POLİTİKA
TENZİLE AŞÇI/EGEPOSTASI- AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli, düzenlenen basın toplatışıyla İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in 4 yılını değerlendirdi.
Toplantıya Sürekli’nin yanı sıra; İl Başkan Yardımcısı Deniz Doğan, İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal, AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli, İl Başkan Yardımcısı Dilaver Kişili, İl Başkan Yardımcısı Sefa Şahin ve İl Gençlik Kolları Başkanı Recep Tayyip Taslak katıldı.
Başkan Sürekli, “İzmir’de kayıp 45 ay” başlığını verdiği sunumunda, Körfez’den trafiğe kadar birçok konuda değerlendirmelerde bulunurken hizmet noktasında eleştiriler yaparken ‘Engelleniyoruz’ polemiğine de değindi.
Toplantının başlangıcında Hızal, Soyer’in 4 yılını meclis üyesi sıfatıyla yönetimsel anlamda değerlendirdi.
HIZAL: BORÇ TUTARI 5’E KATLANDI
Ekonomik açıdan değerlendirme yaparak konuşmasına başlayan Hızal, ‘borç batağı’ yorumu yaptı ve “Tunç Soyer İzBB Başkanlığı döneminden önce Seferihisar belediye başkanlığında da sıklıkla yurt dışı seyahati yapıyordu. İZBB Başkanlığı döneminde 45 ayda 29 kez yurtdışına çıktı. Görevini 144 gününü yurt dışında geçirmiş bir belediye başkanı. Bu 45 ayın yaklaşık 2 yılı pandemiyle geçtiğine de dikkat çekmek istiyorum. Kısacası Tunç Soyer, İzmir’in ilçelerinin sokaklarından daha fazla Viyana, Brüksel ve Atina gibi Avrupa sokaklarını dolaşmış. Oraları İzmir’in sokaklarından daha fazla bildiğini söylememiz mümkün. Biz Seferihisar dönemindeki alışkanlıklarınızı büyükşehir belediye başkanlığına da getirmeyin dedik. Evet yurt dışı seyahatleri yapılır ama yoğun şekilde yapılan seyahatlerin İzmirlilere nasıl bir katkı sağladığın göremedik. İzmir adeta bir borç tsunamisi altına, İzmir’i dev dalgalarla boğuşur halde bıraktılar. Tunç Soyer’in ilk yılından bugüne kadar kullanılan kaynak yaklaşık 50 milyar lira. Bunun yanında İzBB’nin Tunç Soyer göreve başladığında yaklaşık 2.5 milyar lira borcu varken bu, neredeyse 5 katına çıktı ve bugün 14 milyar gibi bir borçlanma var. Bunun içerisinde 2023 yılında öngörülen borç miktarı yok. Hizmet yok, yatırım yok, sorunlar çözümsüz ve çığa dönüşmüş halde. Finansal tablo böyleyken Tunç Soyer ne yapmıştır? Kendisi bu borçları kapatmak için borçlanma ve gayrimenkul satışı yapmıştır. Aziz Kocaoğlu döneminde eleştiriler yaptık. Ama bir konuda hakkını verdik. O da finansal açıdan sağlam bir yapı ve özellikle gayrimenkullerin satılmaması noktasında. Ama bugün adeta bir mirasyedi gibi, Aziz Kocaoğlu döneminde elde edilen taşınmazların neredeyse tamamı satıldı. Elimizdeki verilere göre; şu ana kadar 810 gayrimenkul satıldı“ dedi.
