Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) kararına konu olay 2006 yılında İstanbul’da yaşandı. 1980 doğumlu olan ve Aksaray semtinde lokanta işleten M.A., işyerine gelen ve çalan müzikten rahatsız olan dört polis memurundan birinin darp, tehdit ve hakaretine maruz kaldığı iddiasıyla Fatih Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. M.A., polis memurunun kullandığı motosikletin plakasını ve olay sırasında çalan müzik parçalarının da aralarında bulunduğu CD’leri savcılığa teslim etti. İstanbul Emniyet Müdürlüğü, olay günü ekipte görevli polis memurlarını tespit ederek, savcılığa gönderdi.
M.A. olay anını, “Yunus diye tabir edilen motosikletli ve resmi elbiseli dört polis memuru işyerime gelerek, yemek yediler. Bilgisayarda çalan, bir kısmı Kürtçe olan müzik parçalarından rahatsızlık duyan uzun boylu, esmer polis, müziği değiştirmemi istedi, ben de değiştirdim. Bu polis çıkarken beni dışarı çağırarak, ‘Sen nasıl Kürtçe parça dinlersin, Ahmet Kaya dinlersin’ diyerek tekme tokat beni darp etti. Ayrıca hakaret ve tehditlerde de bulundu” diye anlattı. M.A., savcılıkta gösterilen fotoğraflar üzerinden şüpheli polis İ.D.’yi teşhis etti. Lokantada bulunan müşteriler ve çalışanlar darp olayını teyit edecek biçimde ifadeler verdiler. Şüpheli polis İ.D. ise “Yüksek sesli müziğin kısılmasını rica ettik ancak sesin daha da artırıldığını duyduk. İşyeri sahibi ‘Beğenmezseniz çekin gidin’ dedi; hakaret, tehdit ve kavga olmadı” dedi. Fatih 2. Sulh Ceza Mahkemesi 2008’de, sanık polisin yaralama fiilinde kusuru bulunmadığından ceza verilmesine yer olmadığına, diğer suçlardan delil yetersizliğinden beraatine karar verdi. Bu karar Yargıtay 4. Ceza Dairesi’nin 5 Haziran 2014 tarihli kararıyla onandı. Bu gelişme üzerine lokanta sahibi, AYM’ye bireysel başvuruda bulundu.
AYM ‘İHLAL VAR’ DEDİ
Başvuruyu kabul edilebilir bulan Yüksek Mahkeme, ihlal kararı verdi. Devletin sokaktaki yüzünü temsil eden polisin insan ilişkilerinde profesyonel davranarak daha sabırlı ve hoşgörülü bir tutum takınması gerektiği vurgulanan kararda, “Polis memurunun yargılandığı davada başvurucuya karşı kötü muamele oluşturan bazı eylemlerin cezasızlıkla sonuçlanmasından dolayı insan haysiyetiyle bağdaşmayan muamele yasağının usul boyutunun ihlal edildiği neticesine ulaşılmıştır” denildi. Mahkeme, bu gerekçe ile başvurucu vatandaşa 15 bin TL tazminat ve 2 bin 186 TL yargılama giderinin ödenmesini kararlaştırdı. HABERTÜRK
POLİTİKA
Sayfa başına git
