POLİTİKA
EGE POSTASI- AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya, Ege Postası ekranlarında yayınlanan Senem Gökdağ ile Manşet programının konuğu oldu. Kaya, İzmir'in gündeminde yerini koruyan çöp ve su krizi, Körfez problemi ve İZBAN'da 90 Dakika uygulamasının iptaline ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
İZMİR'DE YÖNETİM ANLAYIŞI NASIL?
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin yönetim anlayışını ve hizmetlerini değerlendiren Kaya, şunları söyledi:
"İzmir'de çeyrek asırdır CHP'li belediyecilik analayışı var. Tüm uyarılarımıza rağmen, özellikle belirttiğimiz yanlış giden işlere yönelik bütün bu noktada koyduğumuz tavırlara rağmen bir değişiklik olmadı ve çeyrek asır sonunda İzmir'de artık öyle bir noktaya geldik ki, musluklarımızdan su akmaz, çöplerimiz toplanmaz, çöplerin depolanacağı bir alanın olmadığı çağ dışı bir vahşi depolama yöntemiyle hala süreç yönetmek isteniyor. Ulaşım tamamen çökmüş, günlük hayatımızda neredeyse 1 saatini gereksiz yere alternatif yol ve güzergahlar ve ulaşımda master planın olmamasından dolayı yıllardır yaşanan bir şehre dönüştük. Ki bu da yetmedi İzmir’imizin simgesi olan Körfezimiz…
Körfezin karşısında oturup bir çay kahve içip orada bir muhabbet etme imkanını da kaybettik. Bunlar tabii bir günde olamdı. Bunlar maalesef CHP’nin belediyeclik anlayışının hizmet odaklı değil ideolojik bir yaklaşımla sürdürüldüğünü gösteriyor.. Kendi kongre hesapları, kendi adaylık hesapları noktasında tüm belediyenin kaynaklarını maalesef buraya doldurdular. Bunu CHP'de siyaset yapan isimler de açıkça ifade ediyorlar. Gelinen noktada bir kamu kurumu olmasa, iflası istenecek bir Büyükşehir Belediyesi ilçe belediyeleri ve belediye şirketlerini görüyoruz. Bu çok acı. İzmir gibi dünyanın en önemli şehrinde bu kadar potansiyel avantajlara rağmen bu noktaya gelebilmek büyük bir beceriksizlik."
Ben kendi milletvekilliği dönemimde en az 4-5 CHP'li belediye başkanıyla birlikte bakanlıklara gidip ya da belediye başkanlıklarını ziyaret edip o ilçenin temel sorunlarına ilişkin bir projeleri varsa onlara arka çıkıp destek olma noktasında işler yaptık. Her zaman için el uzatan tarafta olduk. Tabii ortada bir proje olması lazım ki, biz de destek verebilelim. Ama maalesef özellike son dönemde CHP'de yaşanan krizlerle birlikte görüyoruz ki; kendi iç sorunlarıyla boğuşmaktan, kendi kavgalarından İzmirli hemşehrilerimizin ihtiyacı olan projeleri hazırlamadılar ve bu noktada ellerinde proje olmadığı için bizden yardımda talep etmiyorlar. İzmir'de olay şöyle gelişir. Bir enkaza dönüşür problem, en son da 'gelsin AK Parti çözsün' denir.
Buradan açık çağrı olsun, CHP'li hangi ilçe belediyesinin bir projesi ve yardım talebi varsa biz buradayız, her zaman ve geçmişte olduğu gibi bugün de yardımcı olma noktasında hazır bekliyoruz.
BAŞKAN FIÇI'YA TEPKİ: "ŞIMARIK BİR TAVIR"
Foça Belediye Başkanı Saniye Bora Fıçı'nın 'Çöpleri bilerek toplamadım' açıklamalarının 'şımarık bir tavır' olduğunun altını çizen Kaya, "Artık bu bir şımarık tavır. Bu kadar kolay oy alınca işte görüyorsunuz, artık bir şımarıklık noktasına gelmiş, halka bir ayar vermeye kalkan ve halka üstten bir tavırla 'Oraya dökerseniz toplamam' açıklamaları yapılıyor. İzmir'deki CHP'li belediye başkanları ve siyasetçilerin tavrı bu noktaya kadar geldi. Maalesef bu çok üzücü. Bizim siyasetçilerinin her bir görevi halkın sorunlarına çözüm bulma noktasında çalışmalar yapmak. Hiç birimizin halkı hizaya çekmek, vatandaşa bu noktada parmak sallayıp ayar çekmek gibi bir tutumumuz olamaz, kimsenin haddine değildir. İşte bu ideolojik kibir ve maalesef çok kolay oy almanın verdiği şımarıklıkla bu tabloyu bugün İzmir'de yaşamış olduk." dedi.