İHALELLERDE ‘KARA DELİK’ YORUMU
Liyakat ve şeffaflık kısmında da eleştirilerde bulunan Hızal, bazı müdürlüklerdeki çalışanlara dikkat çekti ve “Finansal yapının yanında… İşin ehli olmayan kişilere verilmesi. Liyakat ve şeffaflık… Genle Bakanları Sayın Kemal Kılıçoğlu’nun apazından düşürmediği liyakat kelimesini hatırlarsınız. İzBB’nin liyakat karnesinde baktığımızda ne görüyoruz? Bunlardan biri ‘Başka bir tarım mümkün diyerek tarım faaliyetlerini eleştiren ve sanki tarımsal alanda çok büyük işler yapıyormuş gibi görünen Tarım Daire Başkanlığının başkanı bugün Soyer ailesinin filecisi olarak tabir edilen bir sosyolog. İZBETON… buğu İZBETON’un başında duran kişi inşaatın i’sinden asfaltın a’sından anlamayan bir kişi. İZBETON bugün hiç olmadığı kadar zarar içerisinde. Şeffaf olduklarını iddia ettikleri yönetim. Ama ne kadar? Bir belediyenin şeffaf olabilmesi için ihalelerin şeffaf yapılması gerekir. Tunç Soyer döneminde ihalelerin 1.8 milyarlık ölümü pazarlık usulüyle yapılmış. Bu usulle İzBB’nin şirketlerine verilen ihaleler de var. Şirket bir karadelik. Oradan sonraki süreci hiçbirimiz bilmiyoruz. İzBB’nin Tunç Soyer başkanlığındaki yapısı bu. Biz AK Parti grubu olarak mecliste ve birçok platformda Tunç Soyer’in Seferihisar’daki yanlış ve alışkanlıklarını yapmaması noktasında eleştirdik. Ama biz kendisinin eleştirilerimize kulak tıkadığını gördük” diye konuştu.
SÜREKLİ: 45 AY DEĞİL 45 YIL GEÇSE DE…
İzmir’in kaybettiğini belirterek konuşmasına başlayan Başka sürekli ise; “Biz 45 ayda lay-lay-lom görüyoruz. Aşklar, çiçekler, böcekler… Cemreler düşecek dediler ama cemreler düşmedi İzmir yerel hizmette küme düştü. Kervan yolda düzülür anlayışıyla yola çıkmışlar. Burada da Seferihisar’da oluğu gibi çok bal yapmayan arı misali konuşuyorlar boş konuşuyorlar. Değil 45 ay, 45 yıl geçse CHP’nin zafiyetleri değişmeyecek. Üretmiyorlar, islemiyorlar ‘Engelleniyoruz’ diyorlar. Bu dönemde biz İzmir’in yerel sorunlarını yerinde muhalefet yaparak yerinde basın açıklamalarıyla gündeme getirdik. Ne kadar haklı olduğumuz görülecek. İzmir vaktinden vakit kaybetmiş, İzmir hizmette geri kalmış” ifadelerini kullandı.
“KÖRFEZ’İN 45 AYLIK KARNESİ ORTADA”
İzmir’de Körfez’de yüz diyen olmadı. Kendisi bu vaadi gündeme getirdi ve sonrasında algı operasyonları yaptı. Dalış da yaptı. Ama dalış yaptığı yer dış körfezdi. Siz temiz körfez vaat ettiniz ve yüzeceğiz dediniz ama mevcut durumdan geriye gittik. Geçmişte de Körfez kirliydi ama koku bu kadar büyük sorun değildi. İzmir Körfezi’nin kirliliğinin 3 nedeni var. İzmir’deki 99 dere Körfez’e akıyor ve orayı kirletiyor. Buralarda bazen arzı çözümler aradılar ve zemini betonla kapladılar bu sorunu çözmedi, artırdı. Bu sorunu inkâr ettiler. Diğer bir neden… İzmir’de yağmur suyu ve kanalizasyon sisteminin aynı hat içinde olması. Ayrıştırılmaları gerekir. Bunun için de 5 bin km’ik yağmur suyu hattı yapmalılar. Yaptılar. 750 kilometre yapıldı sadece. Yani yüzde 15’teler. Yıllar geçse bile CHP zihniyetiyle bunu tamamlamak mümkün değil. Diğer bir sebep de Çiğli arıtma tesisi. 10 yıldır 4. Faz’ı yapmadılar. 