Hırsızlık yaptığı iddiasıyla çocuk yaşta tutuklanan ve cezaevinde cinsel istismara maruz kalan F.O.,’ya haksız tutuklama nedeniyle 18 bin TL manevi tazminat ödenmesine karar verildi. Anayasa Mahkemesi (AYM), tutuklamaya karar verilirken F.O.’nun çocuk olduğunun dikkate alınmadığına, uluslararası sözleşme ve belgelerde yer alan ilkelere riayet edilmediğine hükmetti. F.O.’nun istismar edenle aynı kurumda tutulmasıyla ilgili başvurusu ise yasal yollar tütekilmediği için kabul edilmedi.
İstirmacıyla aynı cezaevinde
F.O., Ceyhan M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutukluyken, 17 Şubat 2014’te koğuştaki başka bir mahpusun cinsel istismarına maruz kaldı. 21 Mart 2014’te tahliye edildi. O’ya cinsel istismarda bulunan M.A., Ceyhan 1.Ağır Ceza Mahkemesi’nde, 10 Mart 2015’te 12 yıl hapis cezasına mahkum edildi. Karar, Yargıtay 14. Ceza Dairesi’nde onandı. F.O. ise tahliye olduktan yaklaşık altı ay sonra hırsızlığa teşebbüs suçundan tutuklanarak yeniden Ceyhan M Tipi Kapalı Cezaevi’ne konuldu. 10 gün sonra, koğuşta daha önce cinsel istismara uğradığı için “psikolojisi bozulacağı düşüncesiyle” Ankara Çocuk ve Gençlik Kapalı Cezaevi’ne sevk edildi. F.O.’ya istismarda bulunan M.A. da aynı cezaevindeydi. M.A., 6 Ekim 2014’te Maltepe Çocuk ve Gençlik Kapalı Cezaevi’ne sevk edildi. F.O. da 23 Ekim 2014’te tahliye edildi. Ceyhan 5. Asliye Ceza Mahkemesi’ne yargılanan F.O., hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme suçlarından toplam 9 bin 920 TL’ye mahkum edildi. Dosyası Yargıtay’da.
Aynı kurumda bir hafta
F.O., kendisine cinsel istismarda bulunan kişiyle aynı cezaevine konulduğunu ve tutukluluğunun orantısız olduğunu belirterek, 17 Kasım 2014’te AYM’ye başvurdu. Adalet Bakanlığı, “Cinsel istismarda bulunan kişiyle bir hafta aynı kurumda kaldı. Hiçbir şekilde aynı ortamlarda bulunmadılar” diye savunma yaptı. F.O. ise “Yaşadığım kötü olaylar , çocuk olmam dikkate alınmadı. O kişiyle aynı cezaevinde kalıyor olmanın düşüncesi bile yeterince kötü bir durumdu” dedi.
‘Şikayet etmedi’
AYM’nin F.O.’nun başvurusuyla ilgili kararı dün Resmi Gazetede’de yayımlandı. Kararda, istismar edenle aynı kurumda kalmasına ilişkin “Başvurucu şikayet ettiği hususa ilişkin, kaldığı kurum müdürlüğüne yazılı ya da sözlü olarak herhangi bir şikayette bulunmamıştır. Olay kurum müdürlüklerince tespit edilerek gerekli önlemler alınmıştır” denildi. İnfaz hakimliği gibi yasal yolları tüketmeden bireysel başvuruda bulunduğu gerekçesiyle “kabul edilemezlik” kararı verildi.
Tutuklama ölçüsüz
Tutuklamaya ilişkin ihlal tespitinde bulunan AYM kararında, “Soruşturma mercilerinin tespitine göre olay tarihinde hırsızlık yapmak amacıyla üç katlı binanın bahçesine girmiş, bahçedeki tek odalı malzeme odasının kilidini su borucu anahtarıyla kırmış, kaçarken yakalanmıştır. Ancak tutuklama kararında çocuk olan başvurucunun yaşının dikkate alındığı söylenemez.Tutuklamaya konu hırsızlığa teşebbüs suçunun ne denli ciddi bir suç olduğu da ortaya konulamamıştır.Suçun cezası itibariyle de ağır bir suç olduğu söylenemez. Nitekim yargılama sonucunda da adli para cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmiştir” denildi. Çocuklara verilen para cezasının hapis cezasına çevrilemeyeceği anımsatılan kararda, şu ifadeye yer verildi: “Somut olayda suçun önemi ve uygulanacak yaptırımın ağırlığı açısından tutuklama kararı verilmesinin ölçülü olduğu kabul edilemez.”
Umarım emsal olur
Kararı gazetemize değerlendiren çocuk hakları savunucusu avukat Selmin Cansu Demir, “Bu dosya hapishanelerin çocuklar için ne kadar tehlikeli olduğunu da gösteren bir dosya. Çocuk kurum içerisinde cinsel istismara uğruyor, tahliye edildikten sonra tekrar tutuklanıyor ve kendisine karşı suç işleyen kişi ile aynı kurumda kalmaya devam ediyor. Buradaki hak ihlalini AYM başvuru yolları tüketilmemiş diye reddediyor. Ancak çocuğun hırsızlık suçu nedeniyle tutuklanmasını yaşı itibariyle kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlali olarak tespit etmiş. 15 yıldır Aihm Türkiye’yi bir çok kez çocukların tutuklanması konusunda mahkum etti. Karar AİHM’ce benimsenen ilkelerin tekrarı niteliğinde. Umarım emsal olur ve yeni Onur’lar Emirhan’lar olmasını engeller. Bir mahkemeyi bir hakimi ikna etmede işe yarayacak olsa bile çocuklar için kazanımdır” dedi.