"ORTADAKİ TABLO ÇOK VAHİM"
İzmir'de barajların kuruması, her gün planlı su kesintilerine ilişkin temel sorunun altyapı yatırımlarının yapılmaması olduğunu belirten AK Partili Kaya, "Su noktasında İzmir'e çok büyük yatırımlar yaptık. Bakanlıklarımızın eliyle en son 1.7 milyarlık Karareis Barajı'nı İzmir'e kazandırdık. Hem yaşanan küresel iklim değişikliği, tabii bu da temel sebeplerden bir tanesi. Fakat İzmir'de çok daha farklı bir tablo var. Bugün İzmir'de kayıp kaçak oranı ortalama yüzde 33. 3 bardak suyun 1 bardağı boşa gidiyor. Kimi ilçelerimizde yüzde 50. İzmirdeki konu tamamen farklı. Onlarca barajda yapsanız İzmir'e, bu kayıp kaçak oranı konusunda altyapı yatırımını yapmazsanız her zaman toplanan 3 bardak suyun 1 bardağını boşa dökmüş olursunuz. Yıllardır bu noktada altyapı yatırımı yapılmaması nedeniyle bugün bu durumla karşı karşıyayız. Ortadaki tablo o kadar vahim ki… Her yıl 92 milyon metreküp su boşa akıyor. Bu, 1 Tahtalı Barajı’nda toplanan su kadar. Bunun iki tane sonucu var:
Birincisi Türkiye'de en pahalı suyu İzmirli hemşehrilerimiz kullanıyor. Rakamlar ortada. Kayıp kaçak oranı bunun en büyük sebeplerinden biri. Çünkü tesisleri verimli işletemiyorsunuz. İkincisi zaten İZSU’nun yaşadığı işçi problemleri, 10 kişinin yapacağı kişi 50 kişiye yaptırmaya çalışmaları kendi siyasi parti noktalarında mahalle başkanlığında delegelerinin oylarını alabilmek için yıllardır ortaya koydukları enkaz. İzmir’in yıllık kaybı 6 milyar 135 milyon TL. Bugün İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin mali tablosu ortada. Hem pahalı su kullanmak zorundayız, hem de 6 milyar 135 milyonluk kaynağımız maalesef CHP'li belediyenin altyapı yatırımı yapmamasından, beceriksizliğinden, kötü yönetiminden kaybediyoruz." diye konuştu.
"TEŞHİSİ DOĞRU KOYMAZSANIZ..."
Kaya, kayıp-kaçak oranının düzelmediği takdirde su krizinin hep yaşanacağının altını çizerek İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay'a yüklendi.
Kaya, "CHP'li büyükşehir belediyesi kayıp kaçak oranını kesmediği noktada altyapı yatırımlarını yapmadığı sürece bizim musluklarımızdan su akmaz, bu kesintiler daha büyüyerek gider. Bu kabul edilebilir bir şey değil. Cemil Bey bir doktor. Bir doktor olarak bu noktada daha iyi bilebileceği bir şey. Teşhisi doğru koymak lazım ki tedaviyi ona göre yapın. Teşhisi doğru koymazsınız, yaptığınız tedavi de ortaya koyduğunuz reçete de başarılı olmaz."
"BUNUN FATURASINI İZMİRLİLER ÖDÜYOR"
Kaya, İZBAN'da 90 dakika uygulamasının kaldırılmasında faturayı İzmirlilerin ödediğini savunarak, "Bugün geldi, belirli sebepler ortaya koydu. Ben hiçbirine katılmıyorum. Çünkü diğer şehirlerle İzmir’i kıyasladığınız zaman zaten en pahalı taşımacılıklardan bir tanesi İzmir’de. Bunu akaryakıttaki fiyatlarındaki artışa da bağlamamak lazım. Bugün ESHOT’ta maalesef verimli çalıştırılmadığı için iki tane temel kriter öne çıkyor. Birinci sebebi, işçi sayısı. 10 kişiyle yapacağınız işi 40-50 kişiyle yapıyorsunuz. İkincisi, güzergah tercihlerindeki hatalar. Her köye bir tane ESHOT aracı gönderiyorlar. Hem orada esnaf arkadaşımız işinden oldu hem de bu verimli bir yatırım değil. Ana hatlarda otobüsler tıklım tıklım doluyken, çeper ilçelerde bir köyden 1-2 kişiyle koskoca ESHOT yolculuk yapıyor. Bu verimli bir çalışma değil. Bundan dolayı ESHOT bu durumdadır. Dolayısyla bunun faturasını maalesef İzmirliler ödüyor." şeklinde konuştu.