5. Kez ihaleye çıktılar. Çok yüksek maliyetlere verileceği söyleniyor. Onun yanında bu arıtma tesisinin kurutma ünitesi çalışmıyor. Mevuttaki 3 faz da sadece yüzde 30 kapasiteyle çalışıyor. Yüzde 70 arıtılmıyor. Bu yüzde 70, Çiğli Arıtma Tesisinin önünde birikiyor. Kokunun temel kaynağı bu. Siz, mevcut 3 fazı tam kapasite çalıştırıp 4. Fazı da süratle yapacaksınız. Kurutma bölümünü de faaliyete geçireceksiniz. Şimdi de o çamurları İzmir yetmedi Manisa’ya taşımaya başladılar. Oradan da zararla karşı karıyayız. Bu 3 soru çözülmeden Körfez’in temizlenmesi ve koku sorununun çözülmesi mümkün değil. İz kendilerinden bu hizmetlerin süratle yapılasını bekliyoruz. 45 aylık karne ortada. Yazın neler çekeceğiz. ,
“ÇİĞLİ BELEDİYE BAŞKANI VE BİZ BEKLİYORUZ”
Harmandalı konusuna da değinen Başkan Sürekli, Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü’ye teşekkür etti ve “Harmandalı, pimi çekilmiş bomba gibi. Çok büyük bir tehlike var. Yerinde açıkladık çözülsün diye. Ses seda yok. Kendi bilimsel raporları da bizi doğruluyor am kendileri sessiz kalıyor. İzmir’in çöpünü vahşi depolama olarak Harmandalı’ndan depoluyorlar. Ayrıca burada biriken çöpler nedeniyle orada 45-50 milyon ton dağlar oluştu. Her gün 4-5 milyon ton çöp birikiyor. Burada can ve mal güvenliği tehlikesi var. Ekonomik denge de bozuldu. Çöplerden akan sular içme sularına karışıyor. Geçenlerde kendi belediyeleri bu konuda çalıştay yaptılar İvedilikle burası kapatılmalıdır dedi. Ben Çiğli Belediye Başkanına çağrı yaptım ve o da sağ olun yanıt verdi. Sorumluluk sahibi bir belediye başkanı olarak şunları söyledi. Hem belediye başkanı hem de biz çözüm bekliyoruz” dedi.
“GELECEK SEÇİMLERDE İZMİRLİLERE HESABINI VERECEKSİN”
Trafik sorunu ve ulaşım konusunda verilen vaatlere de değinen Sürekli, “Ulaşım konusunda vaat çok. Kavşak, kavşak düzenlemesi, akıllı sistem dediler Birçoğu 100 günde yapılacaktı. Ama ortada hiçbir şey yok. Ulaşımdaki önemli vaatlerinden biri de şuydu: İzmir’deki bütün yerel siyasetçiler söylemişlerdi Önemli olan söylemek değil yapmaktı. 3 tane battı-çıktı yapacağız dediler. bunları da çok kısa sürelere bağladılar. Bunları yapmadılar, yapmayacaklar da. Bunu söylediler de. 2Bu çok pahalı, fizeble değil’ dediler Madem yapmayacaksın neden söylüyorsun. Seçmen bu vaatler için sana oy verdi Ama yamıyorsunuz. Gelecek seçimlerde İzmirlilere bunun hesabını vereceksin. Deniz ulaşımı da önemli bir şeyler ve çözüm. Kapasitenin 3 katına çıkacağız dediler. Bir şey var mı? Bir yol kat etmedir. Modern şehirlerde raylı sisteler önemlidir. Biz burada yerel idare ve merkez idare ortaklaşa Ciddi bir yük aldık ve İZBAN, ortaklıkla açıldı. Lu anda İZBAN trafikte büyük bir yük kaldırıyor. Siz yerel idare olarak ne yapacaktınız? Narlıdere Metrosu… 5 yıl oldu. 2021’de bitecek dediler 2022 bile geçti. 2023 dediler. Şimdi de Mart ayında deme sürüşü Ekim ayında da açılış diyorlar Olaylara baktığımızda umutlu değiliz. 1 milyar liralık kaynağa ihtiyaç var. Bu borç ve vizyonla nasıl yapacaksın? Bekleyip göreceğiz. Buca Metrosu.. Çokça spekülasyonla roldü. Sanırsınız dev bir açılış. Törenden sonra temeli de atamadılar, düğmeye de basamadılar Burada düğmeyi yanlış ilikledikleri için sorular arka arkaya geldi” ifadelerini kullandı.
