Anayasa Mahkemesi (AYM), taciz iddiası nedeniyle kendisini karakolda sorgulayan 3 sivil polis hakkında yerel mahkemeye yaptığı suç duyusundan sonuç alamayan vatandaşı haklı bularak ilginç bir karara imza attı.
Gazete Habertürk'ten Fezvi Çakır'ın haberine göre AYM’nin kararına konu olay, 2013’te yaşandı. M.B., 11 Nisan’da saat 19.00 sularında telefonla aranarak Çorlu Cumhuriyet Polis Merkezi’ne çağrıldı. M.B., eşiyle birlikte polis merkezine gitti. Burada 3 sivil polis memuru tarafından merkezin iç kısmında kapalı bir bölümde bir süre tutuldu, iddiasına göre bu sırada kendisine hakaret ve tehditlerde bulunuldu. Tutanak tutulmaksızın M.B. eşiyle birlikte merkezden ayrıldı.
M.B., Çorlu Başsavcılığı’na suç duyusunda bulunarak, polisler tarafından “Seni işten attırırız, başına çorap öreriz, kocası seni sokaklarda rahat mı bırakacak sanıyorsun, onun kocası polis, seni içeri attırırız” sözleriyle tehdit edildiğini söyledi. “Cinsel taciz” (sarkıntılık) ve “kişinin huzur ve sükûnunu bozma” suçları kapsamında A.A.’nın mağdur olarak yer aldığı tahkikat evrakının, olaydan 5 gün sonra 16 Nisan 2013’te düzenlendiği tespit edildi. Görüntülerden de M.B’nin 36 dakika karakolda kaldığı belirlendi.
İfadesi alınan şüpheli polisler, şunları söyledi: “Hastanede yanımıza gelen 1977 doğumlu A.A. isimli şahıs, M.B. isimli bir şahsın kendisinin e-mail hesabına cinsel içerikli yazı gönderdiğini söyledi. Onu polis merkezine yönlendirirken, M.B.’yi de cep telefonundan arayarak polis merkezine davet ettik. Şahıs karakolda ‘Akli dengesinin yerinde olmadığını ve eşinin kendisine vasi olarak tayin edildiğini ancak bu konudan eşinin bilgisinin olmasını istemediğini’ söyledi. Mağdur A.A. karakola davet edildi ancak eşinin evde olması nedeniyle daha sonra gelebileceğini ifade etti. M.B.’yi akli dengesinin yerinde olmadığı için imza atamayacağı, eşine de imzalatamayacağını beyan etmesi üzerine bir işlem tesis etmeden merkezden gönderdik.”
TAKİPSİZLİK VERİLDİ
Savcılık, polisler hakkında takipsizlik kararı verirken, M.B. AYM’ye bireysel başvuruda bulundu ve “insan haysiyetiyle bağdaşmayan muamele yasağı” ile “kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı”nın ihlal edildiğini savundu. “Sözlü bir bildirim sonrasında olaya ilişkin herhangi bir görevi bulunmayan polislerce telefonla polis merkezine çağrılması ve burada herhangi bir işlem tesis edilmeden bir süre tutulması söz konusudur” diyen Yüksek Mahkeme, “kişi hürriyeti ve güvenliği hakkı”nın ihlal edildiği gerekçesiyle M.B.’ye 5 bin TL tazminat ödenmesini kararlaştırdı.