"KÖRFEZİ KİRLETEN BİZATİHİ BÜYÜKŞEHİR"
Körfez sorununda meselenin altyapı eksikliği olduğuna dikkat çeken Kaya, "CHP'li her belediye başkanı Aziz Bey’de, Tunç Bey’de, Cemil Bey’de temiz ve yüzülebilir körfez taahhütünde bulundu. Tunç bey dedi ki; '2 yıl içinde Körfez'de yüzeceğim.' Buna olamaz dedim. Bilim buna müsaade etmiyor ama popülist bir siyasetçiydi, onların hepsi zaten bilimsel görüşlere aykırı bir tavırları vardır. Onlar şovlarını yaptı, girdi çıktı Güzelbahçe'den 'yüzdüm' dedi. Fakat gün sonunda gördük ki görev süresini tamamlamadan şehri bir koku sardı. Bırakın yüzmeyi, balık ölümüne sebep olan bir yerel yönetim anlayışı ortaya çıktı. Körfez'deki mesele bir altyapı eksikliği. Cemil bey bir doktor. Teşhisi doğru görmesi lazım. Şu an göstermelik bir gemi, orada kil topluyor. Bu göstermelik geçici, günü kurtarır. Bizim artık İzmir'de sorunu kesin çözücü projeleri konuşmamız lazım. 'Körfezi kirleten sanayici, fabrikalar, dereler' dediler. Hayır biz o dereleri ıslah ettik. Körfezi kirleten bizatihi CHP'li İzmir Büyükşehir Belediyesi. Altyapı yatırımı bir konserden önemli değil onlar için. Bir konserden heykelden, başka tip etkinlikelerden... " ifadelerini kullandı.
"VAHŞİ DEPOLAMANIN DÜNYADA ÖRNEĞİ KALMADI"
AK Partili Kaya, Harmandalı Katı Atık Depolama Tesisi'nin kapatılmasının ardından İzmir'de yaşanan çöp sorununda önlem alınmadığını ve belediyelerin sorun çözme iradesi olmadığını belirterek, "Harmandalı’da yaşanacak sorun belliydi. Bu kadar yıldır buna niye önlem alınmadı?" dedi.
Kaya sözlerini şöyle sürdürdü:
"Burada yapma iradesi, sorun çözme iradesi yok. İzmirli hemşehrilerimiz girsinler kronolojik olarak var, ben oradan aldım. Onlarca haber var, 'Yamanların önünde hiçbir engel kalmadı, başardık' diye. Nereye kadar? 2019’a kadar. Bugün yine biz yapıcı olarak İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne vermişiz. Bergama'da Ödemiş'te olduğu gibi. Bu da yeterli değil. Bizim uzun vadeli düşünmemiz lazım. Vahşi depolamanın dünyada örneği kalmadı artık. Biz bugün İzmir'de bununla karşı karşıyayız. Bize 6 bin tonluk bir kapasite lazım. Bergama ve Ödemiş'teki tesislerin kapasitesi toplam 2 bin 200. Yamanlar'da planlanan tesis 2 bin tonluk bir tesis. Dolayısıyla İzmir’de bir tesise daha ihtiyaç var. Bu mesele çözülsün, biz yapıcıyız dedik. 2 tane AK Partili belediyelerin olduğu yerde biz gerekli izinlerin alınma konusunda hiç ses çıkartmadan bu işlemleri yapmışız. Doğru lokasyon doğru karar olduğu için. Yamanlara başlasan, bir yer daha bulunması lazım."
BORNOVA'YI ÖNERDİ
Kaya, çöp tesisi alanı için Bornova'yı önermesine ilişkin, "Çünkü çöpün ana kısmı merkezde. Yamanlar işi çözüldüğü zaman bize 2 tesis daha lazım. Bornova'da bir alan araştırılır. Bu netice itibariyle araçların akaryakıt maliyetini düşürmek lazım. O taraflarda olabilir ama bizim merkezde ihtiyacımız var. Kuzey ve Güney hattını yapmışız zaten. Merkez kalmış, merkezin birini de Yamanlar’a birini de merkezdeki ilçelerden birine şehrin dışına bu noktada iyi planlama ve ortak kararla yapılması lazım. Bu noktada biz çözümden yanayız." dedi.
Sayfa başına git