“BİR DİKİLİ AĞAÇLARI YOK”
Çevre konusunda da Kültürpark’ta kesilen ağaçları hatırlatan Sürekli, “Tunç Soyer döneminde bu dönemde 22 bin ağaç kesildi. Çevreci CHP yönetiminde. Gezi eylemleri de görünürde 1 ağaçtan başlamıştı. Burada 22 bin ağaçtan bahsediyoruz. Karşıyaka’da bir kavşak için ağaç kestiler. Kırmızı palmiye hastalığı dediler Kültürpark’ta 2 bin ağaç kestiler. Buradaki suçları da bakımsızlık. Bir dikili ağaçları yok İzmir’de. Bırakın dikmeyi kendi ağaçlarını bile bilmiyorlar” diye konuştu.
“KOOPERATİF KONUSU SAKAT”
Kentsel dönüşüm konusunda da kooperatif modeli ve hukuki sorun ayrıntılarına dikkat çeken Sürekli, “Kentsel dönüşümde sınıfta kaldılar. İzmiri’in yapı stoku çok tartışıldı. İzmir’in yapı stokunu yüzde 70’ini n gözden geçirilmesi ve kentsel dönüşüme tabii olunması lazım. Yapılanlar… Biz yerinde etkili muhalefet yaptık. Uzundere Yurtoğlu Mahallesi’ne gittik. Orada 10 yıl önce yetki almalarına rağmen bir arpa boyu yol alamadılar Bir örnek de Uzundere. 33 bin yapıyı dönüştürmeleri lazım orada. Uzundere’de Sayın Kılıçoğlu geldiğinde yapamıyorsanız devlet yapsın dediler. O da hemen ‘devlet yapsın’ dedi. Biz de yerine gidip ‘Verin tapuları biz yapalım’ dedik. Ama bu saate kadar bir ses çıkmadı. Şu anda seçimlere kadar topu nasıl taca atarız diye düşünüp kooperatif sistemine geçtiler. Genel başkanlarına temel attırdılar. Yapmaları gereken konut 10 bin. Ama yapacakları 275. Nasıl yapacaksın? Ayrıca bu kooperatif konusu sakat. Hukuki sorunları var. Biz uyardık ve ‘bu yoldan dönün’ dedik. İleride mahkemeye gidildiğinde ‘Hükümet bize şunu yaptı’ diyecekler. Tabir-i caizse ağlayacaklar. Biz yerinde kentsel dönüşüm ve hukuki olarak doğru dönüşüm istiyoruz” dedi.
“BAL YAPMAZ ARILAR…”
İzmir’de bitmeyen yatırımlar noktasında da eleştirilerde bulunan Başkan Sürekli, şunları söyledi; “Bitmeyen yatırımlar da var. Buca Tünelleri… Opera Binası… Burada belediyenin sebep olduğu zarar 102 milyon. İhaleye 3 firma girdi, 1 firmaya işi verebilmek için Avusturyalı bir firmayla iş ortaklığı yaptırdılar Daha sonra ihale şartını tamlamayan firma işi bıraktı ve daha yüksek bir bedelle başka bir firmaya verdiler. Tunç Soyer, ‘Müteahhitle başımız dertte’ diyor. Ama o müteahhitle imzayı 2 yıl önce kendisi attı. Karşıyaka Stadı… Engellediler Üretmezler, istemezler, ‘Engelleniyoruz’ derler ama onlar engeller. Bu stadın yapılmasını onlar engellediler. Bu konuda da ipe un serip topu taca attılar Bal yapmaz arılar kendilerini burada da gösterdiler bunu da yapamayacaklar. Yapamazlar, paraları yok. Bunun ceremesini çeken de Karşıyakalılar çekecek.”
