İstanbul Boğazı’nın Karadeniz girişinde 4 Aralık 2012 sabahı şiddetli fırtına, denizcilere çok zor anlar yaşattı. Şile açıklarındaki ‘Volgo Bolt 199’ isimli gemi, şiddetli rüzgâr ve dev dalgalara dayanamadı. Batan geminin mürettebatını kurtarmak için Şile’de bulunan Kıyı Emniyeti ve Gemi Kurtarma İşletmeleri’nin çok maksatlı hızlı tahlisiye botu KIYEM 7 gönderildi.
Yardım için gönderilen KIYEM 7 botu personelinin Şile Limanı’ndan çıkarken, hava koşulları nedeniyle üslerine itiraz ettiği ileri sürüldü. Şile Limanı’ndan çıkan KIYEM 7, şiddetli dalgalar nedeniyle kayalara çarparak parçalandı. Kazada, kaptan Cemil Özben ile makinist Mehmet Genç, yağcı Turgay Sarıboğa ve tekne mürettebatına yardıma giden balıkçı Mümin Akgün hayatını kaybederken, gemici Ahmet Kasarcı yaralandı.
BİLİRKİŞİ, ‘YÜZDE 50 KUSURLU’ DEDİ
Şile Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başlatılan soruşturmada, yaşamını yitiren mürettebatın yakınları denize açılmaları için dönemin Kıyı Emniyeti Genel Müdürü Salih Orakçı tarafından zorlandıklarını iddia etti. Bilirkişi raporunda ise Kıyı Emniyeti’nin kurtarma ile ilgili kıyıda önlem almadığı, botları görevlendiren kişilerin olayda yüzde 50 tali kusurlu olduğu belirtildi.
SORUŞTURMAYA İZİN VERİLMEDİ
Bu gelişmeler üzerine savcılık, Orakçı hakkında soruşturma izni istendi. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı soruşturma izni vermedi. Savcılığın soruşturma izni verilmemesine yaptığı itiraz da Ankara Bölge İdare Mahkemesi’nce reddedildi. Bunun üzerine savcılık Orakçı hakkında takipsizlik kararı verirken, kriz tutanağına imza atarak botu görevlendiren 10 Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü personeli hakkında “taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçlamasıyla 3’er yıldan 15’er yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.
Dava devam ederken makinist Genç’in ailesi AYM’ye başvurdu. Başvuru dilekçesinde, genel müdür hakkında soruşturma izni verilmemesi nedeniyle yaşam hakkının ihlal edildiği savunuldu.
YENİDEN SORUŞTURMA
Gazete Habertürk'ten Fevzi Çakır'ın haberine göre AYM, Anayasa’nın 17. maddesinde güvence altına alınan yaşam hakkının usul boyutunun ihlal edildiğine karar verdi. Kararda, “Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde hakkında soruşturma izni istenen kamu görevlisinin atılı suçu işlemiş olabileceğine dair teknik bulgularla desteklenen ciddi emarelere rastlanmış olmasına karşın soruşturma izni verilmemesi nedeniyle anılan kamu görevlisi hakkındaki adli sürecin sona ermesinin meydana gelen ölüm olayına ilişkin etkili bir ceza soruşturması yürütülmesi önünde engel teşkil ettiği sonucuna ulaşılmıştır” denildi.
TEKRAR AÇILACAK
Mahkeme, kararın birer örneğini Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile soruşturma izni verilmemesine dair karara itirazı reddeden Ankara Bölge İdare Mahkemesi’ne gönderdi. Bakanlığın AYM’nin ihlal kararı uyarınca Orakçı hakkında soruşturma izni vermesi ve soruşturmanın yeniden açılması bekleniyor.