EGEPOSTASI - Halime Erdoğan’ın sunduğu Gün Ortası programına katılan AK Partili Özgür Hızal gündemde olan Menderes’e yapılması planlanan katı atık bertaraf tesisi hakkında önemli açıklamalarda bulundu. İşte programın satır başları:
‘BENZER TESİSLER 20 YIL ÖNCE YAPILDI’
"Menderes'te yapılmak istenen tesisi değerlendirirken çöp problemini masaya yatırmak gerekiyor. On aylık bir meclis üyeliği sürecimiz var. İzmirli uzun süredir bu çöp sorununun ortadan kaldırılmasını bekliyor. Harmandalı'da vahşi depolama yöntemiyle çöp depolama söz konusu. Aziz Kocaoğlu'nun yaptığı projeyle elektrik üretim tesisi söz konusu. Şöyle bir algı yaratılmaya çalışılıyor. Bu tesisin yapımıyla birlikte İzmir'deki çöp sorunu ortadan kalkmış gibi bir algı yaratılmaya çalışıldı. Bu tesisin yapımında da geç kalındı. Gelişmiş yerlerde buna benzer tesisler 20 yıl önce yapıldı. İzmir gibi bir kentte ne yazık ki bu tesis dahi çok geç yapıldı. Yapılması tabi ki olumlu. Bu tesisin yapılmış olması çöp sorununu ortadan kaldırmıyor. Burada rehabilitasyon çalışması yapılacak. Henüz yüzde onlar seviyesinde. Uzun zaman alacak. Ortada böyle bir vaka var iken, Harmandalı gibi bir örnek varken siz çıkıp oldu bittiyle Menderes gibi değerli bir yere çöp tesisi yapmak istiyorsunuz. 2013 yılından bu yana mücadele veren Mendereslilerin gözünün içine baka baka biz burada bu tesisi yapıyoruz demek belediyecilik anlayışına tamamıyla ters. İzmir'in elbette ki böyle tesislere ihtiyacı var.
‘HAVZADA ÇİVİ BİLE ÇAKILMASINA İZİN VERİLMEZKEN…’
Bergama ve Ödemiş'te yapılıyor. Biz de destek verdik. Bergama'da mevcut tesisinin yerine yenisi yapılıyor, umarım kısa sürede biter. Ödemiş'teki durum proje ve ihale aşamasında sorun yaşandı. Bu tesisin Menderes'e yapılmasıyla ilgili sorun var. İzmir Büyükşehir Belediyesi bu tesise ilişkin birtakım kriter koymuş. 12 tane. İçme suyu, sit alanlarında, orman alanlarında yapılamaz denmiş. Sosyal ve psikolojik faktörleri de göz önüne almamız gerekir denmiş. Bu tesis havzanın içinde yapılmıyor ama günlük bu tesise 12 bin ton çöp nakli yapılması zorunlu. Buca, Balçova, Gaziemir, Karabağlar, Narlıdere ve Menderes'in çöpleri gelecek. Buralar büyük ilçeler. Bu altı ilçenin çöp miktarı 2 bin ton. Aktarma istasyonları ile tesis arasındaki mesafe 50 kilometre. Bu çöpler herhalde havayoluyla oraya gitmeyecek. Nakil yapılacak. Bunu yaparken de biz biliyoruz ki, esasında havza içinden bu naklin yapılması gerekecek. Bugün havzada çivi bile çakılmasına izin verilmezken böyle bir naklin yapılması, yüz aracın buradan bir şekilde geçmesi havzanın ciddi şekilde tehlike altına girmesi demek. Biz buna karşı çıkıyoruz. Biz burada tarımın, turizmin, suyun ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. Biz bu tarz bir tesisin yapılması için yapılan planlamada alternatif lokasyonların yapılması gerektiğini söylüyoruz. Bu da Büyükşehir’in bu konuda ne kadar basiretsiz olduğunu gösteriyor. Bir realite var. Yüz İzmirliye sorsanız çöp havzası diye Harmandalı çöp tesisi ve kötü görüntüleri der. Orada rehabilitasyon çalışmaları bitmedikçe sorun bitmeyecek. Maalesef hala aynı görüntüler var. Menderes halkına bu haksızlığı yapamazsınız. Mendereslinin sesine kulak vermeniz lazım" diye konuştu.
BU SESE KULAK VERİLMELİ
AK Partili Hızal, "On ay öncesine kadar İstanbul AK Parti tarafından yönetiliyordu. İstanbul'da 20 yıl önce bu tesisler yapıldı. Şu lokasyonda yapılması gerekir demekten ziyade Menderes'teki tesisin farklı lokasyonlarda da yapılabileceğini Büyükşehir’e söylüyoruz. Menderes ilçesi, içme suyu havzasında olan bir bölge. Tarımın, turizmin, içme suyu havzasının bulunduğu bir bölgede yapılamaz. Ama başka bir ilçede yapılabilir. Menderes'i korumak kastıyla, su ve tarım ve orman arazilerini korumak amacıyla yedi yıldır mücadele ediliyor. Bu sese kulak verilmeli" ifadelerini kullandı.
