AP’nin ikinci büyük grubu olan ve geçmişte Türkiye’nin üyeliğine sıcak bakan Sosyalistler ve Demokratların (S&D) inisiyatifiyle gündeme getirilen konuya ilişkin oturum 22 Kasım’da yapılacak. Askıya alma yönünde sonuç alınması halinde başta AP-Türkiye ilişkileri olmak üzere son derece olumsuz sonuçlar yaratma potansiyeli taşıyan karara ilişkin oylama ise 24 Kasım’da yapılacak.
‘BAŞKA ALTERNATİF YOK’
S&D Başkanı Gianni Pittela, AB-Türkiye ilişkilerinde dönüm noktasında olunduğunun altını çizerek, “Türkiye ile üyelik müzakereleri geçici olarak dondurulmalı. Türkyetkililer demokrasi ve hukukun üstünlüğünü ihmal edip altını kazıdığı sürece bu ciddi adımların alternatifi yok” dedi. Kararın Türk halkına ya da Türkiye’ye karşı olmadığını savunan Pittella, “Türk halkı ve Türkiye için kapılar açık kalıyor ancak müzakereler için şu aşamada açık kalmamalı” diye konuştu.
YOĞUN DESTEK
S&D’nin yanı sıra AP’nin en büyük grubu Avrupa Halk Partisi’nin (EPP) ve bir zamanlar Türkiye’nin üyeliği için en ön sırada mücadele eden Liberallerin de destek veriyor olması kararın kabul edilmesine kesin gözüyle bakılmasına neden oluyor. Avrupa Muhafazakârlar ve Reformcular (ECR) grubu kararını oturum öncesinde netleştirecek. Müzakerelerin durdurulması konusunda ihtiyatlı bir yaklaşım sergileyen Yeşiller de pozisyonunu pazartesi belirleyecek. Karar, aşırı sağı oldukça memnun etmiş durumda.
BAĞLAYICILIĞI YOK
AP’nin üyelik müzakerelerinin askıya alınması konusunda yetkisi yok. Perşembe günü alınacak kararın hukuki bağlayıcılığı da söz konusu değil. Bununla birlikte AP tarafından alınacak kararın tamamen görmezden gelinmesi de mümkün değil. AB liderleri aralık ayında yapılacak zirvede Türkiye’yle ilişkilerin geleceğini de ele alacak. AP’nin kararı, bu toplantı açısından siyasi baskı oluşturma potansiyeli taşıyor. Kararın geçmesi durumunda Türkiye’nin tepkisinin de çok sert olması bekleniyor.