Çin'in Wuhan kentinde 12 Aralık’ta ortaya çıkan ve tüm dünyada salgın hastalık olarak kabul edilen pandemik Corona virüsünden ülkemizin de etkilendiğini belirten Nasır, vatandaşların yetkililer tarafından yapılan çağrılara uyması gerektiğini hatırlattı.
Corona krizinin ülkemizde başarılı bir şekilde yönetildiğini vurgulayan Necip Nasır, Avrupa’daki en hazırlıklı ülkelerden biri olduğumuza dikkat çekerek, “Olası bir durumda hastanelerdeki yoğunluğun azaltılması için öncelikle 184 Sabim Korona Danışma Hattı ve aile hekimlerine başvurulması gerektiğinin altını çizdi.
GEREKLİ TEDBİRLER DERHAL ALINDI
Türkiye'nin salgın konusunda önleyici tedbir ve kararları zamanında aldığı için çevre ülkelere nazaran daha az etkilendiğini vurgulayan Nasır, “Ülkemizdeki bu hazırlıklara rağmen salgının pik yapacağı dönem bu günden itibaren başlıyor. Sağlık kuruluşlarının baskı altına alınmaması gerekiyor. Bu nedenle kimse zorunlu durumlar haricinde, yoğunluğun azaltılması için hastanelere gitmemeli. Mart 2020 itibarıyla Çin'de salgının hızı yavaşlarken; İran, Güney Kore ve İtalya'da Covid-19 vakaları ve buna bağlı ölümler hızla arttı. Çin’de başlayan Corona virüsün şu anki merkezi Avrupa oldu. Daha önce dünyada görülen ve can kayıplarına neden olan Sars ve Mers hastalıkları konusunda da yayılma hızının ve yıkıcı etkileri konusunda geniş bir bilgi ağına sahip olan Sağlık Bakanlığı koruyucu ve önleyici tedbirleri birçok Avrupa ülkesinden önce aldı. Sürecin ilk gününden itibaren Sayın Cumhurbaşkanımızın hassasiyet ve yakından takip etmelerinin, Bilim Kurulunun ve Bakanlığımızın önerilerinin hızla, daha ötesinde, önünde kararlar alarak devreye girmiş olmasının bu başarıda büyük payı vardır. Yine Sağlık Bakanlığımız işe Halk Sağlığı Genel Müdürlüğünde, Coronavirüs Bilim Kurulunu oluşturarak başladı. Bakanlığımız tarafından zamanında ve etkili koruyucu önleyici önlemlerin alınmasında salgınla mücadelemizin şu ana kadar yüksek başarıyla sürdürülmesinde bu öngörünün de büyük payı vardır” ifadesini kullandı.
PANİK YAPMADAN BU SÜRECİ ATLATACAĞIZ
Türkiye'nin birçok ülkenin aksine konunun ciddiyetinin çok önce farkına vardığını ve tedbirlerini aldığını anlatan AK Parti İzmir Milletvekili Necip Nasır, şunları söyledi: “Coronavirüs Bilim Kurulu'nun değerli profesörleri salgın konusunda alınacak birçok tedbiri DSÖ'nün koruyucu önleyici tedbirlerin alınması gerektiğini ilan etmesinden çok önce belirlemişlerdir. Zamanında etkili ve koruyucu önlemlerin alınmasıyla birlikte, mücadeledeki başarımızda bu öngörünün de önemi vardır. Amerika ve Avrupa ülkeleri bu konunun ciddiyeti daha tam olarak kavramadan Türkiye’de Bilim Kurulu tarafından virüsle ilgili bilinçlendirme rehberi de yayınlanmıştı. Salgının ülkemizin yayılmasıyla ilgili öngörü sahibi olabilmek için Bakanlık tarafından algoritmalar oluşturuldu. Salgın için alınacak önleyici tedbirler önceden hazırlanmıştı. İlk önce Çin’den gelen uçuşları durdurduk. Sınır komşularımızın virüsle mücadelesinin zafiyet içinde olduğunu görerek kara sınır kapılarımızı kapattık. Gelen vatandaşlarımızı, sağlık kontrolü ve on dört günlük izolasyon tedbirleriyle ülkemize kabul ettik. Bu arada uçuş yasağı ve sınır kapatması uyguladığımız ülkelerdeki vatandaşlarımızı, tahliye etmek üzere operasyonlara başladık. Daha sonra virüsün görüldüğü tüm ülkelerle uçuşlar kapatıldı. Tüm uluslararası uçuşların yapıldığı hava alanları ve deniz giriş noktalarına termal kameralar koyuldu. Yurtdışında yaşayan Türk vatandaşlarının da bulundukları ülkedeki büyükelçilikleri ulaşarak devletimiz yurtdışında bulunan ülkemize geri dönmeleri için gerekli ulaşım olanakları da sağlanacaktır. Önemli olan panik yapmadan bu süreci atlatabilmektir”
15 DAKİKALIK TANI KİTLERİ HAZIR
Türkiye olarak kendi tanı kitlerimizi oluşturduğumuzu ve kısa süre içinde 81 ilde bu kitlerin kullanılmaya başlayacağını da söyleyen Necip Nasır, “15 dakikada tanı koyacak bu kitler kısa süre içinde tüm illerimizde kullanıma sunulacak. Bu hafta önemli bir hafta, vatandaşlarımız evlerinde kalsınlar; çünkü bu salgının pik yapması bekleniyor. Şu anda Valiliğimiz bünyesinde kriz merkezi oluşturuldu. İl Sağlık Müdürlüğü, Sosyal Hizmetler Müdürlüğü ve güvenlik kuvvetleriyle birlikte tüm personel gece gündüz teyakkuz halinde. Herhangi bir durum karşısında 7/24 müdahil olabiliyorlar. Ülkemizde oluşabilecek kötü senaryolara karşı her türlü tedbir alınmış durumda. Burada en büyük çaba yine duyarlı davranışlarıyla vatandaşımıza düşüyor” dedi.