“BİZ DEĞİL SİZ ENGELLİYORSUNUZ”
Sıklıkla farklı konular üzerinden gündeme gelen ‘Engelleniyoruz’ tartışmasında da Dünya Bankası Kredisi ve Millet bahçesi örneği üzerinden topu CHP’ye atan Sürekli, “Engelleniyoruz konusunun en iyi örneği Dünya Bankası Kredisi konusunda yaşandı. Haziran ayında ve Ağustos ayında söyledikleri birbirinden farklı. Önce ‘Onaylanmıyor’ dediler daha sonra bizim söylediklerimizi kabul ettiler. Genel Merkezimiz de biz de İzmir konusunda çok hassasız. Her konuda destek verdik. Buca Metrosu için bir imza dediler imza hemen geldi Buca Tüneli konusunda onay istediler verildi. Çiğli Tramvayında trenleri alacaklar ama para yok. Kredi istediler hemen yetki verdik. Nereniz engelleniyor? Ama siz engelliyorsunuz. Stadı engellediniz. Millet Bahçesi’ni engellemeye çalıştınız. Siz, bizim Cumhur İttifakı belediyelerimiz engelliyorsunuz. İzmirliler alıştılar. Sayın Kılıçdaroğlu da alıştı. Engelleniyoruz iddialarında yaptıkları algı operasyonları sadece bunla ilgili değil. Sıkıştıkları her alanda algı operasyonuna başvuruyorlar. Buca’yı bırak Urla’ya bak diyoruz. Neden diyoruz? Buca’da yılların kronik sorunun çözen bir iktidar var. AVM planını senin belediyen ile çözen bir iktidar var. Muhtarlıklara izin olmadan afişleri aşıyorsun… Asıl Urla’ya bakın. Tarihi sit alanına villalar yapılıyor” dedi.
“KAMUOYU DESTEĞİ SIFIR”
Bergama’da yapılan katı atık tesisine ilişkin soruyu yanıtlayan Sürekli, projeye kamuoyunun desteğinin olmadığını söyledi ve “Çöp dökecek yer bulamıyorlar. Geçen sene Bergama’nın belediye başkanına bu konuda gittiler. Cumhur İttifakı’nın belediye başkanı onların belediye Başkanları gibi istemezükçü değil. Hemen kabul etti ve tesisi yapıldı. Onlar şu anda sadece kuzeyin değil tüm İzmir’in çöpünü oraya götürmek istiyorlar. Bizim belediye bakanımız da ‘O kadar da değil’ dedi. Kamuoyunun da bu konuda desteği sıfır” diye konuştu.
“O KONGREDE YERİMİZ OLAMAZ”
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin düzenleyeceği İktisat Kongresi’ne katılıp katılmayacağı konusundaki soruya da yanıt veren Sürekli, Büyükşehir’in programında yeri olmadığının altını çizdi ve “Her şeyin ‘başkası’nı söylüyorlar. Şimdi de Başka bir iktisat kongresi diyorlar. Bizim iktisat kongremiz asıl olan. 17 Şubat’ta yapılacak. Bizim merkezi iktidarın karşısında yapılan ve onu gölgelemek için yapılan bir kongrede yerimiz olmaz” ifadelerini kullandı.
“ALGI YARATMAK İSTİYORLAR”
Ankara-İzmir YHT hattı için her geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da gündem gelen ‘yatırım bedeline’ ilişkin yaşanan polemiği de “gündem değiştirme çabası” olarak yorumlayan Sürekli, şunları söyledi; “Algı operasyonu dedik… Sayın Soyer orada ne olduğunu çok iyi biliyor. İzbedel deniyor ona yıl içinde kaynak aktarılası için verilen sembolik bir rakamdır. Kendiler de birçok konuda sembolik rakam koyuyor. İroni yapmak ve gündemi değiştirmek için, hızlı tren hattına ayrılan 13 milyonu gölgelemek için yapılan bir hamledir.”
“EN KÖTÜ CHP’Lİ BELEDİYE İZMİR”
Büyükşehir’in 45 ayının İzmirliler nezdinde nasıl değerlendirildiğini sorusunda da anket çalışmalarına ilişkin iddialı çıkış yapan Sürekli, “İzmirli nazarında 45 ayın karşılığı ortada. Kılıçdaroğlu her geldiğinde gösteriliyor zaten. Biz de iktidar olarak sıkıntılı dönemlerden geçtik. Sıkıntılı dönmeler olur. Ama biz iktidar partisinin mensupları olarak dolar zirve gördüğünde bile sokaktaydım. Sahadaydım. Tepki vardı ama hakaret yoktu. ‘Çözerseniz siz çözersiniz’ dediler. Elektrik faturaları da istenmeyen şekilde yükseldiğinde de sokaktaydım. Şu anda elektrik faturalarındaki sorun çözüldü şimdi stabil hale geldi. Yereldeki sorunlar ortada. Anket sonuçları ortada. CHP de anket yaptırıyor. Kasalarında sakladıkları anketlerde en başarısız CHP’li belediyenin İzmir Büyükşehir Belediyesi olduğunu biliyoruz” dedi.
Sayfa başına git