20 YILDIR ÇÖP SORUNU ÇÖZÜLEMEDİ
Yamanlarda yapılması düşünülen tesisle ilgili soru sorulan Özgür Hızal, bu soruya, "Sanrım bundan vazgeçildi. İzmir Büyükşehir Belediyesi çöple ilgili sorunu yirmi yıldır çözemedi. Bir şehrin Avrupa ve dünya kenti olmasını istiyorsak çöp sorununu çözmek gerekir. biz hala bunları konuşuyoruz. Hala doğru adımlar atılmayarak işin çıkmaza girmesine neden olan bir büyükşehir belediyesi ile karşı karşıyayız" dedi.
BELEDİYE BAŞKANI SALONDA YOKTU
Özgür Hızal, büyükşehir belediyesi meclis oturumunda konu gündeme gelmesine karşın CHP'li belediye başkanının oturuma gelmemesini de eleştirdi. Hızal, "Geçen cuma günü meclis birleşiminde bunları tartıştık. Çekincelerimizi dile getirdik. Menderes Belediye Başkanı ve CHP'li meclis üyelerinin de orada olup bu tartışmalara dahil olmasını isterdik. Gözüm aradı, kendisiyle görüşmek de istedik. Belediye başkanımız burada diye sordum. Yokmuş. Ya kendisi de ikna olmadı ya da kendisine birileri belli süre açıklama yapma, oldu bittiye gelsin, bu tesis hayata geçirilecek, sonra bir açıklama yapın telkininde bulunmuş olabilirler. Menderesliyi temsil ettiğini düşünen bir belediye başkanının bu kadar kritik bir oylama ve görüşmede o meclis salonunda bulunması gerekiyordu. Bu durumu Menderesli hemşerilerimizin takdirine bırakıldı" değerlendirmesini yaptı.
ÖN İZİN VERİLMESİ HAYATA GEÇECEĞİ ANLAMINA GELMİYOR
Tarım ve Orman Bakanlığı'nın ön izin vermesi hakkında ne düşündüğü sorulan Özgür Hızal, "Bu belge prosedür gereği verilmesi gereken bir belgeydi. Merkezi hükümetin desteği olmadığı yönünde eleştirilere uğruyoruz. Bu belgenin verilmemiş olmasını düşünemiyorum bile. Bu belge bir ön izin belgesi. Prosedür gereği verilmesi gereken bir belge. Sayın Bakanın çevre, su, orman hassasiyetini biliyoruz. Verilen ön izin belgesinin burada bu tesisin hayata geçirileceği anlamına gelmiyor" yanıtını verdi.
BİZ YASA KOYUCU YA DA TBMM DEĞİLİZ
Cem evlerinin imar planlarına ibadethane olarak işlenmesi konusundaki düşüncesi sorulan Özgür Hızal, "Bu konuda meclis birleşiminde konuştuk. Teolojik tartışmaya girmedik. Cemevleri’nin birtakım sorunlarının olduğunun bizler de farkındayız. Yerel anlamda adımlar atılması gerektiğini de söylüyoruz. Uzunca bir süredir cem evlerinin hukuki statüsü kazanmasına yönelik ciddi çalışmalar yapan bir partinin mensubu olarak söylüyorum bunu. Buradaki sorun, ortada yasal bir dayanağın olmaması. Bize yasanın çizdiği sınırlar dışına çıkamayız. Yasa bize nasıl bir yetki verirse o çerçevede hareket etmeliyiz.
ALEVİ DERNEKLERE TESLİM EDELİM LOJİSTİK DESTEK VERELİM
İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak adeta kendimizi TBMM yerine koyarak hareket etmemiz doğru değil dedik. Madem hukuktan bahsediyoruz o zaman bunlara dikkat etmeliyiz. Cem evleri kültür merkezlerinin bir katında açılmamalı. Cem evlerini bağımsız bölümler halinde yapalım. Alevi dernek ve vakıflarına teslim edip yerel anlamda tüm lojistik desteklerini verelim. Birtakım küldür merkezleri içinde cem evleri açılıyor. Anahtarı çalışana veriliyor. Alevi vatandaşlar anahtarı alma konusunda bazen sorunlar yaşıyor. Bu sorunların aşılmasının yöntemi bu değil dedik. Yasal dayanağı olmayan bir durumla karşılaşırsanız, ortada başka yasalar var. Üç gün sonra hazineye devri ile ilgili bir tartışma mı çıkacak. Siz kendinizi yasa koyucu yerine koyamazsınız. Biz cem evleriyle ilgili sorun varsa bunları ortadan kaldırmak için başka yöntemlerle çözebiliriz diyoruz. İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi olarak bunu yapmaya yetkimiz yok. Biz yasa koyucu ya da TBMM değiliz. Bu, bizim görevimiz değil" ifadelerini kullandı.”