KURALLARA UYUN VE SAĞDUYULU DAVRANIN
Hastane ve yatak sayıları hakkında da bilgi veren Nasır sözlerini şöyle sürdürdü: “Ülkemizde toplam yatak sayısı 239 bin 046'dır. Şehir hastanelerinin önemi de bu süreçte daha iyi anlaşıldı. Son zamanlarda art arda açtığımız şehir hastanelerine rağmen yatak sayımız Avrupa ve OECD ortalamaların altındadır, 10 bin kişiye 28 yatak düşmektedir; OECD ortalaması 40'dır. Yoğun bakım yatak sayısında ise şanslı durumdayız. Erişkin ve çocuk yoğun bakımları dâhil 100 bin kişiye Almanya'da 29, İtalya'da 13, Fransa'da 12 yoğun bakım yatağı bulunuyor iken; ülkemizde bu sayı 40'dır. Hastalığın ülkemizde yayılarak bir salgın hâlini alması durumunda kamu ve özel sektörün birlikte hizmet vereceği toplam 25 bin 466 erişkin yoğun bakım kapasitemiz söz konusu. Hastanelerimizde 99 bin 797 tek kişilik hasta odaları mevcuttur. Bu hasta odaları gerektiğinde yoğun bakım ve izolasyon sağlanmak şartıyla yoğun bakım odasına çevrilebilecek altyapıya sahiptir. Ülkemizde 418 hastanemizde toplam 5 bin 842 yataklı palyatif bakım merkezi mevcuttur. İhtiyaç durumunda da bunlar kullanılabilecektir. Yine, gündeme gelen teknik donanım açısından erişkin yoğun bakımlarda kullanılmak üzere; toplam ventilatör sayımız 20 bin civarındadır. Burada altını bilhassa çizmek istediğim bir nokta; Evde kalan 100 hasta üzerinde yapılan çalışmalarda, evde kalma sıfırsa, 25 bin vakada ölüm oranı 500; Eğer bu evde kalma oranını yüzde 75'te tutarsak vaka sayısı 4 civarında olacaktır. Bizim de vatandaş olarak, üzerimize düşeni yapmamız salgın süresince evde kalmaya devam etmemiz gerekiyor”
“ÜLKE OLARAK VİRÜSLE SAVAŞA HAZIRIZ”
Ülkemizdeki bu hazırlıklara rağmen bugünden itibaren salgının pik yapacağı bir döneme girdik. Sağlık kuruluşlarının da baskı altına alınmaması gerekiyor. Önümüzdeki süreçte mevsimsel girip alerji hastalıklarının artması Corona virüs belirtilerine benzer etkilere neden olarak vatandaşları psikolojik olarak da olumsuz etkileyebilir. Herhangi bir rahatsızlığı olan öncelikle aile hekimlerine gidebilir. Aile hekimleri her gün vatandaşlarını takip ediyor. Onların yönlendirmelerine göre hareket etmeleri gerekir. Çok önemli olmadıkça aciliyet teşkil etmeyen hastalıklar için hastanelerde yığılmalara sebebiyet verilmemeli. Tüm dünyada Covid 19 birinci gündem maddesi. Dünya Sağlık Örgütü iki noktaya dikkat çekiyor. Kapsamlı bir sağlık sistemine sahip olmak, bunun beraberinde getirdiği güçlü liderlik ve kriz yönetimi. Halkımızın bu iki hayati güce sahip olduğumuza olan inancı da tamdır. Vatandaşın bu sağduyusunu azaltmak için sosyal medyada bir takım mesnetsiz iddialar görülüyor. Bu konuda hukukun yanı sıra; vatandaşların da bu konuda karşı duruş sergilemesi gerekiyor. Yaşı genç olan vatandaşlarımız da hasta olmasalar dahi taşıyıcı olabileceklerini unutmamalılar. Anne babalarına aile büyüklerine bu virüsü taşıyabilirler. Daha dikkatli ve bilinçli davranmaları önemli. Şu anda İzmir’de tüm kamu ve özel hastaneleri İl Sağlık Müdürlüğü'nün koordinesinde. Salgının ilerleme durumuna ve gidişata göre kademeli bir şekilde devreye alınabilecek. Şu anda bütün hastaneler ve personelimiz eylem planlarını hazırladı. Şu anda salgının önlenmesi için Avrupa’daki en hazırlıklı ülkeyiz. Altyapımız sağlam, savaşa hazır durumdayız. Başta Sayın Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca ve ekibi olmak üzere; bu mücadelenin fedakar kahramanları olan tüm sağlık çalışanlarına teşekkür ediyor ve millet olarak şükranlarımızı sunuyoruz. Tüm sağlık çalışanlarını ayakta alkışlıyor ve sözlerimi onların cesur, saygı duyulması, mutlak uyulması gereken mesajları ile bitiriyorum"