EGEPOSTASI – Geçen Ocak ayında, bir kamu hastanesinde çalışan kadının iki AK Parti il yöneticisi tarafından odaya kapatılıp zorla ifade yazdırıldığı iddialarıyla sarsılan AK Parti İzmir, şimdi de o kadının şok suçlamalarıyla karşı karşıya. Egepostası yazarı Mithat Umutoğulları’nın da “AK Parti İzmir’i karıştıran iddia” başlığıyla kaleme aldığı yazısında söz ettiği inanılmaz olayın kahramanı M.E., 10 ay sonra sessizliğini bozdu ve yaşadıklarını anlattı.
Hem Karabağlar İlçe Başkanı Erol Körüklü, hem de İl Başkanı Bülent Delican hakkında bazı iddialarda bulunan Meclis Üyesi Emrullah Kavuz’un disipline verilmesiyle yaşanan süreçte, partiye yakın bir kadının AK Parti yönetiminden iki kişi tarafından hastanede odaya kapatılıp zorla ifade yazdırıldığı iddiaları konuşuldu. Yazarımız Mithat Umutoğulları da kulaktan kulağa yayılan bu iddiaları köşesine taşımıştı. Bugüne kadar sessizliğini koruyan o kadın, Egepostası’na konuştu. M.E. adlı kadın, kendisini odaya kapatıp silah tehditiyle ifade yazdıranların İl Başkan Yardımcıları Ömer Gültekin ve Abdurrahman Tosun olduğunu öne sürdü ve şikayetçi olduğunu söyledi. İşte M.E.’nin anlattıkları:
“Bülent Delican’ı İl Başkan yardımcılığı yaptığı dönemden beri, Ömür Kabak’ın olduğu dönemden beri tanıyorum. Nuri Çelenk’in oradan bilgisayar sertifikası almıştım, onu da oradan tanıyorum. Bir gün kendisi aradı, bana sorular sordu. Sesimi kayda almış. Haberim yok. Kendisini üç beş senedir tanıyorum. Güveniyordum. Telefon sohbetimi kayıt etmişler. ‘İl başkanını nereden tanıyorsun, neden partiye tepkilisin’ diye sordular. Sonra bu ses kaydımı kendi çıkarları için kullanmışlar. Kendileri il yönetmine girsin diye kullanmışlar. Erol Körüklü’nün eline geçmiş. O da kendi ilçe başkanlığı için kullanmış. Başka kimde var bilmiyorum. Hastaneye gelen iki il başkan yardımcısından öğrendim ses kaydı olduğunu.
BİR GÜN MÜDÜR BEY ARADI
Bir gün işyerinde çalışırken müdür bey aradı, odasına çağırdı. Odadakki kişiler kendilerini Ömer Gültekin ve Abdurrahman Tosun olarak tanıttı. Abdurrahman Tosun kapıyı kilitlememi ve Gültekin’in yanına oturmamı söyledi. Oturduktan sonra biz söyleyeceğiz sen yazacaksın dedi. Ömer bey önce usturuplu oturuyordu, sonra ceketinin arkasından silahı olduğunu farkettim.
Hiç görmediğim kişi hakkında yorum yazmamı istediler. Elime kağıt kalem tutuşturdular. O kişi
Emrullah Kavuz’du. Daha önce kendisiyle bir kez Facebook’ta konuştum, sevgi saygı çerçevesinde. Senin arkandan konuşuyorlar diye konuşma yapmıştım. Bu konuşmayı Erol Körüklü’ye iletmiştim. O da onun psikiyatri hastası olduğunu, onun hayal dünyasında yaşadığını söyledi.
BELİNDEKİ SİLAHI GÖSTERİP…
Daha sonra Ömer Bey belindeki silahı gösterip ‘buradan çıkışın yok ben ne dersem onu yazacaksın’ dedi. Hiç tanımadığım bir insan hakkında yazı yazdırmaya başladılar. Kendisiyle hiç yüz yüze gelmemiştim. KendisiniN Sosyal medyada benim hakkımda ileri geri şeyler yazdığını söylediler. Kendisiyle sosyal medyada arkadaştım hiç öyle bir yazı görmedim, şahit olmadım.
Kendisi evlilik yolunda olan bir genç kıza iftira attığı gibi şeyler yazdırdılar. Sonra kağıdı alıp İl Başkanlığı'na götüreceklerini söylediler. Bir daha kimseyle konuşmamam gerektiğini söylediler. Birkaç gün senelik izin kullan, pazartesi günü buraya gel, istifanı ver, zaten işten çıkaracaklar. Başka bir yere seni işe göndereceğiz dediler ve kağıdı alıp gittiler. Nuri Çelenk sesimi benden habersiz kaydettiği için, Ömer Gültekin ve Abddurrahman Tosun için de bana zorla, hiç tanımadığım bir insan hakkında ifade yazdırdıkları için şikayetiyim şu an. Ben Erol Körüklü’nün ortalığı karıştırmasına da anlam veremedim. Kendisinin ekibindeydim. Emrullah Kavuz’a olan düşmanlığını benden çıkardı.”
M.E İSİMLİ BAYAN'IN SAVCILIĞA VERDİĞİ DİLEKÇE ORTAYA ÇIKTI
CHP'Lİ ÖZEN: "İZMİR'DEN UZAK DURUN!"
CHP İzmir İl Eğitim Sekreteri Yücel Özen konuyla ilgili sosyal medyada çarpıcı ifadeler kullandı
İşte Özen'in açıklamaları;
Ege Postası'na bir bakayım dedim... Bir haber. Akp İzmir yöneticilerinden birileri Akp Karabağlar İlçe Başkanı..Tehdit..Santaj..Silah zoruyla Şikayet dilekçesi yazdırma...
Bu ne kardeşim.
Kendimi Tv de polisiye-dram film izliyor gibi hissettim...
Birbirlerine bu işleri yapanlar bu İzmirliye neler yapmaz...
Yöneticileri birbirine düşmüş...
Milletvekilleri Açılışlarda - Akp li menderes belediye başkanına "Seni Gaziemir e Kayyum Başkan yapsak Gaziemirin derdi biter" diyerek İzmirin Chp li belediyelerine " Ohal Ganimeti " gözüyle bakabilen ,,,
Başbakanı Hayvan üreticileri Çiçek ve Şap hastalıkları ile boğuşurken kılı kıpırdamazken...Süt üreticisi 80 kuruşa sattığı sütünü marketde rafta 3 tl. nasıl olduğunu merak ederken...Köylerimizi önce mahalle yapıp- sonrada okullarını kapattıkları köylerdeki köy çocuklarını okula-eğitime taşıma işinden vazgeçerek kendisi köy çocuğu olan bir başbakan tarafından eğitimsizliğe terkedilen. bir eğitim sistemini yaratan... Ne Yüz Ne Astar dedirtircesine Tarım Mitingi için Küçük menderes'e gidebiliyor....
Türkiye'yi Kirlettiniz...
İzmirden bari Uzak Durun...
Lütfen