne oldu? Sizin arka sıralardakiler diye tabir ettiğimiz İzmirlilerin asla ve asla giremeyeceği kadar yüksek fiyatlı bir mekan oldu. Yüzbinlerce lira kira veriyorsunuz oraya İzmirliler ve arka sıradakiler gidemiyor. Şirketlerin bir kısmının zarar etmesi söz konusu olabilir. Ama Grand Plaza ve İZBETON gibi şirketlerin zarar etmesinin nedeni kabiliyetsiz yönetimdir. Siz terörle iltisaklı olan Fransa’da yaşayan bir kişiyi Grand Plaza’nın yönetim kuruluna atadın ve o kişiye İzmirlilerin parası ödeniyor. Maaş ödemek için sermaye artırımı, zarar ettik sermaye artırımı… Daha geçen gün Soyer, kamu zararı oluştuğu gerekçesiyle ESHOT için dava açtı. Peki Sayın Başkan bu şirket için su duyurusunda bulundu mu? Hukuk sübjektif kriterlere göre değil, objektif kriterlere göre değerlendirilir Sonra çıkan kararlara siyasi falan demeyin.”
AYDIN: NE YAPALIM İŞTEN Mİ ÇIKARALIM?
Eleştirilerin ardından konuşan CHP Grup Başkanvekili Murat Aydın ise Mısırlı’nın fiyat eleştirisine yanıt verirken maaşlar konusuna merkezi iktidarı eleştirileri üzerinden yanıt verdi ve “Halkın Kasabı’nda 119 lira kıyma. Önce bunu bir düzeltelim. Kimin kabiliyetsiz olduğunu kimin olmadığını bu ülkedeki herkes biliyor. Her defasında şirketlerimizde çalışanların sayısına ve maaşlarına laf edenler bu ülkedeki işsizlik rakamlarına baksınlar. Şirketler, inşalar açlık sınırının altında çalıştırılarak kar etmez. Bu bizim tarzımız değildir. Asgari ücretliye 8 bin lirayı çok görenlerin verilen parayı fakir fukaraya verilen sadakayla bir tutanların bizim çalışanlarımıza verdiğimizi ücretle gibi yorum yapması abestir. Bizim şu kadar çalışanımız varmış. Biz ne yapalım işten mi çıkaralım. Yok neymiş Nefes Restoran’da fiyatlar şöyleymiş. Grand Plaza bir o restoranı mı işletiyor. Biz büfeden lüks restorana birçok işletme işletiyoruz. Rica ediyorum bu meseleyi siz halkan yana mısınız değil misiniz meselesine dökmesinler. Çünkü kimin halktan yana olduğunu sabaha kadar anlatırız. Buna gerek yok. Buradaki konumuz Grand Plaza’nın sermaye artışı. Devri iktidarlarında çökerttikleri ekonomik koşullar altında hangi şirket sermaye artırımına gerek görmemiş mi? Böyle giderlerse muhtemeldir ki biz Haziran gibi yine ek bütçe getireceğiz buna bir baksınlar. Tartışmayı bağlamından koparıp hırgür çıkarmaksa mesele sorun yok” dedi.
YILDIZ: SİZ ÖNCE KENDİ POLİTİKALARINIZDAKİ EŞİTSİZLİĞİ KALDIRIN
Konuya ilişkin konuşan AK Parti Grup Sözcüsü Hakan Yıldız ise şirketler arasındaki maaş adaletsizliğine dikkat çekti ve “Bir hiçbir zaman şirketteki maaşlar üzerinden değil yönetim kurulunda olan ancak çalışmayan birinin maaş alması üzerinden eleştiri yaptık. Bütçe görüşmelerinde açık bir ifadede bulunmuştum. Meslek Fabrikası’nda çalışan öğretmenlerimiz İZDOĞA’da çalışanların en düşük ücretini alıyor. İZENERJİ’dekiler daha çok alıyor. Mesela İZENERJİ’deki öğretmenlerimiz fazla mesai ücreti alırken İZDOĞA’dakiler almıyor. Bunu oradaki öğretmenler gündeme getirmemizi söylüyor. Onlar 20 yıldır iktidarda olan AK Parti’ye güveniyor. Siz önce kendi, politikalarınızdaki eşitsizliği ortadan kaldırın daha sonra bizim politikalarımızdaki eşitsizliği eleştirin. Eğer bu şirketler doğru yönetilselerdi zarar etmezlerdi. Hele ki Grand Plaza’nın zarar etmesini asla kabul etmiyoruz” ifadelerini kullandı.
AYDIN: HALKIN İRADESİYLE KAVGA EDİLMEZ
Gündem dışı konuşmalarda söz alan CHP Grup Başkanvekili Aydın, İmamoğlu kararına tepki gösterirken ‘siyasi karar’ verildiğini belirtirken halkın iradesinin yargı yoluyla ezilmeye çalışıldığı mesajını verdi ve “İzBB Meclisi MHP Grup Başkanvekili Selahattin Şahin ve Gaziemir Belediyesi AK Parti Grup Başkanvekili Uğur İnan Atmaca’nın yolsuzluk gerekçesiyle Suç duyurusunda bulunmuşlardı. 8 aralık 2022 tarihinde İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı takipsizlik kararı verdi. Diğer meseleye gelirsek… Bu ülke hukuk ve demokrasisi konusunda çok karanlık günlerden geçiyor. Otoriter yönetim anlayışı faşizme dönüyor. Bu iktidar halkın tercihleriyle bulduğu her fırsata kavga ediyor. Sayın İmamoğlu’na 2 yıl 7 ay hapis cezası verildi. Herkes müsterih olsun. Sayın Başkan görevinin başındadır. Karar öncelikle istinaf ardıldan da Yargıtay incelemesine tabiidir. Yani Sayın Başkan hakkında siyasi yasaklılık söz konusu değildir. Ancak içimin ezildiğini ifade etmek zorundayım. Bu kadar zorlama ve hukuk dışı yargılamayla bu ülke ilk kez karşılaşmıştır. Bu mahkemenin kararı siyasidir. Çok açık bir şekilde siyasi saiklerle verilmiştir. Savunma hakkını bile yok sayan hakimler bir an önce durulmayı bitirmek için hiç görülmemiş bir şeklide duruşmayı 16.00’ya erteleyerek yargıda görülmeyen teamüllere aykırı hareket etmişleridir. Kişilerin ifade özgürlüklerinin sınırları bellidir. Şiddet ve terör övülmedikçe, ırkçı söylemlerle bulunulmadıkça eylemler ve söylemler suç teşkil etmezler. Bir söz kendi bağlamından koparılarak bu söz hakaret midir değil midir diye tartışılmaz. O sizin söyleniş şekline, zamanına ve geri planına bakmak lazım. Sayın İmamoğlu’nun bu sözü neden ve kime söylediğini herkes biliyor. O sözün söylenmesinden aylar sonra İmamoğlu’nu yargılanmasının nedenini de herkes biliyor. Halkın iradesiyle kavga edilmez. Bunu yapanların ne duruma geldiğini tarih bize göstermiştir. Yine gösterecek. Yanlış verilmiş hiçbir yargı kararı hiçbir bürokratik ve ekonomik baskı CHP’nin özgürlük ve demokrasiye ve cumhuriyete sahip çıkma iradesinde bir adım geri attıramayacaktır. Ne bir adım geri gideriz ne bir kelime eksik söyleriz” dedi.
HIZAL: BURADAN SİYASİ İR HAZİNE ELDE ETMEYE ÇALIŞIRSANIZ…
Aydın’ın İmamoğlu sözlerine yanıt veren AK Parti Grup Başkanvekili Hızal ise konuşmada ‘tutarsızlık’ olduğunu ifade etti ve “Sayın Aydın önce verilen bir karardan bahsedip hukuki diyor sonra da ne karanlık günlerden geçiyoruz diye mahkeme kararını eleştiriyor. Evet mahkeme kararı eleştirilebilir. Mahkeme bir karar verdiğinde belirli aşamalar vardır ve bu aşamalar geçirilecek. Ama hiç kimsenin bu devletin herhangi bir kurumunda çalışan bir memuruna hakaret edemez. Eğer ederse gereken yargılamalar yapılır. Ben burada. Siz adeta bir hazine bulmuşçasına bunun üzerine atlar ve buradan siyasi bir hazine elde etmeye çalışırsanız çok yazık olur. Sayın Aydın artık eski bir yargıç değil. Yani onu kast etmemişti bunu kastetmişti gibi bir tartışma siyasidir. Bu mahkeme kararından politik bir sonuç çıkarmaya çalışmayın” diye konuştu.
ŞAHİN’DEN YAĞMUR TAŞKINI TEPKİSİ
Söz alarak bir süredir yapan yağmurlarda yaşanan taşkınlar ve esnaf başta olmak üzere esnafın yaşadığı mağduriyete tepki gösteren MHP Grup Başkanvekili Selahattin Şahin, şunları söyledi; “İzsu Genel Müdürlüğü, daha önce tespit edilip çalışma yapılan noktalardan şikayet gelmediğini ve şehir genelinde çağrı merkezine sadece 35 talep ulaştığını kaydetti. Geçmişte şehrin birçok noktasında yaşanan su baskınları, tamamlanan altyapı çalışmalarıyla son buldu. Dirençli kent İzmir, hedefi doğrultusunda 2019 yılının Nisan ayı itibari ile İzmir’in yağmur suyu kanallarının inşa edilmesi için çok sayıda projeyi tamamlayan İzsu Genel Müdürlüğü, şuana kadar toplam 220 km yağmur suyu kanalı inşa etti. Yaklaşık 200 noktada tamamlanan yatırımlarla bazı bölgelerde kronik hale gelen su baskını riski tamamen sona erdi. Şaka gibisiniz bu haberi kaleme alıp basına servis eden arkadaş İzmir de yaşamıyor mu? Dün yağan yağmurda Kemeraltı başta olmak üzere İzmir’in her tarafı aynı manzarayı tekrar yaşadı. Tekrar söylüyorum kulaklarınızı açın iyi dinleyin, 220 km değil, 1220 km yağmur suyu kanalı yapsanız da bu kanalları ayrı bir toplama sistemi yapmadığınız sürece sorunun çözülmesi su baskınlarının mağduriyetlerin giderilmesi mümkün değil. Yağmur suyu kanalı yapıyorsunuz sonra bu kanalları tekrar pis su kanallarına bağlıyorsunuz. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu.”